A specialist Çeviri Türkçe
1,108 parallel translation
And they tell me... that you've become a specialist in murder.
Onlara cinayetle ilgili araştırma yaptığını anlattım.
And I was out in the hall sort of comforting my father... when a doctor who was a specialist in a problem she had with her arm... went into her room and came out just beaming.
Dışarıda koridorda babamı teselli etmeye çalışıyordum bu sırada, annemin kolundaki problemin uzmanı olan doktor odaya girdi ve sevinçli bir yüz ifadesiyle dışarıya çıktı.
Who, on top of that, is a kind of butcher... who's committing a kind of familial murder... because when he comes out of that room, he psychically kills us... by taking us into a dream world... where we become confused and frightened...'cause the moment before, we saw somebody who already looked dead... and now here comes a specialist who tells us they're in wonderful shape.
Bunun yanı sıra, bütün bir aileyi katleden bir cani de çünkü o odadan çıktığı zaman bizi, kafamızın karıştığı ve korktuğumuz bu rüyalar âlemine çekerek ruhen bizi öldürdü çünkü ondan biraz önce, ölmek üzere olan birisini görmüştük ve şimdi karşımızda, aslında mükemmel durumda olduğunu söyleyen bir uzman vardı.
I'm not a specialist in that? So, I'll just do what you say.
Bol miktarda içki içtikten sonra, sen "My Darling Clementine" şarkısını söylerken ben de hiçbir şey yokmuş gibi seni tedavi edeceğim.
"I talked to a specialist here in Paris. " And he said you can lead a perfectly normal life.
Paris'te bir uzmanla görüştüm ve iyileşeceğini söyledi.
- You're a specialist of some sort, sir?
- Siz de bir tür uzmansınız değil mi, beyefendi?
A few nights on his back under a specialist and he'II be like new.
Uzman bir kişinin elinde birkaç gece geçirse kendine gelir.
I'm a specialist in hybrids.
Hibritleme uzmanıyım ben.
They sent it over to a specialist to take a look.
İncelemesi için uzmana gönderdiler.
If a specialist is to succeed he must aim high and a practice in Brook Street is just the beginning.
Eğer bir uzman başarılı olmak istiyorsa hedefini yüksek tutmalıdır. Ve Brook Sokağı'ndaki muayenehane sadece bir başlangıç.
Philip, as a specialist in legal affairs... you should know better than anyone, Diana is not military attaché.
Philip, hukuki meselelerde bir uzman olarak, herkesten daha iyi bilirsin ki, Diana askeri ateşe değil.
I stand before you, gentlemen, as a lecturer in anatomy, a scientist, a specialist, a material man, to whom the heart, for instance, is an elaborate physical organ and not the seat of love, a man to whom the soul,
Baylar karşınızdayım, Anatomi öğretim görevlisi ve bir bilim adamı, olarak. Bir uzman, konusunda bilgili bir adam.
We need a specialist.
Uzman gerekli.
I don't tell. It was a specialist job.
Şehir dışından gelen özel biri.
I`m a specialist
Ben bir uzmanım.
They're having a specialist brought in.
Onunla, Moskova'dan gelen bir uzman ilgileniyor.
Doctor Watson is a specialist at uncontrolled addiction.
Doktor Watson kontrol edilemeyen bağımlılıklarda uzman.
Like Monte says, you're a specialist who does a job nobody wants.
Monte haklı, sen kimsenin istemediği işlerde uzmansın.
Actually, I am not a specialist on these Gravitsapa. Let's go and show it to my Chatlanian, he'll check in.
Genel olarak Gravitsapa üzerine bir uzmanlığım yok, o nedenle Chatlanlı arkadaşıma bir göstereyim.
Hardly a specialist of Aristotle.
Bir Aristo uzmanı onlara göre değil.
And I am a specialist in physinomy.
Ayrıca yüz ifadelerini de iyi okurum.
I think he should see a specialist.
Bence bir uzmanın görmesi gerek.
He must be seen by a specialist.
Mutlaka bir uzmanın onu görmesi gerekiyor.
He's a specialist.
- Evet, bir tür uzman.
The doctor said that my lung is malfunctioning and tell me to see a specialist
Doktor, akciğerlerimin gerektiği gibi çalışmadığını ve bir uzmana görünmemi söyledi.
I've already consulted a specialist in Harley Street.
Harley Sokağı'ndaki bir uzmanla görüştüm.
Yes, he told me he consulted a specialist, but is it known who this specialist was?
Bana bir uzmanla görüştüğünü söyledi ama bu uzmanın kim olduğu biliniyor mu?
You, sir, are 85, a specialist in symbiotic plant life.
Siz, efendim, 85 yaşında ve ortakyaşayan bitkiler uzmanısınız.
I finally ended up at a specialist who told me I'd given myself an ulcer.
Bittiğinde bir doktora göründüm ve kendi kendimi ülser ettiğimi öğrendim.
He should see a specialist.
Bir uzmana görünmesi gerek.
He needs a specialist to run the operation.
Operasyonu yürütmesi için bir uzmana ihtiyacı var.
A specialist - - that's you.
Bir uzman, yani sen.
And I saw a specialist in Anchorage when I went to pick up the chicken.
Evet.Sonra Anchorage'a tavuk almaya gittiğimde bir uzmana göründüm.
Are you a specialist in criminal behavior?
Suçlu davranışında uzman mısın?
He's a specialist in first contact with new life forms.
Yeni yaşam formlarıyla temas kurmakta uzmandır.
It was a first-contact situation. Ghorusdan culture is so complex, they sent a specialist to prevent misunderstanding.
Bir ilk-temas göreviydi, Ghorusdan kültürü bize göre çok karmaşıktır ve değişiktir, yanlış anlamaları önlemek için bir uzman gönderdiler.
- It's like seeing two different doctors, getting different opinions, a bone specialist and a blood specialist.
- Bu iki doktora birden gitmek gibi bir şey. Farklı görüşler almak, kemik uzmanından ve kan uzmanından.
At this moment, my colleagues think I'm in the office of a leading blood specialist, but I decided instead to come here.
Şu anda meslektaşlarım, çok önemli bir kan uzmanının ofisinde olduğumu sanıyor, ama ben buraya gelmeye karar verdim.
It will be as you please, but I sent today for the celebrated specialist Sikorsky he will examine you and have a consultation with Michael Danilovich.
Lütfen istediğin gibi olacak, ama bugün ünlü uzman Sikorski'yi gönderiyorum. O seni inceleyecek ve Michael Danilovich ile istişarede bulunacak.
Have you been to a fertility specialist?
Doğum uzmanına gittiniz mi?
I'm a forensic specialist.
Adınızı Sonny içeri girerken söylediğinde öğrendik.
You are a persuasion specialist and you've proved an asshole!
Sen ikna uzmanıydın, şimdi de salağın teki olduğunu kanıtladın!
A learned specialist calling for a case of measles
Bilgili bir uzmanın bit yeniği araması gerekir.
What does a Harley Street specialist know about my health?
Harley Street uzmanı benim sağlık durumumdan ne anlar?
The colleagues describe Nikolaev as a calm, firm person, activist of Sober community, a great specialist...
Nikolaev'in arkadaşları sakin biri olduğunu, sağlam ve işinde uzman olduğunu söylediler...
Geordi's an engineer, not a weapons specialist.
Geordi silah uzmanı değil, mühendis.
He is tread by an excellent specialist who's a believing Christian by the way.
Onu birinci sınıf bir doktor tedavi ediyor.
Meanwhile, the Yanks have announced that they will start 20-game winner Steve Jackson, a curve-baII specialist who has shut...
Under tiden så har Yankees annonserat att dom startar med vinnaren av 20 matcher Steve Jackson. Skruvbolls specialisten som...
He needs a criminal law specialist, Patricia.
Ceza avukatına ihtiyacı var, Patricia.
That means we have to talk to a specialist.
O halde konunun uzmanı biriyle konuşmamız gerekecek.
- I was a warp-field specialist.
- Eski Excelsior sınıfı warp sahasında. uzmanlık yapmıştım.