English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / All yours

All yours Çeviri Türkçe

5,011 parallel translation
It's all yours if you want it.
İsterseniz tamamen sizindir.
He's all yours.
Gerisi size kalmış.
All yours, kid awesome.
Hepsi senin, harika çocuk.
She's all yours.
Sizindir.
He's all yours.
Senindir.
So he's all yours.
Tamamen senindir.
It's all yours, buddy.
Her şey senindir, dostum.
All yours.
Siz bilirsiniz.
He's all yours.
Senindir o zaman.
Just... Just let my family leave, and it's all yours.
Yeter ki... yeter ki ailemi bırak, gitsinler.
They're all yours.
- Buyurun!
All yours, no questions asked.
Hepsi senin hiç soru sorulmadan.
- it's all yours once you confess.
- Bir itirafında hepsi senin.
It's all yours if you want it.
İsterseniz hepsi sizin olur.
He's all yours.
Sizindir.
All yours, Borin.
Hepsi senindir, Borin.
It's all yours.
Senindir.
Give it to me. That's not all yours, half of it is mine, okay?
Hepsi senin değil, yarısı da benim.
All yours.
Siz buyurun.
I'm all yours now, darlin'.
Artık tamamen seninim, sevgilim.
And the takedown is all yours, Nolan.
Ve onu çökertme şerefi tamamen senin, Nolan.
New cases, all yours, the only cases you'll work.
Yeni davaların hepsi senin. Uğraşacağın tek davalar yani.
- Next game is all yours, dude.
- Sıradaki oyun tamamen senin dostum.
Well, now that Howard's dead, the company's all yours, correct?
Artık Howard ölü, bu şirket sizin, doğru mu?
Look, I-I know that I've been busy lately, but the deal has to close by Sunday night, and Monday's a holiday, so I will be all yours.
Bak son zamanlar meşgul olduğumu biliyorum, anlaşma Pazar akşamına kadar yapılmış olmalı, ve pazartesi de tatil olacağ için tamamen senin olacağım.
My kitchen is all yours.
Mutfağım senindir.
No, I'll finish this up, and then it's all yours.
Hayır, bunu bitireceğim ve sonra alabilirsin.
Well, she's all yours.
Tamamen senin.
It's all yours.
Hepsi senin.
Believe me, I am not worried because the risk is all yours.
İnan bana hiç dert etmiyorum çünkü risk tamamen senin.
It's all yours.
Senin olsun, senindir.
Oh, and he's all yours, you skanky cooze!
Al da başına çal adamı şimdi kokuşmuş karı!
Kim, it's all yours.
Sira sende.
I'll just finish writing the orders and then she's all yours.
Talimatları yazarım ondan sonra kız senindir.
So you can spend all your days knowing that I have taken everything that was supposed to be yours.
Böylece günlerini senin olması gereken her şeyi elinden aldığımı bilerek geçirebilesin.
All right, so what will yours be?
Pekâlâ, senin korkun ne?
Well, we're all big fans of yours.
- Evet. Hepimiz büyük hayranınız.
That nice nephew of yours - has made all the arrangements.
Yeğeniniz her şeyi halletti.
After all, secrets seem to be a habit of yours.
Sonuçta sır saklamak senin alışkanlığın.
Is all of this yours?
Bunların hepsi sana mı ait?
He told to me, "This will all be yours when I die."
Bana dedi ki "öldüğümde burada olanların hepsi senin olacak."
Yours is all wet.
Seninkiler ıslak.
You think that my situation is gonna be like yours and dad's, and it's just not at all.
Benim durumumun babam ve senin gibi olacağını düşünüyorsun. Hiç de öyle değil.
All that I have in this world..... is yours.
Bu dünyada sahip olduğum tek şey senindir.
After all, how would the humans above react to yours?
Sonuçta, insanlar seni görse nasıl tepki verirdi sence?
All right, so I'm going over the billing report in my office... the one that's a full 100 square feet smaller than yours, even though we're equal partners...
Ofiste fatura raporlarının üzerinden geçiyordum. Eşit ortaklar olmamıza rağmen senden 10 metre kare daha küçük olan ofiste...
- Are all the gas bottles yours?
- Dükkândaki bütün tüpler senin mi?
All of a sudden, his dream is more important than yours?
Aniden onun hayalleri seninkilerden daha mı önemli oldu?
I change all these people's live and I can change yours too.
Bunca insanın hayatını değiştirdim. Sizinkini de değiştirebilirim.
Sometimes I wish I could just climb inside that head of yours and see all the shit you carry around.
Bazen diyorum ki keşke aklına girebilsem ve içinde olan bitenleri görebilsem.
We all know the store is yours. No one's disputing that.
Dükkanın sana ait olduğunu biliyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]