Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ Y ] / Yemek

Yemek перевод на русский

30,705 параллельный перевод
Sizin için yemek yapmayacağım.
Я вам не повар.
Yemek şirketinin bilmesi gerekiyor da.
Поварам нужно знать.
Henüz kontrol etmediğim bir yemek alanı daha var.
Еще несколько столиков я пока не проверила.
Yemek yemektir dostum.
- Еда, есть еда.
Aslında çay içmek ve ithal Guatemala bitter çikolatası yemek için ofisime davet edecektim.
Я вас вообще-то хотела пригласить к себе в офис выпить чашечку чая с гватемальским темным шоколадом.
Arby'den yemek kazandın
С меня обед в Арби. Все, что захочешь.
- Yemek yedin mi?
Ужинать будешь?
Bir araya gelip güzel bir yemek yiyin.
Нехорошо, что вы вот так расстались.
Yavrum, yemek ister misin?
Держи, малышка. Нравится тебе такое?
Mantıksız tarafını, yemek.
Никакой логики.
Sınav gecesi için yemek servisini Hector'a kilitledim.
Заставила бедного Гектора возиться с едой для ночи викторин.
Bir yemek deposuna izinsiz girildiğine dair raporlar var. Bir şeyler çalınmış.
Получено сообщение : вскрыта продуктовая лавка, всякая фигня украдена.
Yemek deposuna girdiler.
- Вот, возми - Они залезли в еду.
Halka göre böceklerin arazinden geçmesine izin verip onlara yemek bırakıyormuş.
Местные жаловались, что он пускает тараканов на свою землю, оставляет еду для них.
Buradaysa köylüler onlara yemek veriyor.
А тут у нас гребаный деревенский, подкармливает их объедками.
Böcekler yemek depolarına girip erzak çalıyorlarmış.
Тараканы разгромили продуктовую лавку, растащили запасы.
Kalan tüm yemek yok edilecek.
Всю остальную еду придется уничтожить.
Hanım ilk geldiği ve sana nasıl yemek yapıldığını gösterdiğinden beri.
С тех пор как появилась деваха и показала тебе, что ты ни черта не смыслишь.
Hanımım yemek yapmama izin vermeyeli çok uzun zaman oldu. - Tüm yeteneğimi kaybettim.
Хозяйка так долго не давала мне печь, что я всё мастерство растеряла.
Grace masamıza yemek koydu.
Грейс давала нам пропитание.
Bir kulübede yaşamak ve ringa balığı yemek mi?
И жить в коттедже, питаясь на подаяния?
Ama bazı zamanlar her ikisi de yemek istedikleri büyük bir fare görürler.
Но случается, что обе видят большую крысу, и обе хотят её съесть.
- Yemek pişirdiğine inanamıyorum, Tata.
- Не верится, что ты готовишь.
Benim kağıttan yapılmış kayam... Ne kadar yemek istersin?
Дом забит и негде сесть... сколько ты захочешь съесть?
Yemek ve odun için Envigado'ya gidin.
Езжай в Энвигадо за едой и дровами.
Dışarıda mı, evde mi yemek istediğine karar veremedim...
Я не знал, хочешь ли ты остаться или прогуляться, и я...
- Aylardır yemek pişirmiyordum.
Я месяцами не занималась готовкой.
Çadırılarımızı kurup daha sonra yemek pişireceğiz.
Мы поставим палатки и потом приготовим обед.
Şimdiyse, ne zaman bir pizza görsem, yani, bütün pizzayı yemek istiyorum.
И теперь, когда вижу пиццу, мне нужно съесть ее целиком.
Yani, yatmandan önce beni birşeyler yemek ya da içmek için içeri davet etmeyecek misin?
Ну разве не пригласишь на рюмочку чего - нибудь или не подрочишь?
Yemek pişirmene gerek yok.
Не нужно готовить.
Seans mı yapacağız, yemek yarışması mı?
Это спиритический сеанс или кулинарный поединок?
- Ben yemek vermek istemedim.
Я на это не соглашался.
Amelia'ya yardım edeceğim. Yemek pişirmekten pek anlamaz.
Я помогу Амелии, она не умеет готовить.
Vücudumdan başka bir insan için yemek çıkıyor. - Bu da önemli bir şey sanırım.
Ну, моё тело, хотя бы производит пищу для другого человека.
Bütün gün boyunca kardeşlerin konuşup mızmızlanmalarını dinledim. Konuştular ve mızmızlandılar. Şu anda istediğim tek şey bir şeyler yemek.
Сегодня я весь день слушала, как ругаются братья и сестры, ругаются и жалуются, и хочу лишь пойти куда-нибудь перекусить.
Sana çarşaflarını yıkatıyor doktor ziyaretlerini ayarlattırıyor, yemek aldırıyor.
Ты стираешь ей простыни, планируешь посещения врача, покупаешь еду.
Bir içki, sonra bilmem gidip başka yerde yemek yeriz.
Пропустим по стаканчику, а потом, не знаю, можем, перекусить где-нибудь.
Yemek yapıyorum.
Готовлю.
- Etta'ya yemek götürmem gerek.
Мне нужно отнести Этте поесть.
- Yemek yemektir işte.
Еда есть еда.
Bir zamanlar Howlin'Wolf masamızda yemek yemişti.
Хаулин Вулф однажды ужинал за нашим столом.
Yemek yemeye vaktin var mı?
У тебя есть немного времени?
Yemek yemeyi ve nefes almayı seviyoruz.
Мы оба любим есть. Дышать.
Yemem gerektiğinde yemek bana gelir.
Еда появляется, когда мне нужно поесть.
Tüm bu uyuma ve yemek işleri yapman gereken işler hakkında dikkatini dağıtıyor. Ne?
Вся эта хрень с едой и сном отвлекает от того, что нужно сделать.
Bu gece güzel bir yemek yiyelim bence.
Давай побалуем себя отличным ужином?
Bill'in de bizim kadar burada yemek yemeye hakkı var.
Билл тоже имеет право здесь есть.
Bana yemek ayırdın mı küçük farem?
Ты оставила мне хоть что то на обед, котенок мышка?
- Anne, babam yemek getirmemiş.
- Мам, папа не привез обед. - Что?
- Yemek yiyorum.
- Работа для ординатора.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]