Bu ne için перевод на русский
3,810 параллельный перевод
Bu ne için?
Это зачем?
Bu ne böyle? Anaokulları için baştan çıkarma dersi mi?
Это что, курс по соблазну для детсадовцев?
Bu yapışkan notlar ne için?
Для чего все эти прикрепленные записки?
Bu fotoğraf olması için Ne olduğunu söyleyenler arasında, Birisi olurdu takas tüm vardı Sentinel DNA kayıtları, dijital ve basılı kopyaları, hem tam depo biliyorum nerede
Давай-ка проясним это... for this to be a photograph of who you say it is, кто-то должен был заменить все записи ДНК в Сентинеле обе цифровые и защищённые копии, зная где именно находится склад где хранится реальная ДНК
Ama bu sizin için ne ifade ediyor?
Но что это для вас значит?
Tam olarak bu müziğin dansının ne için yapıldığını biliyorsun.
Ты же отлично знаешь, что за танцульки устраивают под эту музыку.
Bak, Artie. Bu kader olayının senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
Послушай, Арти, я знаю, как для тебя важна моя судьба.
Ne yaptığını bilmediğin için kalbini parçaladığın adama özür borçlusun. Basit bir düğümü bile atamadığın için masada kan kaybeden bu kıza özür borçlusun.
Ты должен это человеку, чье сердце ты разорвал, потому что ты не знал, что делаешь, также как ты должен извиниться перед этой девочкой, которая лежит на этом столе. истекая кровью, потому что ты не знаешь как выполнять основные швы.
Bu sizin güç kaynağınız ve ne kadar güçsüz olsa da,... sevmediğim bir şey görürsem bütün odayı patlatmak için kullanabilirim.
Это твой источник энергии, и, несмотря на то, что он слабый... я могу использовать его, чтобы взорвать эту комнату целиком, если увижу хоть что-то, что мне не понравится.
Bash, bu benim hatam tahtı almak için seni zorlamasaydım, namlunun ucunda sen olmazdın ne sen nede Isabel.
Баш, это моя вина. Если бы я не заставила тебя занять трон у тебя бы не было этой мишени на спине, так же как и у Изабель
- Bir arkadaşım ama ben değil, yatılı okuldan atıldı ve yaptıkları bu bariz hataya itiraz etmek için ne yapması gerektiğini merak ediyor.
Итак, мою подругу - -- не меня- - выгнали из пансиона, и ей интересно, что же она может сделать, чтобы обжаловать эту очевидную ошибку, которую они сделали. Магнолия, серьёзно?
Ne yapıyorsam bu aile için yapıyorum. İyiliği için ve bu şehrin iyiliği için.
все что я делаю, я делаю для этой семьи для её благополучия и для благополучия этого города
Kate'e acı çektirip bu acısına devam ettirmek için ne gerekiyorsa yapacak yani.
Думаешь, она сделает все, чтобы Кейт страдала, и попытается эти страдания умножить.
Kendime sormaya devam ediyorum, neden bu işi o kadar çok seviyorum ki, Ve kanlı romantizm için ne oldu?
Я спрашиваю себя, почему я так люблю эту работу, и что, черт возьми, случилось с романтикой?
Özür dilediğimin farkındayım. Ama bu durumun, mücevherin senin için ne kadar kişisel olduğunu bilmiyordum.
Знаю, что я уже просила прощения, но я не представляла насколько это стало личным для тебя, что делает тот камень.
Ne kadar zamanım kaldı bilmiyorum hatta bu mektubu yazmak için bile.
Не знаю, сколько мне осталось, и хватит ли времени, чтобы дописать письмо.
Bu tür sert oldu kimin ne olduğunu anlatmak için, ben sadece, mm, hepsini ödedi.
Было трудно понять, где были чьи, так что я оплатил их все.
Bu tür ne zaman dünya benim için uzak düşer.
Тогда слова для меня не важны.
Bu kadar sabit desteğim olduğu için ne kadar da şanslıyım.
Как мне повезло иметь такую устойчивую поддержку.
Bu kadar hoş bir kardeşin olduğu için ne kadar şanslısın. Onca yolu seni kurtarmak için gönüllü gelmesi.
Насколько тебе повезло иметь такую любящую сестру готовую зайти так далеко, чтобы обеспечить вам свободу.
Bu sabah şarkının ne kadar güzel olduğunu söylemek için geldim, ve sen bana asansörde seni taciz etmişim gibi davrandın.
Утром я подошел к тебе сказать, как мне понравилась твоя песня, а ты так себя повела, будто я в лифте к тебе приставал.
Ve ben, kendi adıma, ne gerekiyorsa yapmaya hazırım bu en doğal hakkı savunmak için gerekirse hayatımı veririm.
И я, лично, готов на что угодно, готов пожертвовать своей жизнью, чтобы сохранить это данное Богом право.
Eğer böyle şeylere ilgisi varsa, senin de olmalı. Kadınını memnun etmek için ne gerekiyorsa yap bu tip şeylere ilgin olmasa bile.
Если ей это нравится, то ты должен сделать всё, чтобы ублажить свою женщину, даже если сам от этих штук не в восторге.
Elinizdekileri verin, ben de size bu davayı çözmeniz için federal kaynaklarda ne varsa onları vereyim.
Дайте мне всю информацию, а я обеспечу вас федеральными ресурсами, чтобы раскрыть это дело.
Gece Kökü'ne korkunu durdurmak için çıktığın bu yolculukta karşılaşacağın korku için ihtiyacın olabilir.
Корень может понадобиться, чтобы преодолеть сам страх путешествия.
Bu yürülülükteki anlaşmanın devamı için ne gerekiyor onu söyle sen?
Чего будет стоить сохранить сделку?
İnsanlara bu kadar değer vermesi için onu ne kadar bozman gerekti?
Как же серьезно нужно было ее сломать, чтобы она так заботилась о людях?
Ne zaman durması gerektiğini bilmeyen bir puşt olduğun için bacakların bu halde.
И твои ноги останутся, там же, где сейчас, потому что ты засранец, который не понимает, что зарвался. Стой...
Bu paraya inandığın için sahiden de parayı elde edebilirsen seni etkilememesini sağlamak için ne yapmayı düşünüyorsun?
И поскольку вы верите в эту монету, и если вы сумеете ее заполучить, как вы собираетесь избежать воздействия... на вас?
Söyle bakalım, bu yeri elimde tutmak için ne kadar kısmam gerek?
Нет, я просто часто его смотрел. Итак, говори. Насколько мне нужно затянуть пояс, что сохранить эту квартиру?
Kardeşimi öldürmek için gönderdiğin Abaddon takipçilerini duyunca Dean bu ihanete ne diyecek?
А те... приверженцы Абаддон, которых ты посылал чтобы убить моего брата, как Дин к таким приколам относится?
Ulusal güvenliğimiz için bu şart. - Ne?
Что?
Bu bize tam olarak ne büyüklükte bir hız treni yaptırmamız için fikir verir.
Так мы сможем определить, насколько большую тележку придется построить.
Bu gece, size uykusuz şekilde stres altında görevleriniz ne kadar iyi yerine getirebileceğinizi görmek için testler verilecek.
Сегодня ночью вы пройдете серию тестов, и мы увидим, как вы справляетесь с напряжением от постоянного нарушения сна.
Bu insanların, bu ülke için ve kişisel olarak benim için ne kadar önemli olduklarını anlatmama gerek yok.
Нет нужды пояснять, как важны эти люди для страны и лично для меня.
Bu şehirdeki insanları korumak için ne gerekiyorsa onu yapacağım.
И я сделаю все, что понадобится, чтобы защитить жителей города.
Boynunda o şey varken bu konuşmayı ciddiye almanın benim için ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
Знаешь как сложно мне было принимать этот разговор всерьёз, когда у тебя - на шее эта штуковина?
... Böyle yüksek düzeyde bir defans... müthiş! ... Direnebilmeleri için Yonsei'ye karşı iyi defans yapmaları gerekiyor... Gecenin bir yarısı ne işi bu?
... удивительное противостояние на таком высоком уровне... удержится ли команда Ёнсея смогут ли они дать отпор... что не успела.
- Ne için bu?
С чего это вдруг?
Bu çanlardan uzaklaşmak için ne yapacağız? Havuzda yaşayıp çubuklarla mı nefes alacağız?
Что нам делать с этими колокольчиками - жить в бассейне и дышать через трубочку?
Bu bir adamın taşıması için oldukça ağır bir yük. Ne dersiniz?
Для человека это тяжкий груз, вам так не кажется?
Bu nedenle, benim için geçtiğimiz haftanın ne kadar zor olduğunu hayal etmen gerek senin bebeğini taşıdığımı anladıktan sonra.
Поэтому... Мне нужно, чтобы ты представил, как плохо мне было последние дни, особенно после того, как я узнала, что беременна.
Bu yüzden bunu geçirmek ve azaltmak için ne yaptığınız çok önemli.
Поэтому очень важно, когда вы ощущаете это, попытаться выявить что конкретно вас беспокоит.
Onu karavana götürüp ne olduğunu elimden geldiğince açıklamaya çalıştım. Ama onun kadar genç biri için bu kadar şeyi kavramak çok zor.
Я привёз её в трейлер, как мог, попробовал объяснить ей, кто она такая, но она слишком молода, ей будет трудно это принять.
Jessica, bunun senin için ne kadar zor olduğunu anlıyorum ama miras, bu ilaç.
Джессика, я понимаю, как это для тебя тяжело, но его завещание касается производства лекарств.
Bu akşam için ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. Bir de sıkıntımız olmadığından emin olmak istiyorum.
Я просто хотела сказать, как мне жаль насчёт вчерашнего, и... я хочу убедиться, что у нас всё в порядке.
Bir adam birini cinayete ikna ediyor ama sonra onu kendi amacına ulaşmak için feda ediyor. Bu adam hakkında ne düşünürdünüz?
– Что вы скажете о том, кто может убедить другого совершить убийство, а затем пожертвовать им во имя своих целей?
Bu işe kendini ne kadar adadığını ve yeteneklerini görebiliyorum ama askeriyede kariyer yapmak için liderlik becerileri ve insanlararası ilişkilerde kabiliyet de aynı derecede gereklidir.
что ты предана службе и талантлива. то отношение к людям и умение руководить не менее важны для военной карьеры.
Biz ne kadar ilerleme sağlarsak Jane bu dosya için o kadar az uğraşır.
- Из-за Джейн. Я думаю, что чем больше мы сделаем, тем меньше она будет переживать.
Hess öldürüldüğünde Fargo'nun bu iki adamı ne olduğunu öğrenmesi için yolladığını tahmin ediyorum.
Так что, когда Хесса убили, я думаю, может Фарго отправляет этих двух парней выяснить, что произошло.
Bebeğim, bu işin senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Çok zor olmalı senin için. Ama eğer birini seviyorsan.
Детка, я знаю, как эта работа важная для тебя, так что могу представить, как тебе было тяжело, но, понимаешь, если кого-то любишь, ты должен быть с ними честен.
bu ne içindi 39
bu ne 1749
bu ne güzellik 28
bu ne ya 25
bu ne demek 322
bu nedir 1395
bu ne demek oluyor 180
bu ne kadar 45
bu ne zaman oldu 63
bu nedenle 273
bu ne 1749
bu ne güzellik 28
bu ne ya 25
bu ne demek 322
bu nedir 1395
bu ne demek oluyor 180
bu ne kadar 45
bu ne zaman oldu 63
bu nedenle 273
bu ne biliyor musun 41
bu ne anlama geliyor 246
bu ne demek biliyor musun 70
bu ne peki 35
bu ne demek şimdi 65
bu ne cesaret 35
bu neydi 149
bu ne tesadüf 30
bu ne şimdi 51
bu ne cüret 298
bu ne anlama geliyor 246
bu ne demek biliyor musun 70
bu ne peki 35
bu ne demek şimdi 65
bu ne cesaret 35
bu neydi 149
bu ne tesadüf 30
bu ne şimdi 51
bu ne cüret 298