Saying перевод на русский
89 параллельный перевод
Like "saying" will be "sizaying".
Было говорю - стало гокаворю.
Aaah! İnsanların senin mükemmel olduğunu... düşündüklerini mi söylüyorsun?
Are you saying... people think I'm perfect?
İnsanların senin mükemmel olduğunu... düşündüklerini mi söylüyorsun?
Are you saying... people think I'm perfect?
Hayır, bizim söylediğimiz bu değildi.
No, that is not what we're saying.
Ross ve Rachel ne dediklerini bilmiyorlar.
Ross and Rachel don't know what they're saying.
Beni şunu derken hayal edebiliyor musun? "Odana git, cezalısın."
Well, can you picture me saying, "Go to your room, you're grounded"?
Dünya Savaşı'nda emrinde hizmet ettiğim General Curtis LeMay ise diyordu ki :
А Генерал Кёртис Лемей, у которого я служил... And General Curtis LeMay, whom I served under под непосредственным руководством, во время Второй Мировой Войны, сказал : ... as a matter of fact, in World War II, was saying :
Ve sorular sorup "neden daha fazlasını yapmıyoruz" diyorlar.
И вьетнамцы задают нам вопросы и спрашивают : почему мы никак не определимся. And they're asking questions and saying why don't we do more.
Diğerinde de ben şöyle düşünüyorum :
На другой фотографии, вы можете видеть меня говорящим : The other photograph, you can see me saying : " Боже мой.
Çünkü hepsine elveda diyoruz koğuşlarına doğru sürünürlerken
'Cause we're saying goodbye to them all As back to their billets they crawl
Grey's Anatomy 5. Sezon, 21. Bölüm Not Good at Saying Sorry ( One More Chance )
Прощения лучше не просить
Bir şey söylediğinde nasıl anlayacağız.
Fat lot of good that is, back of his head, how do we know if he's saying anything.
Senin oğlunun, geçen hafta sonu dilini buzluğa yapıştırdığını söylüyorum.
I'm saying your son got his tongue stuck примёрз к морозилке в прошлые выходные.
"saying good-bye," ı tamamen kaydedeceğim fakat bundan sonra Javier'in herhangi bir şarkısını kaydetmek istemiyorum.
Я полностью запишу песню, "Прощаюсь", но после этого, я не хочу записывать другие песни Хавьер.
Hayır, demek istediğim, belki de bu iyi bir zaman değildir.
No, what I'm saying is that maybe now's not the best time. Да.
Sadece, Destiny'nin kafamıza o şekilde girebileceğini bilmek rahatsız edici.
I'm just saying that I'm not so comfortable knowing that Destiny can get in our heads like that.
Bunu beni tuzağa düşürmek için söylüyor.
He's just saying that to set me up.
Kabul etmemin tek sebebi, hayır deme gibi bir şansımın pek mümkün olmayışıydı.
The only reason I went along is because saying no didn't really seem like an option.
Söylediğin bu mu?
Is that what you're saying?
Demek istediğini anlıyorum. Yine de, bu parmaklarını vajinamda istemiyorum demek değil.
I get what you're saying, but that doesnt mean i dont want one or more of your fingers in my vagina right now.
Ne diyor?
What is- - what is he saying?
Dedektif, en son ne söylediğini anladınız m?
Detective, did you understand what he was saying at the end?
Seni daha da çok terletir.
Well, I'm just saying, it's not making you any cooler.
Bunu anlatmaya çalışıyorum.
That's what I'm saying.
# Saying I love - # # Saying I love - #
После того, как выиграем лотерею, мы забирем наш выигрыш...
# Saying I love # # is not the words #
Ибо в моей фантазии есть Мэйн и твоя любовь к нему.
Böyle söylediğin için teşekkürler.
Thanks for saying so.
Lütfen, merhamet et, sadece affet diyorum.
Please, mercy, is all I'm saying, mercy.
Şunu söylerim, insanın gardırobunda değişiklik yapması güzel oluyor.
That's what I'm saying, you know, a change of wardrobe can be just the thing
Rakip takım hakkında birçok iltifat ediyor.
He's saying some really great things about the other team.
Bizi kaba şeyler söyleyip sinirlendirmeye çalışıyor!
He's saying mean things to try to piss us off.
Yani kamyon, kurbanı sürüklerken ilk ölçeği geçmiş olabilir.
You're saying the truck would've crossed over the scale while dragging the victim.
Bizim oralarda bir söz vardır.
You know, they've got a saying back home.
- Görünen o ki, doktor Bay Kringle'ın çok yorgun olduğuna... ilişkin bir not yazmış.
Apparently, the doctor wrote a note saying, Senor Kringle had exhaustion.
- Bana otobüsünde bir tane bile Noel... Baba kostümü olmadığını mı söylüyorsun?
You're saying you don't have a single Santa suit on that whole bus of yours?
Sırf suçsuz değil dedim diye onu suçladığımı söylemiyorum.
And I'm not saying that I blame her..
Mesuliyeti o da paylaşabilir belki diyorum.
I'm saying she might share in the responsibility.
Söylediğini anlayamıyorum.
Can't understand what you're saying.
Adbusters tarafından kaydedilmişti ve "Amerika'nın kendi Tahrir'ine ihtiyacı var."...
It was registered by Adbusters and they sent out an e-mail saying,
- Değişik seviyelerde olduğunu söylüyorsun.
- You're saying it works on different levels.
- Kötü bir dönemden mi geçiyordun?
So, you were saying you're in this total free fall?
Yere çökmüş kumbaradan çıkan bozuklukları incelerken şöyle dedi...
He was down on all fours sifting through the change saying,
Ama bize söylediklerinden daha fazlasını biliyorsun değil mi, seni aptal kaltak?
But you know more than you're saying, don't you, you dumb little bitch?
Demek istediğim, Frank iyi çocuktur ;
Just saying, Frank's a good kid ;
Anlıyor musun beni?
Know what I'm saying?
Ve silahsız bir Taliban şüphelisini öldürmenin kendi tercihi olmadığını mı söylüyorsunuz?
And killing an unarmed Taliban suspect is something you're saying he'd rather not own up to?
Darryl önceden işleri eline yüzüne bulaştırmış olabilir, ama söylediğiniz şeyleri yapabilecek biri değildir.
Darryl might've screwed up before, but he is not capable of what you guys are saying.
Bu dediğinden, onun nerede olduğunu bildiğin anlamı mı çıkıyor?
Saying you know where he is?
"Anlaşma olamaz üstünüzdeki baskıyı azaltmamızı isterken siz de bizim üstümüzdekini azaltmazsanız."
Khrushchev's advisors were saying : "Не может быть никакой сделки... " There can be no deal пока вы несколько не уменьшите давление на нас...
Hayır, hayır.
That's not what I'm saying.
# Saying I love you, is not the words - #
А потом конкуренция была между Брюсом и этим парнем, Дином.
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın vali 65
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın vali 65