And c Çeviri Türkçe
181,680 parallel translation
I'm so glad you guys are finding new and creative ways to drink.
İçmenin yeni, yaratıcı yollarını bulduğunuza sevindim.
Would you just go and check and see if I can quit?
Çıkmasa sorun olur mu diye sorar mısın?
And there was this white girl, Marissa, and we were out one time, and I said, "Hey, Marissa, do you want a drink?"
Dışarı çıkmıştık. "Marissa, içki ister misin?" dedim.
This one time I went on a date, and, somehow, I wind up in the bathroom giving the bartender a hand job.
Bir keresinde randevuya çıkmıştım, bir şekilde kendimi tuvalette barmeninkini sıvazlarken buldum.
I believe that everyone is born with a flame of goodness, and if my light or yours go out, remember, we're not alone in this world.
Her insan içinde tanrısal bir ateşle doğar., ve benim ışığım veya sizinki bunu ortaya çıkarıyor., Bizim bu dünyada yalnız olmadığımızı hatırlayın.
And sword spells take weeks to master.
ve bazı kılıç büyülerinde usta olmak haftalar alıyor.
With this spell and this blade, you will be a master swordsman.
Bu büyü ve kılıç ile Bir kılıç ustası olacaksın.
So move your ass and sing.
Kaldır kıçını ve şarkı söyle.
So if my birth father's a god and I'm a demigod, why the hell did it take me a year to pass the most boring farm bill in the history of the Senate?
Yani babam bir tanrı ve ben bir yarı tanrı olduğum için, Senato tarihinde en sıkıcı çiftlik faturasını geçirmek için neden bir yıl geçirdim?
He and I went huntin'together.
Onunla ava çıkardık.
Well, I'm going on a two-week cruise with my daughter and my granddaughter and I was wondering if I could borrow your binoculars.
Kızım ve torunumla iki haftalık deniz yolculuğuna çıkıyorum da, - dürbününü ödünç isteyecektim.
Perfect date? Going out for steak and whiskey.
Mükemmel randevu, biftek yiyip viski içmeye çıkmak.
I'm just talking about going out and having some fun.
Sadece dışarı çıkıp eğlenmekten bahsediyorum.
And if I go into a yoga studio, I'm gonna come out with a carcass on my shoulder.
Yoga stüdyosuna gidersem de sırtımda bir leşle çıkarım.
Look, Abby's had a full day, and almost a full keg.
Bak, Abby zor bir gün geçirdi ve neredeyse koca fıçıyı içti.
'Cause ever since Colt and I hooked up, all you've ever done is make bitchy little comments about my age or my intelligence. Okay.
Çünkü Colt'la takılmaya başladığımızdan beri yaşımla ya da zekâmla ilgili gıcık yorumlar yapıyorsun.
Every year, she takes off that fur coat, and she got nothin'on underneath, but a bikini.
Her yıl montunu çıkarıp sadece bikiniyle kalıyor.
Anyway, bunch of teachers, we were out for lunch, and Heather was there, so I introduced her to Paul, but I had no idea that he asked her out.
Birkaç öğretmen öğle yemeğine çıkmıştık. Heather da oradaydı, onları tanıştırdım. Ona çıkma teklif ettiğini bilmiyordum.
What kind of 30-year-old guy just moves to Garrison, Colorado out of nowhere and starts dating'a 23-year-old?
Kim bilir nereden Garrison'a gelip 23 yaşında bir kızla çıkmaya başlayan 30 yaşında adamdan hayır mı gelir?
I mean, when you were born, the doctor slapped you to make you cry and you just laughed at him and peed in his face.
Doğduğunda doktor ağla diye kıçına şaplak atmıştı da sen gülüp adamın suratına işemiştin.
And Ronald Reagan was the best thing to come out of California, besides the dancing raisins.
Ronald Reagan Kaliforniya'dan çıkan en iyi şeydi, dans eden kuru üzümler dışında tabii.
Hey, while I'm doin'that, I need you to put your hand up that cow's, uh, caboose there and pull out as much manure as you can hold.
O arada sen de bir zahmet şu ineğin kıçına elini sokup çıkarabildiğin kadar gübre çıkarıver.
And if it makes you happy to pull twine out of a cow's ass... then I've done a good job as Mom.
Bir ineğin götünden sicim çekmek seni mutlu ediyorsa anne olarak iyi bir iş çıkarmışım demektir.
After you passed, the buyers moved on and decided to purchase the Yarn Barn instead.
Sen reddettikten sonra alıcılar vazgeçip Yarn Barn'ı almaya karar vermişler.
You know, go to Paris, learn to paint, go on The Price Is Right and kiss Bob Barker.
Paris'e gitmek, resim yapmayı öğrenmek, The Price Is Right'a çıkıp Bob Barker'ı öpmek.
And if it doesn't pan out,
Ve eğer dışarı çıkmazsa,
Someone who will make you his problem and not ours.
Seni bizim olmaktan çıkarıp, kendi sorununa dönüşterecek birisi.
You know, maybe check out the new food court at the mall, or the churro spot next to the police station, or really anywhere else extremely public and well-lit.
Mesela, alışveriş merkezinin yeni restoranları veya polis karakolunun yanındaki tatlıcı veya gerçekten kalabalık ve aydınlık olan herhangi bir yer.
- Well, not this, but meeting guys who seem great and then turn out to be lying pieces of garbage.
- Tam bu değil. Ama harika görünen biriyle tanışıyorsun. İşe yaramaz yalancı pisliğin teki çıkıyor.
And even when you do, you're still gonna date a bunch of terrible guys and have horrible things happen.
Öğrendiğinde bile, yine bir avuç serseriyle çıkacaksın ve korkunç şeyler olacak.
A cutie named Gretchen took me up to her belfry and showed me some moves, which I now realize sounds sexual.
Gretchen adındaki tatlı bir kız beni çan kulesine çıkartıp birkaç numara çekmişti. - Cinsel bir şey varmış gibi oldu böyle de.
He's really... he's creative and sensitive, and he gets picked on a lot at school.
Çok yaratıcı ve duyarlıdır. Okulda da çok sataşıyorlar ona.
The trick was so shocking that women went into spontaneous labor and the men paired off in violent fighting.
Bu numara öyle sarsıcı olmuş ki kadınların aniden doğumları başlamış ve erkekler çok şiddetli bir kavgaya tutuşmuş.
Well, it's been forever since we've had a date-night out, and so we made a little list of the six things that we love to do, but never get to do.
Bir akşam baş başa çıkmayalı asırlar oldu. Biz de yapmayı çok istediğimiz ama hiç fırsat bulamadığımız altı maddelik ufak bir liste yaptık.
Oh, that was crazy and great and awful and I don't know what to do.
Çılgınca, harika ve korkunçtu ve ne yapacağımı bilmiyorum.
I charge you, my son, to go out and face it.
Bu görevi sana veriyorum oğlum, çıkıp onlarla yüzleş.
And then you can send each other messages and then you go out on a date.
Sonra mesajlaşıp randevuya çıkabiliyorsun.
And I know her nanny.
Bakıcısını tanıyorum.
Ah, man, I felt a little self-conscious in it, so I, uh, took the shirt and jacket and I hid it under the bathroom sink.
Biraz utandım, o yüzden gömleği ve ceketi çıkarıp banyodaki lavabonun altına sakladım.
So apparently there was this Indian grandpa in Alabama, and he was walking around his neighborhood, and some lady called the cops and said,
Alabama'da yaşlı bir Hint adam varmış, mahallede yürüyüşe çıkmış. Bir kadın polis çağırıp şöyle demiş :
Both of you climb inside. You pop your head out through the meatballs, and you look to each other like, "Hey, what's going on here?"
İkiniz de içine girip kafanızı köftelerin arasından çıkarın, birbirinize "Neler oluyor burada?" der gibi bakın.
Uh, well, he thinks we're together. And he's very excited that you're dating someone of my ethnicity.
Sevgili olduğumuzu sandı ve benim etnik kökenimden biriyle çıktığın için çok heyecanlandı.
"Due to blizzard conditions, all MTA bus and subway service is suspended, and all non-emergency vehicles must be off roads until further notice."
"Kar fırtınasından dolayı tüm MTA otobüs ve metro seferleri durduruldu. İkinci bir uyarıya kadar tüm sivil araçlar yola çıkmaktan kaçınmalıdır."
Well, he started off just making remarks about how I looked. And then it just got a little out of hand.
Görünüşümle ilgili yorumlarda bulunmaya başladı ve sonra işler çığırından çıktı.
And he was like, " Ooh-whee.
O da "Dişli çıktı." falan dedi.
But then we're on the road, and he'd do weird shit like slip me his room key.
Ama tura çıktığımızda bana oda anahtarını vermek gibi garip hareketler yaptı.
And then like a week later, he started saying stuff about my ass again.
Bir hafta sonra yine kıçımla ilgili bir şeyler demeye başladı.
You're gonna put on a big ole smile. And you're gonna get on Raven Live!
Sakin ol, gülümse ve Raven Live'a çıkıp paranı al.
The drones showed up and opened fire.
Dronlar ortaya çıkıp, ateş açtı.
And they didn't give you an out?
Sana bir çıkış yolu sunmadılar mı?
When you get outside, you need to make contact with noa's people and get this to them.
Çıktığınızda, Noa'nın ekibiyle bağlantıya geçip bunu onlara verin.
and counting 62
and cross 26
and clear 27
and children 37
and clearly 63
and child 20
and cute 22
and cut 152
and clean 18
and climbing 16
and cross 26
and clear 27
and children 37
and clearly 63
and child 20
and cute 22
and cut 152
and clean 18
and climbing 16