Çalışma odasında перевод на русский
143 параллельный перевод
- Çalışma odasında hanımefendi.
- В своем кабинете.
Çalışma odasında ateş yanıyor.
В кабинете есть камин.
Çalışma odasında, bekliyor.
В своем дворце, ожидает.
Çalışma odasında kağıdını imzalarım. İmzalarım.
Иди в кабинет, я сейчас приду и подпишу документы.
Onun yerine çalışma odasında geçirirsin.
Пoбудь в библиoтеке.
Saat 6'da sabah duası için Edvard'ın çalışma odasında toplanırız.
В 6 часов мы собираемся в кабинете Эдварда на утреннюю молитву.
Çalışma odasında.
- Где Лана? - В кабинете.
- Çalışma odasında.
- Пойдем, она там, в каморке.
Ama Taya, daha sonra onu, öğlen civarı çalışma odasında görmüş.
Но Тэя видела ее позже, в мастерской, около полудня.
Annemi son gördüğümde çalışma odasında çanak çömlek yapıyordu.
Последний раз я видела маму, когда она была в мастерской, делала посуду.
Evde olduğu zaman genellikle çalışma odasında.
А когда он дома, он обычно в библиотеке.
- Çalışma odasında.
В своем кабинете.
- Babam evde mi? - Evet, çalışma odasında.
Да, в кабинете.
Babanın çalışma odasında uyuyabilirsin.
Ты можешь пойти лечь спать в кабинете отца.
Çalışma odasında var.
Он стоит в кабинете, что дальше по коридору.
Akşam yemeğinden sonra çalışma odasında kahvemizi içiyorduk.
Мы пили кофе после обеда в комнате, я сидела в кресле и читала журнал.
Oh, hayır, hayır, hayır, Greg, senin için çalışma odasında bir yer ayarladık.
Мы постелили тебе на первом этаже.
Yukarıda çalışma odasında, masanın gözünde olabilir.
Наверное, они на втором этаже, в кабинете, в ящике стола.
Tam çalışma odasında konuşmamı hazırlıyordum ki kapı açıldı ve odaya dans eden makyaj küpü bir kadın girdi.
Сижу я у себя в кабинете, перечитываю свою речь, и вдруг отворяется дверь, и появляется какая-то танцовщица-готтентотка.
Çalışma odasında daha çanta var.
- Там ещё сумки в кабинете.
- çalışma odasında çalışıyor.
- Да, у себя в мастерской.
Batou, üst kattaki çalışma odasında!
Бато, зайди в кабинет на верхнем этаже.
- Çalışma odasında.
- В своем кабинете.
Doıkuzuncu kanaldaki başlıkları izlemek isteyen varsa televizyon çalışma odasında.
Кофе почти что готов. Если вы предпочитаете смотреть новости по 9 каналу, он показывает в другой комнате.
Çalışma odasında duruyor. Asil bir piyanodur da.
Да, рояль, в музыкальной комнате.
Çalışma odasında bir bilgisayarı var.
беспроводным...
Eric babamın çalışma odasında beni bekliyor.
Эрик ждет меня в кабинете отца.
Hawkin'in çalışma odasında madenin bir haritasını bulduk efendim.
Э-э... мы нашли план рудников в кабинете Хоукина, сэр.
Cinayet silahını Hawkin'in kan bulaşmış gömleğine sarılmış olarak çalışma odasında bulduk. Gömlekte barut tozu da mevcuttu.
Мы нашли орудие убийства, завернутое в окровавленную рубашку Хоукина в его кабинете... на рубашке были следы пороха.
İçeride... çalışma odasında.
Он в... уютной комнате.
Arkasında küçük bir çalışma odası var.
А за ней кабинет.
Onun yatağında değil de çalışma odasında.
Нет, не в его кровати, но в его кабинете.
Sanırım bu yüzden çalışma odasını evin bu tarafında seçmiş olmalı.
Думаю, поэтому он выбрал для кабинета эту часть здания.
Anladığım kadarıyla çalışma odasının açık penceresinin altında oturmuş kitap okuyordunuz.
Я знаю, что вы сидели и читали на скамейке у открытого окна кабинета.
Belgeler falan çoğunlukla kütüphanedeki çalışma masasında veya yatak odasında olabilir.
Большая часть бумаг хранится в письменном столе в библиотеке. Или в спальне. Или, может быть...
Onu çalışma odasında bağladım.
Она связана.
Baban burayı ; duvarları ölü hayvanlarla dolu bir çalışma odasına çevirebilir. Ama o zamana dek sırtında kılıçlı bir çıplak resmiyle dolaşan biriyle arkadaşlık edemezsin.
Твой отец может превратить эту комнату в кабинет... с мёртвыми животными на стене... но тем не менее... ты не будешь болтаться с девочкой... у которой голая женщина с мечом на спине.
- Çalışma odasında çalışıyordu, hanımefendi.
Он работал в кабинете, мадам.
Bir kadına ait. Ve tam da Mösyö Chevenix'in çalışma odasının dışında.
Следы женщины непосредственно к кабинету месье Шевеникса.
Saat 18 : 00'de, çalışma odasının hemen yakınında papatya topladım.
Примерно в шесть я вышла набрать маргариток под окном кабинета.
Öldüğü akşam çalışma odasının kapısı kırıldığında bir şey almak için eğildiğinizi fark ettim.
В вечер его смерти, когда дверь его кабинета взламывали, я заметил, что Вы наклонились и что-то подняли.
- Çalışma odasının dışında ne işi vardı acaba?
Интересно, как она оказалась около кабинета?
Uyku yitimine esir Paıl dışında. İşleriyle meşgul olmak için çalışma odasına döndü.
Все спали, за исключением Пола, который был рабом бессонницы и возвратился в свой кабинет поработать.
- Çalışma odasında.
У него в кабинете.
Çalışma odasına girdim. Masasında oturuyordu.
Я вошел в кабинет, он сидел за столом.
Ama gizlice giren biri vardı. Çalışma odasına ilk girdiğinde aklında cinayet yoktu.
Но кто-то все же вошел в кабинет, и поначалу у этого человека не было в мыслях убивать.
Mösyö Astwell'in gece geç saatlere kadar çalıştığında kullandığı çalışma odasına bağlı yatak odası.
Только в маленькой спальной, где месье Эствилл оставался, когда работал допоздна.
Bir keresinde, 1974 yılında, annem çalışma odasına girmişti. Oğlu dizlerinin üzerindeydi.
В 1974 году ты, моя мама, застала меня на коленях, а отца без штанов.
Çalışma odasında. Şimdi ne yapmış?
Что... что такого он натворил?
- Başkanın Çalışma Odası'nın dışında.
- Он снаружи Овального кабинета.
Murlloppe'ın çalışma odasında olduğuna eminim.
Мы должны их найти.
odasında 65
odasında değil 16
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
odasında değil 16
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67