Izın перевод на русский
751 параллельный перевод
.. aranızda politikada iz bırakmaya.. .. kararlı biri olarak zaten tanınıyor.
Многие из вас уже поняли, что этот человек оставит заметный след в общественной жизни.
Güzel. Bugünden itibaren yüzündeki her iz için 1 peni alacaksın. Kanayan burun için 6 peni.
Хорошо. отныне за каждую царапину на лице получишь по пенни, шесть пенсов за кровоподтек, шиллинг за синяк под глазом, 2 шиллинга за сломанный нос.
- Onda çürük yok. Başını masaya çarpmış olabilir ama iz yok.
Он мог удариться головой об стол, но нет следов.
İz olması kaçınılmaz.
Остались отметины.
Binbaşı tek bir yanlış adım attın ama çok büyük, kanlı bir iz bıraktın.
Вы сделали один неверный шаг, майор, но оставили большой кровавый след.
Ama Phyllis Dietrichson aklımdan çıkmıyordu bacağındaki halhalın bıraktığı iz de.
Но я всё время думал о Филлис Дитрихсон и о том, как браслет врезался ей в ногу.
Ama gördüğünüz gibi, hiç iz bırakmamış. Çünkü ayakkabılarını ön kapıdaki paspasa silmiş.
Выходит, он не оставил следов, потому что вытер ноги о коврик у двери.
Kavrulmuşlardı ama çocuğun kanının olduğu yerde mavi bir iz kalmıştı.
Да, обгорели... Но на них осталось достаточно того, что посинеет... И покажет, куда брызнула кровь маленького мальчика.
Balinanın onun içinde iz bıraktığını ve ruhunu sakatladığını da biliyor musun?
Ты знаешь, как этот кит сумел исковеркать его душу?
Saçlarını boyamış, burnunda iz varmış.
Крашеные волосы, отметины...
Yüzümde bir iz bıraktın, Filumé.
Ты мне оставила знак, Филумена.
Personel subayının ifadesini duydunuz o dönemde teğmenlik yapan Kirk, o dönemde teğmen olan Finney'in sicilinde iz bırakan bir not düşmüş.
Вы только что слышали показания офицера по кадрам, что из-за действий мичмана Кирка появилась запись о взыскании в личном деле лейтенанта Финни.
Bende unutulmaz bir iz bırakmış olamazsınız.
Это не оставило у меня неизгладимого впечатления.
Evet, yeni Klingon silahının denemesiydi, hiç iz bırakmıyor.
Да, испытание нового клингонского оружия, не оставляющего следов.
Buranın gezegenin dışında bir yer olabileceğine dair iz yok.
Ничего не указывает на то, что это не планета.
Kendi aklının bir iz düşümünü yaratmış.
Доктор Дейстром создал зеркальное отображение своего разума.
Polisin bu adam hakkında herhangi bir iz bulup bulamadığını merak diyorum.
Интересно, у полиции есть зацепки?
40 dakikadır hiçbir iz bulunamadı. Ayrıntılar için bizden ayrılmayın.
Полиции не удаётся поймать его вот уже 40 минут.
Bu iyi haberlerle sevinmekle beraber,... sizden hatırlamanızı rica ediyorum,... grubun geriye kalan 3 üyesinden,... henüz bir iz olmadığını.
Hесмотря на то, что вы с радостью приняли эту весть, я хотела бы вам напомнить, что об остальных пропавших пока нет вестей.
Yılın sadece bir günü Güneş'in ışınlarının pencereden girip, burada bir iz oluşturmasını sağlayan bu törensel takvimi hazırladılar.
Они построили свой церемониальный календарь таким образом что солнечные лучи могли проникать в окно и освещать определенную нишу только в этот день.
Maciek şöyle dedi : İnsanların sefaleti sayesinde iktidara geldiler ve onu muhafaza etmek için, iz bırakmadan her şeyi değiştirmek istediler.
А Мачек сказал так, бабушка, что они пришли к власти через этих людей, на их несчастье... а теперь, защищая власть, хотят все замести, чтобы не было и следа.
Bir bakayım! Onları yırtıp atıyorum ki, o kirli iftiralarından hiç bir iz kalmasın ortada! Hayır!
- Нет, я порву их на части, чтобы не осталось
Benzini aldık... Her tarafa döktük... kapının dışına bir iz bıraktık...
Мы взяли бензин, облили им все помещение, сделали дорожку до двери,
İz bırakmamalarını sağla.
Позаботьтесь, чтобы не осталось следов.
Tabii iz de bırakacağız. Federaller her şeyi, Filargi'nin planladığını düşünecek.
Мы также хотим оставить улики чтобы в ФБР подумали, будто бы Филаджи сам всё это и организовал.
Onların üzerinde iz bırakmıştı.
Она оставила след в их душах.
Temizleyin. İz kalmasın.
Очистить местность - никаких следов.
Ve silerken iz bırakmayın.
Без разводов.
Yakınında bir iz ya da bok var mı?
Не было ли там рядом каких-то следов или экскрементов?
İz bulamazsınız.
Я тоже не вижу здесь никаких следов.
Hiç iz kalmayacağını söylüyorlar.
Следов не останется.
Öyle değilse, kafamın içindeki şu beyin iz sürmekteki ustalığını yitirmiş demektir...
И знаете, что я вам докажу?
Eğer bir şeyler yapmak zorunda, kalırsanız çabuk ve sert saldırıp hemen ve hiç iz bırakmadan, yok olmasınız.
режиссер — тив Ѕэррон - ------------------- ј если вы это сделаете, то нанесите мощный удар и исчезните без следа.
Merak ediyordum da saçın biraz daha uzun olsaydı, veya yüzündeki iz olmasaydı nasıl olurdun.
Представляю, как ты выглядишь с волосами подлиннее да и этот синяк у тебя на лице.
Tasha'nın kayıtlarına hamile kaldığına dair hiçbir iz yok.
Я пересмотрела все медицинские записи Таши и не нашла там ни одного упоминания, что она когда-либо была беременна.
Toplanın beyler ve bayanlar, gidiyoruz. Ve Tanrı'ya şükürler olsun, arkamızda pek bir iz bırakmayacağız! Biraz suni köpük bırakırız belki.
Как насчёт людей в Килауэа, Гавайи, которые построили свои дома рядом с активным вулканом и потом удивлялись откуда у них лава в гостиной.
Ne yazık ki katil egzotik bir sigara falan içmiyormuş, ki külü yere düşmüş olsun, o da ona ayakkabısı ile bassın, ve oldukça sıradışı bir iz bıraksın!
Увы, наш убийца не выкурил экзотическую сигарету, не уронил на пол пепел, не наступил на него ботинком с очень необычной подошвой.
İz kalmasın!
- Никаких синяков!
Bununla beraber, sırtının alt tarafında iki tane belirgin iz mevcut.
Однако, в нижней части спины имеются две четкие отметины.
- İz kalmasın.
И не бейте по лицу.
Eğer bir iz bulurlarsa, tamamen benim hayalim olan bir adamın peşine düşecekler.
- Проследив, они поймут, что это фантом.
Bilgisayar yön 216, iz 177 yönünde olduklarını gösteriyor.
Угол 216, точка 177.
Hakkındaki her şeyi bildiğine göre şu an hayatında iz bırakacak sadist bir baba figürünün, onun ihtiyacı olan son şey olduğunu da biliyor, olmalısın.
Ну тогда вы должны знать, что меньше всего ему сейчас нужен папаша-садист, который пугает его до смерти.
Sen bizim en baştaki sanığımızsın senin materyallerini inceledik ve hiçbir iz bulamadık.
Вы были наш главный подозреваемый. , пока мы не громили, ваш stuff and не нашел никакой след этого.
Takahashi'ye iz sürücünün kuryeyi belirlemekte geç kaldığını bildir.
Сообщите Такахаши... его ищейки опоздали с поисками курьера.
Şeytani ırklarını yok edin tek bir iz bile kalmayıncaya kadar!
Их мы разобьем, Без жалости убьем!
İz bulma tamamlandı.Hacker binanın içinde
Трассировка выполнена. Атака происходит с нашего оборудования.
Hassan'ın kayıplar arasında olduğuna dair bir iz yok.
Среди убитых и раненых Хассана не обнаружили.
Sana nasıl giyinmen gerektiğini gösterebilirim. Onda nasıl iz bırakacağını ve ona nasıl dokunacağını gösterebilirim.
Я покажутебе, как одеваться, какласкать и целовать его.
İz kalmasın diye sarmak istemedim.
Мне не хотелось, чтобы остался след от повязки.
Şeytan gibi insanları kanlı kılıcı ile öldürerek yeni Meiji çağının önünü açanlardandı, ama ayaklanmadan sonra arkasında hiç bir iz bırakmadan kayboldu.
Но после того как беспорядкам пришёл конец, и наступила новая эра "Мейдзи", он расстворился среди людей...
izin 21
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin verir misin 192
izin ver de 17
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin verir misin 192
izin ver de 17
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214