And funny Çeviri Türkçe
4,372 parallel translation
He's just so likable and funny and so humble.
Sempatik, komik ve alçak gönüllüydü.
She's really nice and funny, she's got great taste.
Çok kibar, komik ve çok zevkli.
She's smart, lovely and funny, and she's moving to New York.
Akıllıdır, güzeldir, esprilidir ve de New York'a taşınacak.
And funny... and beautiful.
ve eğlenceli.. Ve güzel..
And Funny Girl made her a star.
Funny Girl onu bir yıldız yaptı.
You know, suddenly he was cute and smart and funny.
Bir anda sirin, akilli ve komik olmustu.
Oh, right, well, the funny thing is, and truth is it's not funny at all,
İşin komik yanı, gerçek şu ki, hiç de komik değil.
Uh... Kimberly, this is my, uh, funny and slightly inappropriate friend, Shawn, and he was just leaving.
Kimberly, bu benim komik ve azıcık da uygunsuz arkadaşım, Shawn.
Are you seriously going to pretend that wasn't the funniest shit in the history of both "funny" and " shit?
Gerçekten de bu "eğlenceli" ve "boktan durum" tarihindeki en eğlenceli boktan durum değilmiş gibi mi davranacaksın?
And the funny thing I remember, when Gladys Knight and
- Glady Knight ve The Pips'in.. Heard a song on the radio just after school .. olduğu gece komik bir şey..
I must ask you... not to try anything funny, and not to shout.
Aptalca bir şeye kalkışma ve de bağırma.
It's time, Becca, time you stopped this funny business and went back to school.
Vakti geldi Becca. Bu komik işi bırakıp okula dönme vakti geldi.
And at the very least, it was funny watching Runks piss himself, right?
En azından Runks'ın altına işemesini görmek komikti ama, değil mi?
You're gonna sit down and you're gonna listen to it And you're gonna laugh your ass off,'cause it's really freakin'funny.
Şimdi oturup onu dinleyeceksiniz ve gülmekten yerlere yatacaksınız çünkü gerçekten çok komik.
And / or an explanation of why that's... funny.
Ve / veya bunun neden komik olduğuna dair... bir açıklama.
And tom and I just sitting there with his family, Opening presents together, And me just saying something that I think's funny,
Tom ve ben orada ailesiyle birlikte oturuyoruz, birlikte hediyeleri açıyoruz, komik olduğunu düşündüğüm bir şey söylüyorum bakıyorum ki Tom'un annesi ve babası gülüyorlar.
So I texted her back, and I said, "that's not funny."
Ben de "Bu komik değil" diye mesaj gönderdim.
Stuff with the hair and the business with the roommates is funny.
Saçlarla olan şey ve oda arkadaşlarıyla olan işleri eğlenceliydi.
Maybe someday I can, but I'm the second youngest agent in the BAU, and people still look at me funny.
Belki bir gün ben de yapabilirim. Ama Davranış Analiz Birimi'ndeki en genç ikinci ajanım ve hâlâ pek ciddiye alınmıyorum.
Now they chat, something's funny, they laugh, and then...
Komik bir şeyden bahsedip gülüyorlar. Sonra...
I mean, she's sweet and she's funny.
Yani, o çok güzel ve eğlenceli.
I'm not exaggerating, and the R.A. Thinks it's funny.
Abartmıyorum ve R.A. de komik olduğunu sanıyor.
You look at me funny and you die.
Bana komik bakıyorsun ve ölürsün.
- And that's funny?
- Neresi komik?
None of which changes the fact that "Funny Girl" is your favourite musical, and that you were born to play Fanny Brice.
Bunların hiçbiri Funny Girl'ün en sevdiğin müzikal olduğu ve Fanny Brice'ı oynamak için doğduğun gerçeğini değiştirmez.
You know? I-I-I'm ready for my Funny Girl audition, and to maybe start seeing older guys...
Funny Girl seçmelerim ve belki yaşı daha büyük adamlarla görüşmeye başlamak için hazırım.
She's funny, she's smart, she totally gets me, but I figured she lived, like, halfway across the country or something and I'd have to steal my mom's Volvo for a spring break roadie to God knows where just to meet her.
O komik, zeki, ve beni tamamen anlıyor, fakat o sanki yarım ülke çapında yaşıyor, ya da onun gibi bir şey diye düşündüm. Tanrı bilir onunla tanışmak için bahar tatilinde annemin Volvo'sunu çalacaktım.
Then, funny, strong inside and out, great hugger, and wears kick-ass red lipstick.
Sonra, eğlenceli, içinde ve dışında güçlü, harika sarılan, ve kırmızı ruj süren.
And Rachel got an audition to play Fanny Brice in a Broadway revival of Funny Girl, to fulfill her dream of playing Fanny Brice in a Broadway production of Funny Girl.
Ve Rachel seçmelere katıldı. Funny Girl'ün Broadway canlandırması olan Fanny Brice'ı oynamak için. Funny Girl'ün Broadway yapımında
You know, I know that you have the same affection with Funny Girl as I do, and I just...
Aynı benim gibi senin de Funny Girl'e ilgin olduğunu biliyorum, ve sadece...
Y-You're one of our biggest success stories, a-and no matter what happens with Funny Girl,
Sen bizim en büyük başarı öykülerimizden birisin, ve Funny Girl ile ne olursa olsun önemi yok.
So you could stare at yourself in the mirror and run lines for your Funny Girl callback?
Yani burda aynanın karşısında durup, etrafında tur atıyor ve kendine "Funny Girl" mü diyorsun?
Yeah, and that's funny to you?
Ne yani komik mi?
Yeah, and it's funny that she's jogging,'cause when we first met,
Evet, eğlenceli değil mi.
And you're trying to be funny, are we?
- Şimdi de komik olmaya çalışıyorsun, öyle mi?
- Funny. - And you.
- İyi espri.
I told everyone that you was dead cool and that you were dead funny.
Herkese senin çok süper olduğunu ve çok komik olduğunu söyledim.
And... you're so funny and clever. And...
Ve sen... çok komik ve zekisin.
It's funny now but... we were there crying our eyes out and Chloe's dad came running out of the lounge.
Şimdi komik geliyor ama... orada durmuş ağlıyorduk ve Chloe'nin babası salondan koşarak geldi.
And I've got this really funny relationship with the larder in our house where my mum keeps sweets and biscuits and crisps, and all the things that we shouldn't eat.
Ve evdeki kilerle komik bir ilişkim var. Annemin tatlıları ve bisküvileri ve yemememiz gereken diğer şeyleri sakladığı kilerle.
Dude, it funny because, like, girls do yoga, and he's a guy, - and he's doing yoga.
Komik çünkü kadınlar yoga yapar, o bir erkek ve yoga yapıyor.
What's funny about unlimited self-blow jobs and getting paid to do the robot?
Ne? Sınırsız saksonun ve robotu oynayıp para almanın nesi komik?
And yet, it's funny. Everybody round here, they want you to win this battle.
Aslında, komik olan buradaki herkesin bu savaşı kazanmak istemesi.
You wanna call her parents and tell them how funny you think that is?
Ailesini arayıp... ne kadar komik bulduğunu anlatmak ister misin?
She was funny and strong and... real.
O eğlenceliydi, güçlüydü. Cidden.
It's funny that you should say that because Mary and I have actually been- -
Bunu söylemen komik çünkü Mary ve ben henüz daha...
French pastries and "Funny face."
Fransız pastaları ve "Komik Surat."
And kind of funny, I guess... He asked us 10 help him keep tabs on it.
Sanırım bu biraz komik bizden korumalık yapmamızı istedi.
You got funny-shaped heads and spazzer jeans.
Komik saçların ve saçma pantolonun var
Yeah, and it's not funny.
Evet ve komik değil.
Well, he told me this funny story about that accent of his, and then Brick gave him some medicine, and bang, no more accent.
Bana komik bir hikaye anlattı. Aksanıyla ilgili. Brick ona biraz ilaç verdi ve bang!
funny 1968
funny girl 23
funny enough 21
funny you should ask 57
funny thing 100
funny stuff 18
funny man 41
funny guy 62
funny you should mention that 21
funny story 114
funny girl 23
funny enough 21
funny you should ask 57
funny thing 100
funny stuff 18
funny man 41
funny guy 62
funny you should mention that 21
funny story 114
funny you should say that 39
funny that 19
funny thing is 77
and forever 16
and for us 23
and forgive us our trespasses 37
and fyi 64
and for now 27
and friends 41
and fuck you 55
funny that 19
funny thing is 77
and forever 16
and for us 23
and forgive us our trespasses 37
and fyi 64
and for now 27
and friends 41
and fuck you 55
and for all i know 16
and fourth 18
and father 32
and for once 56
and for some reason 87
and for good reason 43
and finally 517
and for whatever reason 27
and forsaking all others 18
and for the record 267
and fourth 18
and father 32
and for once 56
and for some reason 87
and for good reason 43
and finally 517
and for whatever reason 27
and forsaking all others 18
and for the record 267