Yemek yok перевод на русский
573 параллельный перевод
Bu yüzden sana bu akşam yemek yok.
"Ты лишена ужина за это."
- Yemek yok. - Kahven soğumadan iç.
Пей свой кофе, пока он не остыл.
Sana yemek yok çocuk.
Есть не будешь, хулиган!
Bugün sana yemek yok.
Сегодня не будет рук!
- Salam isteyen? Yemek yok.
- Есть еще салями?
Dedi ki "Sen artık büyüdün, burada sana yemek yok artık!"
Вспоминая об этом, мне становится страшно.
Fazla balık yemek ve tuzlu yemek yok.
И не злоупотреблять рыбой или солью.
Artık evinizde yemek yemek yok!
О, нет! К тебе я больше ни ногой!
- O zaman sana yemek yok.
- Теперь для тебя нет ужина.
Ev bitkilerini yemek yok.
Не есть комнатные растения.
Ben şaka yapıyorum "Etiyopya'da yemek yok sanıyordum."
Я шутил, что-то вроде - " Я не думал, что в Эфиопии есть еда.
Yemek yok - problem yok! Çok saçma!
Нет "манжар", нет проблем.
çok fazla tatlı yemek yok, sana zarar verebilir.
Не ешь слишком много сладостей.
Yemek yok.
Обеда не будет.
Acıktım. Yemek yok mu?
У меня есть вещи, которые мне нужно сделать.
Yemek odasına kimsenin girmesine izin yok!
Никто не должен входить в столовую.
Sana göre iş yok. Yemek pişirip bulaşık yıkamanı bile istemiyoruz.
Вы нам не нужны, даже в качестве кухарки или посудомойки.
- Kesin birşey yok. Sadece yemek. - Zamanlarını boşa harcıyorlar.
Пока еще ничего определенного, это всего лишь обед.
Artık yemek ve uyumak dışında işimiz yok. Ve kimse ne yapacağımızı söyleyemeyecek.
И никто не говорит нам что делать.
Bu işin üç öğün yemek harici herhangi bir maddi kazancı ya da ödülü yok.
Денег и трофеев мы не получим, зато пока сражаемся - нас будут кормить.
Yemek kokusu yok.
Никаких запахов из кухни.
Yok. Yemek pişirmedim. Biraz kalmış yemek var.
Ещё нет.У нас осталось немного от обеда, так что ужин я не готовил.
Beni bilirsin, sabahtan akşama kadar meşgul. Yemek az, içki yok, tabii ki iyiyim.
А ты меня знаешь : с утра до вечера занят, воздержан в пище и питье, вот и здоров.
Annem yok ama yemek yeriz.
Но мы соорудим какой-нибудь ужин.
Sofraya iki lokma yemek koyacak kadar bile param yok.
У меня нет ни лиры : даже нечего на огонь поставить!
Yemek yemeye bile vakit yok.
Нет времени, чтобы поесть.
Doğru düzgün yemek bile yok.
Даже не поесть досыта.
- Yemek fişi? - Yok efendim. İyi, iyi.
Сим вы обвиняетесь в том, что вы в разное время творили ереси против Святой Церкви
Sorun yok, sana yemek hazırlayayım.
Ничего. Я принесу поесть.
Arada bir yemek yiyebileceğimiz bir yer bulduktan sonra nerede yemişiz hiç önemi yok.
Неважно куда. Лишь бы у нас было время на небольшие остановки, чтобы подкрепиться.
Artık rahat bir akşam yemeği yemek için gidebileceğim bir yer yok.
Мне теперь не к кому будет ходить на званый ужин.
Yemek pişirmek yok.
Пищу готовить негде. Электроплита отсутствует.
Grünberg'e kadar yemek yiyecek yer yok.
До Грюнберга нет никакой еды.
Yaşlı tilkinin beş kuruşu yok anlaşılan. Yemek paralarını almayayım diye sahte bir film kontratı uydurdular.
Хочет, чтобы я поверил в контракт на 20 тысяч долларов из-за долга в 250 франков.
Söylecek bir şeyim yok, Sadece pastamı yemek istiyorum.
Мне нечего сказать, я просто хочу поесть свой торт.
Demek burada yemek bulma şansım yok.
Не разбейте мою миску.
- Bak, benim yemek yapacak zamanım yok.
- У меня нет времени готовить.
Yemek ve su yok.
Ни еды, ни питья.
Yemek yok.
Обед закончен.
Yemek ya da içmek yok.
Не будет ни еды, ни питья.
Anne, aç değilim, ayrıca yemek için zamanım da yok.
Мам, я не голодна, и у меня все равно нет времени.
Evde yemek pişiren kimse yok.
Дома некому готовить.
"Kuzeyliler'ara ve yok et'saldırılarında yemek yiyen askerleri rahatsız etmemeyi öğrendiler."
"Им не стоило мешать морпехам на задании'поиск и уничтожение"'.
Yok, yok, herkese yetecek kadar yemek var.
Нет, нет, я всем рада.
O halde Brantley'le yemek yiyip daha iyi tanışmamıza itirazın yok mu? - İyi.
Ты не против, если мы с Брэнтли пообедаем, чтобы ближе познакомиться?
- Niye yok? Yemek bitti.
Обед окончен.
Pizza yemek de yok.
И больше никакой пиццы в том числе.
Enerjin yok çünkü yemek yemiyorsun ruhunda da neşe kalmadı.
У тебя совсем нет сил, потому что ты ничего не ешь. Ты ничему на свете не радуешься. Откуда ты знаешь?
Yemek için başka şansınız yok.
Но не за то, чтобы бегала на побегушках.
Kodeste yapacak başka iş yok. Üç öğün yemek ve bir yatak.
ќй, простите, € же буду зан € т. ј как насчет субботы?
Nah. Marge, yemek için hiç iştahım yok.
Я слишком расстроен, чтобы есть.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65