Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ B ] / Bir hiç

Bir hiç перевод на русский

35,093 параллельный перевод
ama siz olmadan bir hiç olduğumu biliyorum artık.
но я понял одно, я никто без вас.
Sizi temin ederim ki bir hiç uğruna ölmüş olmayacaklar.
Даю слово, их смерти не будут напрасными.
Bu noktadan sonra söyleyebileceğim tek şey, hiç kimsenin beni orada bir gece kalmaya ikna edemeyeceğidir.
Могу сказать только, что никто меня не заставит переночевать в том доме.
6 ay boyunca uzak bir yerde olacağı için hiç endişe etmiyorum.
- Меня вовсе не беспокоит, что он уедет куда-то на полгода.
Seninle ortak bir yanımız olduğunu hiç tahmin etmezdim.
- Оказывается, у нас есть что-то общее.
Ben öyle bir şeyi hiç yapmadım.
- Я такого никогда не делал.
Pekâlâ. Kalbi durduğu zaman kalıcı bir beyin hasarına neden olmadan önce yaklaşık olarak 7 dakikamız var ve onu hiç geri getiremeyebiliriz.
Что ж, когда ее сердце остановится, у нас будет примено 7 минут, прежде чем произойдут непоправимые изменения в ее мозге.
Bu hiç hoş olmayan bir durum. Buna bayılacaksınız.
И это ты называешь приветствием?
Daha önce hiç bildirmekle yükümlü olduğunuz hassas bir bilgiyi, güvenlik biriminden ya da direktörden sakladınız mı?
Вы когда-нибудь получали секретную информацию что вы обязаны сообщать до Спектрум безопасности или директору?
Ben de hiç yok. Yakalanması gereken bir şeyimiz yok.
- Мы свободны от гусынь.
Bir güzel benzettim, Kitabı nereye sakladığını hiç söylemedi.
Я выбил из него дурь. Он никогда не говорил, где ее спрятал.
İki şekilde de... Hiç iyi bir fikir değil.
В любом случае...
Ne yazık ki, içinde ne olabileceğine dair hiç bir iz yok.
К сожалению, у нас нет и намека на то, что там было.
Metal bir kutu hakkında hiç bir şey duydun mu?
Вам что-то известно о некоей металлической коробке?
Ona gösterdiğin duyarlılığı bir yana bırakırsak küçükken biyolojik babanla hiç bir bağlantın olmasa da daha mutlu, daha sağlıklı bir kişi olabiliyorsun.
И отбросив сантименты, ты была бы более счастливой и здоровой личностью, если бы не общалась со своим биологическим отцом, когда была ребёнком.
Şu andan itibaren, Bay Vachs'in hiç bir mülküne 45 metreden fazla yaklaşamazsınız.
Вам нельзя приближаться более чем на 50 шагов к мистеру Ваксу или к любой его собственности, ровно с этого момента.
Bir yıldır hiç bir kampanyaya kaynak sağlamıyorum. Politikadan bıkkınlık geldi.
Я устал от политики.
Hiç bir şey, aslında.
Вообще-то, ничего.
Bu listedeki bazı taraflar kesinlikle kuşkulu bir menşei belgesini satın alabilirdi ama onlardan hiç birinin suikatçi görevlendireceğini sanmıyorum.
Некоторые в этом списке несомненно купили бы артефакт сомнительного происхождения, но... мне трудно представить себе, что они наняли бы убийц.
Bir de, mühürde hiç iz yok.
Плюс, Печать была вытерта.
Daha önce hiç bir zombinin öldürüldüğünü görmedi.
Она никогда не видела, как убивают зомби.
Hiç bir şey duymadım.
Я ничего не слышу.
Yapamayacağımız hiç bir şey yok.
Нет ничего, чего мы не можем.
Hiç bir grupta çaldın mı, Doc?
Ты когда-нибудь был в группе, Док?
- Giyecek hiç bir şeyim yok.
Ладно... - Мне даже нечего надеть.
Aslına bakarsan, hiç düşünmemiştim, çirkin bir kediden başka şeylerle de uğraşabileceğimi, yani...
Если честно, не думал, что меня будет волновать что-то, роме страшного кота...
Önce güler gibi olup sonra ağlayamaya başlayan, sonra tekrar gülen bir bayanla hiç tanıştın mı?
Мне под номером три... жареные креветки, яичницу с двойным беконом и чизбургер, средней прожарки.
Hiç güzel bir şeyden vazgeçmek durumunda kalmadın mı?
Ты никогда не оставлял позади что-нибудь прекрасное?
Hiç de uydurmadım. Mimari aleminde böyle bir şey var cidden. Çok teşekkürler.
Я ничего не выдумывал, они существуют в мире архитектуры, между прочим.
Hiç sanmıyorum, bir tanem.
Боюсь, что нет, моя дорогая.
Englewood'da hiç de yabancı olmadığımız bir gece.
Это непростая ночь для Инглвуда.
Bir pilotun kazadan kurtulduğu hiç duymamıştım.
Никогда не слышал, чтобы пилот выживал после катастрофы.
O hiç bir zaman ordu için uçmamıştı.
Он никогда не служил в ВВС.
- Hiç sanmıyorum, bir tanem.
Боюсь, что нет, моя милая.
Dediğin bana hiç mantıklı gelmedi. Senin gibi bir'erkek fatma'nın cep aynası kullanması yani.
Видишь ли, в этом нет никакого смысла, пудра для девчонки-сорванца.
Eşim hiç de vakur olmayan bir biçimde koridorun sonunda can çekişiyor.
Мой муж погибает очень... недостойной смертью дальше по коридору.
Doktorun alarmı eski bir sistem ve bütün hastaların faturalarını ve sigorta bilgilerini kopyalarken beni kaydedecek hiç bir kamera da yoktu.
Сигнализация у доктора такая древняя, а видеокамер и вовсе нет, чтобы сделать запись того, как я снимал копии со всех счетов и страховок его пациентов.
Söyleyeceğim hiç bir şeyin size faydası olmayacak.
Я не могу вам ничем помочь.
Hiç bir şeyin.
Ничем.
Bakın, Beth Stone ya da kamp bölgesi hakkında hiç bir şey bilmiyorum ama sanırım Latham konusunda kafanızın neden karıştığını biliyorum.
Слушайте, я ничего не знаю о Бет Стоун или о каком-то кемпинге, но я думаю, что знаю, почему вы ошибаетесь насчет Лейтама.
Kendini bir ayak boyu uzatarak, hiç sorunsuz ağırlığına 18 kg. ekliyor.
Он сделал себя немного выше, без проблем добавил 40 фунтов.
Hiç bir şey göremedim.
Я не могла видеть.
Sizinle konuşmak istedik, çünkü Great Kills Park'ta hiç bir fiziksel kanıt bulamadık.
Мы хотим с вами поговорить, потому что мы не нашли ни одной улики в Грейт Килз Парке.
Hiç bir şeyin yüzde beşi ile hiç bir şeyin çok daha fazlası arasındaki fark nedir?
Какая разница между пятью процентами от ничего и... большой части от ничего?
Bir sitcom yıldızı iken aynı zamanda bir aile olmak hiç kolay değil.
Ну это конечно не так просто, иметь семью к тому же, когда вы вместе снимаетесь в ситкоме.
Her zaman lise hakkında şarkılar söylerim, Bizzat gerçekten bir tanesini bile hiç görmedim.
Я всегда пою про школу, но никогда не видела никого из нее.
Ben de hiç bir zaman antrenör olmak istememiştim.
Я никогда не хотел быть тренером.
Söylediğim hiç bir şeyi dinlemedin mi?
Ты прослушал всё, что я сказал?
Bush, Katrina kasırgası zamanında Başkanlık Bildirisi yayınlamıştı ve hiç de boş bir hareket olarak görülmemişti.
Буш использовал его чтобы обезопасить район бедствия после урагана Катрина. Не похоже на пустой символический жест.
Sanki önemli bir iş yapmıyormuşum gibi geliyordu. Hiç hem de.
Не тем я занимался, это всё такая чушь.
Hiç böyle bir şey görmemiştim.
Я никогда такого не видела.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]