Sessizce перевод на русский
1,675 параллельный перевод
O, sessizce oturup çiçekleri koklamaktan hoşlanırmış.
Ему нравилось тихо сидеть и нюхать цветы.
Eğer başımı seninkine çok yaklaştırır ve sessizce konuşursam...
Если я поднесу свою голову поближе к твоей и тихо скажу
İmparatorluğu sessizce kontrol eden kardeşlik krallar, firavunlar, ve eski çağ imparatorlarının sfenksin başka bir boyuta ve ölçüsüz bir güce açıldığı inancını paylaşıyor.
Братство, тайно контролирующее империю разделяет веру древних королей, фараонов и императоров что сфинкс был дверью в другое измерение вратами к невероятному могуществу.
İlk önce, sessizce duruyordu. Sonra aniden bağırmaya başladı.
Сначала стоял молча и вдруг начал кричать.
Aşağı atlıyor, Kiel fatihi Lyze gibi sessizce süzülüyoruz.
Мы прыгаем, бесшумно паря, словно Лайз Киэльский.
Başka seçeneğimi yok. Sessizce yapmalıyız.
Полиция от таких как он не спасёт.
Sadece orada sessizce oturmak istiyorum.
Я буду сидеть тихо.
Sessizce gideceğim, bebeğimle yaşamak istiyorum.
Я просто тихо исчезну и буду жить с моим малышом.
Sessizce izleyeceğine söz verdiğini sanıyordum?
Мы вроде договорились, что ты будешь сидеть молча.
Siyonist medyanın homurdanması değil sessizce yerine getirilen görevin verdiği zevkten.
Не такой, чтоб о ней трещали сионистские СМИ. Наслаждение - исполнять свой долг в тишине.
- Sessizce geleceğim, uykunuzdayken.
- А я тихо, когда все заснут.
Şimdi sessizce başımızı eğelim.
Давайте все помолчим.
Siz bu işi sessizce halledin ve gerçek bir delil bulduğunuza emin olun belki o zaman bir şeyler yapabilirim.
значит так, работаете очень аккуратно, добываете настоящие улики, и тогда я посмотрю, чем могу помочь.
Sessizce çatıya çık.
Полезай на крышу.
Saklanın ve sessizce bekleyin.
Спрячься и сиди тихо.
Sessizce ama.
Но сделай это тихо
Öylece oturdum. Sessizce. Ona yakın.
Я просто сидел там в тишине рядом с ним, пока остальные не вернулись.
Sam uykusu sırasında sessizce öldü.
Сэм тихо скончался во сне.
Sessizce sokup insanları takip ediyorsun.
Подкрадываешься незаметно и обвиваешься вокруг человека
Sessizce, ihtiyatla ve en önemlisi de kayıtlara geçmeyecek şekilde.
Тихо, осторожно и, самое главное, совершенно незаметно.
Finali de sessizce hallediverdi.
И кончает без шума.
Silah kullanılmayacak ve sessizce halledilecek.
Никакого оружия, никакого шума.
On yıldır sessizce yerinde oturuyorsun, değil mi tatlım?
Ты просидел все 10 лет школы на заднем ряду и молчал, да?
Genlerimize işlemiş olan program, dışa vurduğumuz tepkiler tarafından yıllar boyudur sessizce gelişiyor.
Программируемый в ДНК по наследству, изменяемый внешними раздражителями.
Ben diyorum ki, ona korunan bir görgü tanığı gibi davranalım. Sessizce gitmesine izin verelim ve akşam tekrar buluşalım.
Я скажу, что мы возьмем его под свою защиту, мы дадим ему спокойно уйти и встретимся с ним снова вечером.
Kabus görürsem, önceden de alışık olduğum gibi, sessizce girerim.
Будут мучить кошмары, я приду к тебе, как бывало раньше!
Karl içerken Sarah ile Chuck sessizce içeri girip yakalayacaklar.
Пока Карл будет говорить тост, Сара и Чак проскользнут, ворвутся внутрь и заберут кейс.
Bunu sessizce hallederiz.
Так что давайте уладим все тихо и мирно.
Bay Roscoe kanal bu meseleyi sessizce halletmeyi tercih ediyor.
- Мистер Роско! - А? Телесеть предпочла бы уладить всё... тихо.
Bu yüzden de bu söyleyeceklerimi "sessizce" söylüyorum.
Вот почему я скажу это тихо.
Carl bir saniyeliğine sessizce sessiz olup... bana burada ne olduğunu sessizce söyleyebilir misin?
Карл, ты мог бы по-тише тихонько объяснить, что происходит, хорошо?
Sessizce kaybolmalı.
только тихо.
Burada sessizce kalırsak...
Если будем тихо здесь сидеть...
Yine sessizce yememizin bir sebebi var mı?
Есть хоть какая-то причина почему мы снова едим молча? Я могу выйти?
Sessizce yapabileceğimizi yaparız.
Мы тихо делаем то, что можем.
Ya da duvardan atlayıp girebilirim. Böylece Haruhi'yi sessizce okuldan alıp götürebilirim ama yine de bunun işe yarayacağından şüpheliyim.
стоит влезть туда без приглашения? и всё вышло бы без проблем... у меня не хватит на это духа.
Sessizce ağlıyor.
Тихо плачет.
Sessizce ağladıklarında, bu ağlamayı kesemedikleri içindir.
А когда они плачут тихо, это значит что они просто не могут остановиться.
- Yani ondan sessizce uzaklaşacaksın.
Ну, а ты ее отбил.
Yazdığı metinleri okumak için sessizce aşağı kata indim.
Я тихонько спустилась вниз, чтобы дочитать его рукопись.
Onlara sessizce çıktığımı söylersin.
Теперь вы скажете им, что я не буду поднимать шум.
Belediye başkanı sessizce halledilmesini istedi.
Мэр попросил управиться с этим по-тихому.
Biraz sessizce bekleyeceğim, tamirhanedeki işe devam ederim.
Притихну на время, опять примусь за руководство моей фирмой.
Sessizce ve patırtısız.
Тихо и без суеты.
Ve ben de Avedon ve Palish'i birkaç fotoğraf çekmesi için sessizce... Evet.
А я подсуну информацию Эйведону и Пейлишу, и мы получим пару фотографий.
Life State sessizce Kate'in poliçesini öğleden sonra yapılacak ameliyata yetişecek şekilde için eski haline getirecek yoksa, müvekkillerin birden çok daha fazla üzgün aile ile uğraşmak zorunda kalacak.
"Лайф Стейт" без лишнего шума восстановит страховку Кейт как раз к операции сегодня днем. Или твои клиенты пройдут круги ада с куда большим числом расстроенных семей.
Sabırlı bir şeklide sessizce mi?
Стоически молчать?
Yani, artık ondan bahsetmeden güzel ve sessizce yemeğimizi yiyelim, olur mu?
Давай... давай просто мирно и тихо пообедаем, не упоминая его имени, хорошо?
Bay Loze'nin limuzin şirketini sessizce yoldan çekmek için ciddi miktarda paralar harcadım.
Я потратил много денег, чтобы отслеживать лимузин мистера Лоза.
O şekilde sessizce sıvışmak kendimi genç hissettirmişti.
Вот так ускользнуть от всех... Я почувствовал себя молодым. Это было так невинно.
Şu harika çocuğu yanıma getirin sessizce uyuyor.
Наверное, она будет менять тебе подгузники - Вместо меня. - Можно?