Hıç перевод на русский
2,814 параллельный перевод
Bir keresinde kız kardeşim bir şeye çok üzülmüştü. Babam onu yatağına götürdü ve odadan çıkarken ışıkları söndürdü. Kız kardeşim yatakta hıçkırarak ağlıyordu.
Я помню, однажды моя сестра была очень чем-то расстроена и отец уложил ее в кровать, и вышел из комнаты, и погасил свет, и моя сестра всхлипывала в кровати, и спустя какое-то время..
Buradan çıktığımız zaman, sanırım seni bir gölge hırsızı olarak eğitmeye başlayabilirim.
Когда мы выберемся отсюда, я думаю, стоит начать твое обучение искусству быть призрачным вором.
Bir kadının hırsıyla güzellik ortaya çıkar.
Амбиции красят женщину.
Masal da, eski sevgilisini görüp çıldıran ve pastaneden hırsızlık yapan birinin hikâyesi gibi anlaşılır.
А ты трусихой будешь лишь, стащившей этот торт.
C-5 ve 6'yı kaynaştırabilirim ama felç riskinden kaçınmak için hızlı olmamız gerek.
Я могу соединить 5 и 6 позвонки, но надо торопиться, если мы хотим избежать паралича.
Akrabalar ve arkadaşlarla güzel bir yemek bedava oyun jetonları ve sınırsız turbo hızına çıkma hilesi olan bir araba yarışı!
Прекрасный ужин, родственники, друзья, бесплатные жетоны, симуляторы гонок по бездорожью с неограниченными ускорителями.
Eğer onun abisi değilse onu dolandırıcılık ve hırsızlık teşebbüsünden tutuklatabiliriz. Yasal ve uygun DNA testini yapabilmek için Youngun iznini almamız gerekiyor.
то мы осудим его за мошенничество и попытку кражи. мы должный получить согласие О Ён.
İnternet erişimi için kaydolursanız 19.99 dolar gibi şaşırtıcı bir fiyatla, internette ışık hızında gezinebilirsiniz.
И это еще не все. Если вы подпишитесь на доступ по телефонным и интернет каналам с набором номера, у вас будет головокружительная скорость соединения за фантастическую цену в 19.99 $.
Bogi ne kadar hızlı yol alıyor?
C какой скоростью движется корабль?
İndirdiği korkunç hızlı kılıcının kaçınılmaz yıldırımı vardı.
Как Он молнией ужасной обнажил меча металл.
Kılıcını hızlı kullan.
Пусть будет быстрым твой меч.
Hırslı bir adamla başa çıkılabilirdim.
Я знаю честолюбивых, их можно купить!
Bu işten en hızlı çıkış için plan yapmadığını söyleme.
Не говори, что не строишь кратчайший план эвакуации.
Ağzımdan çıkanı hemen, dediğim şekilde ve aynı hızla yapacaksın.
Делай то, что я говорю, когда говорю, как говорю, и так быстро, как говорю.
A-B-C-D-E-F-G-H-l-J-K-L-M-N-O-P...
А-б-в-г-д-е-ё-ж-з-и-к-л-м...
Fakirlikten gelen adam. Hızlı yükseliş. Doğuştan kurtarıcı.
Из грязи в князи, быстрый карьерный рост, рожден, чтобы спасти нас.
Çin heyeti çıktığında hızlanacağız.
Когда китайская делегация выйдет, мы ускорим ход.
Sadece taşıyıcıları yok etmiyoruz. - S.H.I.E.L.D.'ı yok ediyoruz.
Мы не просто уничтожим кэриэры, но и уничтожим Щ.И.Т.
Kainatın öbür tarafına elimizden geldiğince hızlı gitmemiz için tek şansımız belki ama belki, şu kafayı yemiş adam oraya gitmeden tek parça yola çıkmamızdır.
Всё, что мы сейчас можем сделать, так это добраться до другого края вселенной так быстро, как только можем. И может быть Может быть, нм удастся прожить наши жизни до того, как этот двинутый доберется туда.
Neden hızlıca dışarı çıkıp, bu konu hakkında konuşmuyoruz?
Давайте выйдем и всё обсудим?
Yani ben böbreğimi bir Toyota Tercel'in arka koltuğunda çıkarttırdım, ve sen de numara mı yapıyordun? - Hı-hı.
Хочешь сказать, что мне вырезали почку на заднем сиденье Тойоты Терцел, а ты придуривался?
U.C. Berkeley bursu kazanmak için ne kadar hızlı olmak lazım?
Мне нужна университетская стипендия
Eski dolandırıcı, yankesici, küçük hırsız.
Аферист старой школы, щипач, воровал по мелочи.
- Dostum alınma ama bunları ne kadar hızlı yüklersek, ben de o kadar hızlıca tepeye çıkıp dünya tatlısı Charlotte'umun kollarına kendimi bırakabilirim.
Друг, без обид, но чем быстрее мы все погрузим, тем быстрее я смогу подняться на холм и попасть в руки моей милой, милой Шарлотты.
Bu durumda buradaki kaçış rotamızdan hızlıca çıkmamız gerekecek.
В этом случае валим к запасному выходу, вот сюда.
Zaten iyi yazarların çoğu, hırpalanırken bir şeyler çıkarır.
Да, многим хорошим писателям доставалось в своё время.
Daha önce bu kadar hızlı kurşun çıkarmadım hiç.
Она убежала совсем недалеко. Смотрите!
Sadece yukarı çıkan bir hız trenindeyim.
Я, друг мой, нахожусь на американских горках, стремящихся только вверх.
Kızgınsın. Ama hıncını tereyağından çıkarma.
Ты злишься, но масло-то тут причём?
EN BÜYÜK * * * F E N E R B A H Ç E * * *
Маленькая смерть ( франц. ) Маленькая смерть Оргазм ( сленг )
Sıradanlar sana sıradanlık dolu hızlı bir şey çıkarır çünkü içinde bulundukları suyun sıcak olmasını istiyorlar, yazar olmak isteyenlere gelince öyle olmak istiyorlar çünkü yaşan stili çok iyi görünüyor ve ellerinde yazıp gösterecek hiçbir şey yok.
Ремесленники напишут тебе заурядную чушь, потому что им нужно оплачивать подогрев бассейнов, а карьеристы хотят карьеру, чтобы всё было в шоколаде, но писать им не о чем, и это видно.
Zehir kan beyin bariyerini geçtikten sonra, Kalp atış hızınız 160'a çıkar.
После того, как он пройдёт гематоэнцефалический барьер, ваш пульс подскочит до 160.
Mezar hırsızları, felsefe taşını ele geçirme umuduyla eskiden bu bölgede bulunan mezarlıktan naaşını çıkarmaya kalktıklarında tabutunu boş bulmuşlar, karısınınkini de.
Расхитители могил, в надежде найти философский камень, попытались достать его тело из могилы на кладбище, которое НАХОДИЛОСЬ на ЭТОМ месте, но его гроб и гроб его жены оказались пустыми.
Bilimsel ismi C.P.H.4.
По-научному он называется "Си-Пи-ЭЙч-4".
C.P.H.4.
"Си-Пи-ЭЙч-4".
C.P.H.4. üretir.
В крохотных КОЛИЧЭСТВЭХ.
Gerçekten C.P.H.4. ise... bu miktarla... hâlâ yaşıyor olmana şaşırdım.
Если это действительно "Си-Пи-Эйч-4", И если учесть ДОЗУ, УДИВИТЭЛЬНО, ЧТО ВЫ еще ЖИВЫ.
Beyin kapasitemin % 100'ünü kullanmama olanak verecek olan... yüksek miktarda sentetik C. P. H. 4. aldım...
В моем организме большой объем синтетического "Си-Пи-Эйч-4", который позволит мне использовать 100 % возможностей мозга.
Kalbim çık hızlı atıyor Hank.
Пульс зашкаливает, Хэнк.
Kadın iyi. Mümkün olduğunca hızlıca içeri girip, uçuş anahtarını alarak dışarı çıkmam lazım.
Мне нужно как можно быстрее забрать полетный ключ и убраться отсюда.
Genellikle, satıcım ile bu gerçekten hızlıydı.
Обычно, с моим дилером, это просто очень быстрая.
KıIıcı şimşek gibi hızlıdır.
Его сабля быстра, как молния.
En yüksek hıza çıkmalısın.
Надо было как раз на полной идти.
"Kırmızıya çık" dedim, hız kestin.
Я сказал : "До предела", а ты сбросил тягу.
Benim için seni temize çıkarmanın en hızlı yolu.
Ну, это самый быстрый способ исключить тебя из списка подозреваемых.
İki cinayet de define hırsızlığıyla bağlantılı çıkabilir.
Скорее всего, они оба связаны с похищением Клада.
Hırsızlık iftirası atıp para topluyormuş. Bu sebeple dolabı aranmış ve şirket finansmanıyla ilgili bazı raporlar çıkmış.
Обвинения в, как-то связанном с магазинными кражами, вымогательстве привели к обыску его шкафчика и обнаружению помеченных купюр, которые руководство не так давно спрятало среди прочих.
Sayın Yargıç, Springfield sakinleri ve Quahog'dan gelen misafirler, müvekkilim Duff Bira çirkin bir fikir hırsızlığı mağdurudur.
Ваша Честь, граждане Спрингфилда, и гости из Куахога, мой клиент, компания Duff Brewery, стала жертвой вопиющей интеллектуальной кражи.
Burnunun dikine ve bir çığ gibi hızlı
Словно лавина с вершин ко дну
Bunu, topun yeterli hızla fırlatılması durumunda kütleçekim sınırlarının kırılabileceği ve topun Dünya'nın yörüngesine çıkabileceği mantığına bağladı.
Он рассуждал, что с достаточной скоростью узы гравитации могут быть прерваны, и пушечное ядро может выйти на орбиту Земли.
Kaydettim ve sundum. Hızla yayıldılar ve işler kontrolden çıktı.
Они набрали тысячи просмотров, и потом всё вышло из-под контроля.
hicks 64
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbiri 122
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey görmedim 47
hiçbiri 122
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey görmedim 47