At work Çeviri Türkçe
19,015 parallel translation
You'll thank me when I'm back at work and I don't have time to be picking up after you every two minutes.
İşe dönüp, her iki dakikada bir arkanızı toplamaya vakit bulamadığımda bana teşekkür edeceksiniz.
And we've been at work all day.
Bütün gün de işteydik.
See ya at work.
İşte görüşürüz.
How was your first day at work?
İşte ilk günün nasıldı?
Can't you your dad is at work?
Babanın çok çalıştığını bilmiyor musun?
It's like there are other forces at work.
Bu işte başka güçler de var gibi.
The good news is I got my kid to prep my important meeting at work.
İyi haber, önemli toplantımı çocuğuma hazırlatıyorum.
And there's this guy at work that calls me Hoss.
İşyerinde de beni Hoss diye çağıran bir adam var.
I was wondering if you could give me any tips or trips for making it look like I'm hard at work but I'm relaxing or taking - a nap?
İş yerindeyken, işten kaytarırken ya da dalga geçerken, çok çalışmış gibi nasıl görünebilirim?
You know, when I was younger, I thought you couldn't be around me because you had to be at work all the time, but as I grew up, I realized you had to be at work all the time because you couldn't be with me.
Ben küçükken sürekli çalışmak zorunda olduğun için yanımda olmadığını sanırdım ama büyüyünce fark ettim ki yanımda olamadığın için çalışmak zorundaydın.
Um, I have a shift at work.
İşe gitmem lazım.
He's at work, isn't he?
Çalışıyor, değil mi?
The guys at work were talking about it, a GPS thing that tracks your kid's movement without them knowing.
İşyerindeki çocuklar bunu konuşuyorlardı, onların haberi olmadan çocuklarının hareketlerini takip eden bir GPS şeysi.
Hannah came to see me at work.
Hannah beni işyerinde görmeye geldi.
Or are there unseen, unexplained forces at work, beyond our understanding?
Ya da anlayışımızın ötesindeki görünmeyen, işteki açıklanamayan güçler mi?
You're just so nice for doing that camp program every year, passing up all those extra hours at work that could get you promoted to manager.
Seni müdür yapabilecek tüm fazla mesaiyi atlayarak bu kampa her sene katıldığın için çok iyisin.
Toby's not here- - he's at work.
Toby burada değil, işte.
Yeah, I, uh, I-I cut myself at work.
Evet, işte kendimi kestim.
From my first day at work here, my first day as Supergirl, your friendship has been one of the best parts of my life.
Burada çalışmaya başladığım ilk gün Supergirl olduğum ilk gün arkadaşlığın hayatımın en iyi taraflarını oluşturdu.
And what's an everyday example of potential energy at work?
Peki işteki hergün karşılaştığımız Potansiyel Enerji nedir?
Uh, he's allowed to tell you to not to make personal phone calls at work.
Sana iş yerinde kişisel telefon konuşmalarını yapman için izin vermemiş.
I told everyone at work about my new situation, and they were all very excited.
Dinle, işyerindeki herkese yeni durumumu anlattım ve hepsi...
He wanted you to come and work for us. At the Met.
Gelip bizimle müzede çalışmanı isterdi.
And now we have a dig crew who are afraid to work, we have mobs throwing rocks at our men, and a telegram from the Foreign Office, asking what the hell I think I'm playing at.
Ayrıca çalışmaya korkan bir kazı ekibimiz var. Adamlarımıza taş atan çeteler var. Bir de Dışişleri Bakanlığı'ndan gelen ve tam olarak ne yaptığımı soran bir telgraf var.
We all... need to work harder at being a family.
Bir aile olabilmemiz için daha çok çaba sarf etmeliyiz.
You need to keep your distance from Maggie and stay focused on your work here at Hilltop.
Sen de Maggie'den uzak durup Hilltop'taki işlerine yoğunlaşmalısın.
Well, if my vote means anything my sister used to work at the base as well.
Benim oyum ne kadar geçerli bilmiyorum ama kız kardeşim de üste çalışıyordu.
Listen to me closely when I say to you, we got a lot of fires burning at the same time, and if we all work together, we just might be able to put them out.
Beni iyi dinle aynı anda bir sürü yangın sürüyor ama bir olursak hepsini söndürebiliriz.
I still don't get how that's gonna work, at all.
Nasıl yürüyeceğini hâlâ anlamış değilim.
But in America, the legal system doesn't work very well, so it will take at least a year for the proceedings to even begin.
Amerika'da hukuk sistemi pek iyi çalışmıyor. Dava işlemlerinin başlaması bile en az bir yıl sürer.
Yeah, because you don't work at Pied Piper.
Etmedin çünkü Pied Piper'da çalışmıyorsun.
How long did you work at Hooli? The last time?
- En son Hooli için ne kadar çalıştın?
Effective immediately, you are all at liberty to commence work upon the platform.
Şu andan, platformu kurmaya başlamak konusunda özgürsünüz.
At least we actually did the work! Oh, yeah?
En azından asıl işi biz yaptık!
- I work at Facebook.
- Facebook'ta çalışıyorum.
I work at Pied Piper.
Pied Piper'da çalışıyorum.
in our state, at a time when few women would attend higher education, and where few would work in the field of law and letters.
1931 yılında ülkemizde çok az kadının yüksek öğretim aldığı zamanlarda hukuk alanında başarı ve azimle ilerledi.
I can't believe we are at a work thing for Valentine's day.
Sevgililer gününde işle ilgili bir yemekte olduğumuza inanamıyorum.
As do we. Now, is it possible that Grigory's father's consulate work put his son at risk?
Grigory'nin babası tehlikeli bir işte mi?
Uh, do you work at a 24-hour gym? - I do, yeah.
Selam, 24 hour Gym'de mi çalışıyorsun?
I'm not your mom who left you, and I'm not the reason you still live with your dad and work at a bar.
Seni terk eden annen ben değilim ve hâlâ babanla yaşamanın ve barda çalışmanın nedeni ben değilim!
Of course, we need to look at the calendar... Callie's school work and all that.
Tabii bunun öncesinde programa bakmalıyız, Callie'nin okul'da işleri var.
He doesn't work at the whorehouse.
Kerhanede çalışmıyor.
Does he know you work at the whorehouse?
Senin kerhanede çalıştığını biliyor mu?
I don't work at the whorehouse.
Kerhanede falan çalışmıyorum.
Um, do you always work late at night?
Her zaman gece geç saate kadar çalışır mısın?
Let's go to work! There were shots. Some guys pushed in at the bottom.
işe Hadi ateş edildi.
Thank you. And how long did you work at Greater City Water?
Su İdaresi'nde ne kadar süreyle çalıştınız?
They're the only reason work carries on at all.
Herkes bunlar için çalışmaya devam ediyor.
Is there no work for you at Capsticks?
Capstick'te işin yok mu?
This is not gonna work if we all speak at once.
Herkes bir ağızdan konuşursa olmaz.
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
work stuff 34
works for me 181
working late 62
work here 19
work it out 99
working hard 48
working together 81
work hard 130
working on it 161
work stuff 34
works for me 181
working late 62
work here 19
work it out 99
working hard 48
working together 81
work hard 130
working on it 161