Üzgünmüs перевод на русский
54 параллельный перевод
- Bayan Aptal Sarışın üzgünmüş.
- Мисс Пустышке очень жаль.
- Görüşmeniz bölündüğü için üzgünmüş.
- Она огорчена, что вас прервали.
Kardeşler, üzgünmüş.
О, все в порядке. Он сожалеет.
Beşinci alayı merkezimize soktuğu için üzgünmüş.
Он сожалеет, что привел Пятый Легион прямо в наш штаб.
Dedi ki çok üzgünmüş ve umarım onu affedebilirsinmiş.
Он сказал что он очень сожалеет, и надеется, что ты его простишь.
- Oh, üzgünmüş.
Она извинилась!
Seninle buluşamayacağı için üzgünmüş.
Он извинился за то, что не сможет встретиться с вами.
Phoebe, sesi bana üzgünmüş gibi geldi.
Она казалась мне очень расстроенной.
Yani, Cora ve diğer her şey için çok üzgünmüş ancak başvurunu reddetmek zorunda kalmış. Bunun mahalli bir sorun olduğunu ve Yargıç Wilkins'le halledilmesi gerektiğini söylüyor.
Он сказал, что это дело местного масштаба, и отдал его на усмотрение нашего судьи.
Dediğine göre çok üzgünmüş.
По её словам, он переживает.
Kedisi ölmüş, üzgünmüş.
У него умер кот, и он расстроился.
Sana hiç üzgünmüş gibi gözüküyor mu?
Она тебе кажется грустной?
- Çok üzgünmüş.
- Очень жаль.
Amsterdam'da Anne Frank evine gidip üzgünmüş gibi davranman gerekiyor.
Не надо идти в дом Анны Франк и изображать из себя унылого.
Sana vurduğu için üzgünmüş.
Он извиняется, что ударил тебя.
Beni arayıp sormadığı için üzgünmüş.
что ему очень жаль, что он не связывается со мной
- Ne için üzgünmüş?
За что ему извиняться?
Neden üzgünmüş? Bu onun hatası, değil mi?
Почему ее извинения, это разве ее вина?
Ben 200bin kaybettim ama Ben üzgünmüş!
Я лишился 200 тысяч, но Бену жаль!
Duydunuzmu millet? Ben üzgünmüş!
Все это слышали?
- Evet, Jim üzgünmüş.
- Да, Джим просит прощения.
Bir şey daha, üzgünmüş. 20 yıldır teklifini almadığı için.
А она сожалеет, что не отдалась тебе 20 лет назад.
Bazen yüzündeki o bakışı görüyorum. Sanki çok üzgünmüş gibi.
И потом, иногда я вижу у нее такой взгляд, как будто ей грустно...
- Sana üzgünmüş gibi göründü mü?
- Тебе не показалось, что она расстроена?
- Sana üzgünmüş gibi göründü mü?
- А тебе?
Pekâlâ çocuklar, çok üzgünmüş gibi bakın.
И так, парни, теперь сделайте грустный вид.
Diyor ki, üzgünmüş, nedenini söylemiyor.
Пишет, что извиняется, не пишет, почему.
Ama hiç önemli değil, çünkü yapan kişi üzgünmüş.
Ќо, это не страшно, ведь... тому, кто это сделал, очень жаль.
Bobby Mann olayları yüzünden oldukça üzgünmüş.
Да, она очень расстроена по поводу проишествия с Бобби Манном.
Çok üzgünmüş.
Что ж, она извиняется.
Ama o kadar üzgünmüş ki arkadaşım silah yerine benim numaramı vermiş.
Но был так расстроен, что мой знакомый дал ему мой номер вместо пушки.
Söylediğine göre aynı benim gibi üzgünmüş.
Он сказал она грустная, как и я.
Bizi daha önce davet etmediğine üzgünmüş ve görünüşe göre bizi daha iyi tanımak istiyormuş.
Она сказала, что ей неудобно, что они нас раньше не пригласили, и они хотят поближе познакомиться.
Bu prenslerle prensesler masallardan uzaklaştığı için çok üzgünmüş.
И этим принцам и принцессам было очень грустно потому что они покинули свои сказки.
Hallettiniz mi meselenizi? Claire çok üzgünmüş ;
А вы, ребята, всё уладили?
O kadar üzgünmüş ki makyajını tazelemeye ya da bilgisayara bakmaya vakit bulamamış.
Она так расстроена, что у неё даже не было времени накраситься или сесть за компьютер.
Böyle bağırınca kulağa üzgünmüş gibi geliyor.
Так грустно воет.
... Zeke'in dediğine göre üzgünmüş.
Зик сказал, что у неё был расстроенный голос.
Çok, çok üzgünmüş.
Так и сказала?
Her zaman üzgünmüş gibi görünüyor.
Он все время выглядит так, будто чем-то расстроен!
Dr. Johnson üzgünmüş.
Доктор Джонсон просит прощения.
Görünüşe göre Jake A.B.'yi soruyormuş. Olanlar için çok üzgünmüş.
Похоже, Джейки спрашивал об Аннабет и просил прощения за случившееся между ними.
Gördün mü, Donegal yüzünden üzgün değilmiş. Aptal grubu dağıldığı için üzgünmüş.
Видишь, Триша не против Донегола, она расстроилась из-за какой-то дурацкой группы.
Düğüne gidemeyeceğimiz için üzgünmüş gibi davran.
Притворись грустной из-за того, что мы не сможем прийти на свадьбу.
Whitney eve döndüğünde üzgünmüş.
Когда Уитни возвращалась домой, она была расстроена.
Söylediğine üzgünmüş ama tamamlanmayan Virginia'lı Smythe Ailesi onda değilmiş.
Ему жаль признавать, что у него больше нет законченной копии атласа.
Boşanıyormuş ve bunun için üzgünmüş.
Похоже, он оформлял развод и его это угнетало.
Fakat hepinizden üzgünmüş gibi davranmanızı istiyorum.
Но вы должны притворяться, будто бы расстроены.
Bir keresinde bir Hintli o kadar üzgünmüş ki "hintihar" etmiş.
Я знал индейца, который пил столько чая, что описался и утонул.
Annen bana hep üzgünmüş gibi gelirdi.
Она всегда казалась мне грустной.
Görünüşe göre, çok üzgünmüş.
Очевидно, была очень расстроена.
üzgünmüş 17
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgün mü 36
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23
üzgünüm ama 71
üzgün müsün 105
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgün mü 36
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23
üzgünüm ama 71
üzgün müsün 105