English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / And check this out

And check this out Çeviri Türkçe

431 parallel translation
Dink, call somebody to come down and check this out.
Dink, telefon açıp birini çağır da gelip burayı bir kontrol etsin.
Mouse, wake up and check this out.
Mouse, kalk da bi bak.
And check this out.
Baksana suna.
Oh, I gotta go outside and check this out.
Dışarı gidip şuna bir bakmam gerek.
I want to go to my place and check this out against my files.
Evime gidip, dosyalarıma bakacağım.
Alright, I'm going up there and check this out.
Pekala, Oraya gidip bir göz atacağım.
I think I should go upstairs and check this out. Maybe the guy's upstairs in a bathtub or something... cracked his head open, there's blood everywhere...
Biliyor musun, ben bir yukarıyı çıkıp orayı kontrol edeyim... belki de adamlar... kafasını uçurup öldürmüşlerdir... ve kanlar etrafa sıçramıştır.
And check this out. i go to pick up my pictures and she says :
Şunu bir dinle. Fotoğraflarımı almaya gittim :
- Jack, you better come and check this out.
- Jack, şuna gelip baksana.
- That's all right. - I got you a few grams of the usual and check this out :
- Her zamankinden birkaç gram var ve şuna bak :
And check this out.
Deneyelim.
And check this out.
Şunu bir dinle.
Go tell her that she's dead and tell her to check out of this hotel.
Gidip ona öldüğünü ve bu otelden gitmesini söyle.
The first time, when I forgot to check the mineral rights... and the second time, of course, when I didn't realize... that, naturally, they wouldn't send a fool out here in charge of this...
İlki maden haklarını kontrol etmeyi unuttuğumdaydı ikincisi de aptal bir yetkili göndermeyeceklerini fark ettiğimde.
Well, now, if you'll just fill out this form and send it to us with your check?
Tamam o zaman, bu formu doldurup faturanızla birlikte bize iletirsiniz.
Well, I'm gonna go by the hospital and have'em check out this leg.
Hastaneye gidip bacağıma baktıracağım.
If you check the statistics out you'll find that these people have lived, over three hundred thousand people have lived together peacefully, loving each other feeling for each other, want, needing for each other and wanting to make this the experience it is.
İstatistiklere bir göz atacak olursanız, 300.000 kadar insanın birlikte yaşadığını, barış ve beraberlik içerisinde, birlikte sevgi ile durabildiğini, birbirine ihtiyacı olduğunu öğrendiğini, ve bu tecrübeyi birlikte yaşamak istediğini göreceksiniz.
The fact is that I called this fellow Kennedy and I asked him... to check out something for me.
Gerçek şu ki, şu Kennedy denen adama telefon ettim ve ona benim için bir şeyi kontrol etmesini rica ettim.
I'll have to take this matter to the central Committee and I'd better check it out with the Great Ahmed Kahn.
Bu öneriyi merkez komiteye sunmalıyım ayrıca Büyük Ahmet Han'la da konuşsam iyi olacak.
Come in here and check out this 908.
Buraya gelde, 908'i bir kontrol et.
I just came down here to check it out, and this guy, he's already been snuffed.
Kontrol etmek için gelmiştim, bu herif çoktan ölmüştü.
This motherfucker is red... then I'm going to say, "and be sure to check out those high beams."
Bu araba kırmızı be! Sonra ben, "şu kaportaya bakın" diyeceğim.
Yo, Leroy, check out this pretty little thing, and the bitch got a dog.
Leroy, şu güzel ufaklığa bak, orospunun köpeği bile var.
Murdock and I'll check out this psychiatric hospital.
Murdock ve ben o akıl hastanesini kontrol edeceğiz.
Check this thing out and see if Sydney Bernstein owns a car.
Bernstein'in arabası var mı bir bak.
Dad, you know, I haven't given this baseball card thing a fair chance, so I'll have my friend Teddy come over and check it out.
Biliyor musun baba, ben bu beyzbol kartı işine pek şans tanımıyorum. Arkadaşım Teddy'yi çağırıp, bakmasını isteyeceğim ondan.
After this is over, you wanna go into town and check it out?
İşler bitince, şehre inip biraz takılmak ister misin?
Check out the competition with me this week and we can both keep working.
Bu hafta rakiplerimi kontrol edelim. İkimiz de çalışmış oluruz.
And then I can't seem to remember this $ 25,000 check made out to cash that I seemed to have written in someone else's handwriting.
Ve bir de bir başkasının el yazısıyla hamiline yazdığım..... 25.000 Dolarlık çeki yazdığımı hatırlayamıyorum.
Check this out. Someone tried to kill old man Torelli, right? Missed and shot Leo the Fart by mistake.
Biri Torelli'yi öldürmek istemiş, ama Osuruk Leo'yu vurmuş, öyle mi?
I figure there was blood on the burritos because... check this out, they were eating, and the perpetrators...
Fark ettim ki, burritolarda kan vardı çünkü... Şuna bir bak, yiyorlardı, ve suç işleyenler...
Yeah, I see. Yeah. We'll check this out, and we'll get back to you.
Bunu kontrol edip sana haber veririz.
In fact - and this is way out there - but... check if there were any local bank robberies at the time, committed by a short, hairy man wearing a powdered wig.
Aslında... Bu çok Sıra dışı olabilir ama... Belki de, o esnada kısa boylu, pudradan peruk takan kıllı biri tarafından yerel banka soygunu olmuş mu diye kontrol etmelisiniz.
That leaves us with three days of station video tapes to check and hopefully find out who this guy is.
İstasyondaki son üç günlük kamera kayıtlarını incelersek... -... belki adamımızı bulabiliriz.
He says him and Sammy go way back... and there's no time to check this out with Sammy.
Sammy ile onun dostluğu eskiye dayanıyor... Ve Sammy'yi tanıdığını kontrol etmek için zamanımız yok.
Guys, let's check this out and go to the replay.
Şu görüntülere bir daha bakalım beyler.
I'm gonna roll up over here and check out this shirt I was looking at. - I'll catch you.
Şu tarafta gördüğüm gömleklere bakacağım.
See, this is a school and students check out books and then they learn things.
Gördüğün gibi, burası okul. Öğrenciler kitap alıyor ve birşeyler öğreniyorlar.
It's just, he got this new home-theater dealy and he wants us to check it out.
Evine yeni ses sistemi almış gidip bakmamızı istemişti.
Anyway, they made this large donation to a women's prison and I get to go down there and check it out.
Herneyse, bir kadının hapishanesine büyük bir bağış yaptılar ve oraya gidip bakmam gerekiyor.
And check out this.
Standart. Şimdi de şuna bakın.
You just wait here while I go and check this little puppy out.
Ben gidip, diski kontrol ederken burada bekle.
We wouldn't even look into this mysterious man story, but the girl's father has influence and he asked that we check it out.
Şu "gizemli adam" hikâyesini araştırmamıştık ancak kızın babası nüfuzlu biri olduğundan biz de bir kontrol edelim dedik.
Check out how your brother signs this card to my parents, and keep in mind he's known them for 12 years.
Bak kardeşin aileme attığı karta ne yazmış. On iki yıldır tanışıyorlar.
I just wanted to come down and check out what this whole open mic thing was about.
Sadece bu acık mikrofon gecesine bakmaya geldim.
He and I could check this out.
İkimiz birlikte gidip bakabiliriz.
And check out this little detail.
Şu küçük detaya bak.
He's gonna give me the numbers, and I'm gonna read'em into this mike... to a friend of mine who's gonna check'em out.
Bana numaraları vercek ve, Bende bunları gireceğim mike... bunları kontrol edecek olan bir arkadaşıma.
I want you to fly up there check on him, and get this out of your system.
Hemen oraya uçmanı istiyorum onu kontrol et, ve kaygılarına bir son ver.
Well, my investors, they're coming... to check this place out, and, well, they spook easily.
Şey, yatırımcılarım buraya bakmak için gelecekler ve, şey, kolaylıkla zıvanadan çıkıyorlar.
And then - check this out - he does this thing to me where he makes it so I can score better with the ladies.
Sonra - bunu dinle - bana bir şeyler yaptı, artık kadınlarla daha başarılı olabileceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]