English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ B ] / Before we go in

Before we go in Çeviri Türkçe

363 parallel translation
Before we go into detailed instructions, I suggest we drink to Mr. Blake's success.
Ayrıntılı talimatlara geçmeden Bay Blake'in başarısına içelim.
Before we go in, there's something I'd better say.
İçeri girmeden önce söylemem gereken bir şey var.
Steve, before we go in, could I...
Steve, içeri girmeden önce...
Listen, miss, before we go in, it might be just as well not to mention about the ice cream to your aunt.
Dinleyin küçük bayan, Girmeden önce diyorum ki, Teyzenize dondurmalardan bahsetmemek daha iyi.
One moment before we go in?
Bir dakika lütfen.
I just have to tell you one thing before we go in.
İçeri girmeden önce sana söylemem gereken bir şey var.
We have to be. I have to tell you guys something before we go in there.
Oraya girmeden size bir şey söylemem gerek.
Let's have a little stroll around the yard before we go in and talk to him, okay?
İçeri girip onunla konuşmadan önce bahçede biraz dolaşalım, tamam mı?
Is it true we should wait at least an hour after eating before we go in?
Alıyoruz. Yedikten sonra en az bir saat bekleyip havuza öyle girmeliyiz, değil mi?
Before we go in we'd like to know how you got out of the stall without us seeing.
Efendim, içeri girmeden önce Chat'le ben bir şey soracaktık. Banyodan bize görünmeden nasıl çıktınız?
Before we go in. Check it out
İçeri girmeden önce, şuna bir bakın.
You come back in the morning... and we will go on with the dictation before the conference.
Sabah yine gelirsiniz... ve toplantı başlamadan yazıyı bitiririz.
The time is coming, Watson, when we shan't be able to fill our bellies in comfort while other folk go hungry or sleep in warm beds while others shiver in the cold and we shan't be able to kneel and thank God for blessings before our shining alters while men anywhere are kneeling in either physical or a spiritual subjection.
O günler geliyor, Watson, diğer halk açlık çekerken karnımızı rahatlıkla dolduramayacağımız ya da diğerleri soğukta titrerken sıcak yatakta uyuyamayacağımız ve insanlar bir yerlerde fiziksel ya da ruhsal boyun eğme içinde diz çöküyorken, ışıldayan değişikliğimizden önceki nimetleri için diz çöküp
In the interest of saving time, we'll proceed as I'm sure Officer Peters is most anxious to go home to his wife and family before returning to duty.
Zaman kazanmak için hemen başlayalım. Ne de olsa memur Peters görev başı yapmadan önce... evine, karısına, ailesine kavuşmak için sabırsızlanıyor.
Before we go on any further, I want to understood how he'll figure in this.
Öyleyse, devam etmeden önce onun rolünü burada açıkça konuşalım.
Let's put things straight before we go any further. I'll tell you this, starting now you're tying in to hard work.
Söylemek istediğim,... şu andan itibaren işimiz daha ağır olacak.
See to Prince's left front shoe before we go.
Gitmeden önce Prince'in sol ön ayağının nalına bir bak.
So we go in before the naval bombardment and a little ahead of the main body of ships.
Donanma bombardımana başlamadan ve ana gemiler gelmeden biraz önce.
We'll get the word about mines probably a day or so before you go in.
Mayınlar hakkında siz gitmeden bir ya da iki gün önce haber gelecek.
You know, the guys in the corps... the ones who go to see the chaplain the night before an attack... have to eat fish on Friday... we call them mackerel snap...
Biliyor musunuz, saldırıdan önceki gece.. .. ordu papazını görmeye giden bahriyeliler.. .. cuma günleri balık yemek zorundalar.
If we go now, we'll have to try before some grab-bag judge they'll send in.
Duruşma şimdi olursa... rasgele bir yargıçla çalışmak gerekecek.
Now I suggest we all go back downstairs before any of those things find out we're in here.
Dışarıdaki yaratıklar, içeri girip bizi yakalamadan önce aşağıya insek iyi olacak.
Before we go out, we'll put some supplies behind the cellar door. While we're gone, the rest of you can hole up in there.
Dışarı çıkmadan önce, diğerleri için mahzen kapısının arkasına yiyecek ve malzeme depolarız.
This winter, I can go to the mainland to work in the shop, like I did before, when we were short of money.
Bu kış dükkanda çalışmak için ana karaya gidebilirim, parasız kaldığımız zamanlarda, önceden yaptığım gibi.
Two weeks before you go, we're gonna put a satellite in the sky over China.
Gitmenizden iki hafta önce Çin semalarına bir uydu yerleştireceğiz.
I'm in love with your brother, and if we decide to make a go of this marriage... which I think we'll do, and sooner than you think... we'll get out of here before you can say Jack Robinson.
Senin kardeşine aşığım, ve bu evliliğe karar verdiysek... bu evlilik olur ve sen Jack Robinson'a söyleyemeden... çok daha önce biz buradan gitmiş oluruz.
We will go to Antoines party but before we will drink something in Jimmy's Rockhouse.
Alo, sonra Antoine'ın partisine gidip, Main Jaune'de bir şeyler içeceğiz.
We were wondering... how in the hell they're bugging everywhere we go before we get there, and we're carrying the mikes right along with us.
Gittiğimiz her yere nasıl dinleme cihazı yerleştirdiklerini merak ederken mikrofonları üstümüzde taşıyorduk.
Before we go back in, get your money ready for tomorrow.
İçeri girmeden önce... yarına paranızı hazır edin.
If we go before he does, he'll be in trouble
Birlikte gitmezsek, başı derde girer.
Tell me, before you go, when can we expect to see our favorite onscreen detective in his next Jake Slagle movie?
Gitmeden önce, söyleyin bana, ekranda izleyip çok hoşlandığımız detektifimizi bir sonraki Jake Slagel filminde ne zaman izlememiz mümkün olacak?
I wish we could be more specific about Zorin's intentions before I go to the top.
Üst makamlara gitmeden önce Zorin'in amacından emin olabilseydik.
I was just telling your husband here... before I had to go to your beautiful bathroom... we've got a high-ranking K.G.B. defector... in a safe house near here.
Güzel banyonuza gitmek zorunda kalmadan önce kocanıza bu yakınlardaki bir evde, yüksek rütbeli bir KGB ajanın mülteci olarak bulunduğunu anlatıyordum.
Where we're going, you go before 10 you get a good place to dance and boys get in free.
Çünkü saat 10'dan önce varırsak dans pistine yakın yer buluruz ve erkekler bedava girer.
Now, before somebody falls off a roof or sets themselves on fire... I think we should go over there, knock on their door... and invite ourselves in for a nice, neighbourly chat.
Birisi çatıdan aşağı düşmeden önce... ya da kendini ateşe atmadan önce... bence oraya gidip kapılarını çalıp ve... dostça bir komşu ziyaretine gitmeliyiz.
Now, if did be you wanted me to go with you how come you wait till we in the car on the way before you asked me?
Madem sizinle yemeğe gelmemi istiyordunuz neden arabaya binip yola çıkana kadar beklediniz?
Now if get it blacked in before we get a rain, the rest of it oughta go pretty smooth.
Eğer yağmurdan önce siyaha boyayabilirsek geri kalanı pürüzsüzce hallolur.
Peg, honey, before we're all knee - deep in your blood why don't you go by the radio and listen to see if they play my song?
Peg, hayatım. Hepimiz dizimize kadar senin kanına batmadan önce radyonun yanına gitsen ve şarkımı çalıp çalmadıklarına baksan.
Well, before we go what's bothering me is that no one's including me in the plans anymore.
Gitmeden önce söylemek istiyorum. Beni rahatsız eden şey artık planlarınıza beni dahil etmemeniz.
Yeah, man, it'll be a piece of cake. We go in right before 11 : 00, get the loot, and jet.
Saat 11 : 00 olmadan, içeri girip ganimeti alıp tabanları yağlayacağız.
I'll have another shot in the morning before we go.
Sabah ayrıImadan bir kez daha deneyeceğim.
We'd better go in, before they miss us.
Girsek iyi olur, onlar bizi özlemeden.
Before we go through the schedule... are we still in love with the schedule for page one?
Programın üstünden geçmeden önce... baş sayfa için gönlümüzde hala metro mu var?
Now, before you go to L.A we'd like you to kick off our new campaign by making a speech in front of the most toxic plant in Chicago.
Şimdi, Los Angeles'a gitmeden önce, Şikago'daki en zehirli fabrikada bir konuşma yaparak yeni kampanyamızı başlatmanızı istiyoruz.
Now, let's go before we miss the ceremonial lighting of cousin Jeb.
Kuzen Jeb'in ışıklandırma törenini kaçırmadan gidelim şimdi.
We ask you to persuade the government to- - to go in there and speak to them, make some kind of compromise before it's too late- - before someone has died.
Hükümeti, onlarla konuşmaya ikna etmenizi rica ediyoruz. Çok geç olmadan, biri ölmeden uzlaşmaya varılsın.
We can go on discussing trivia and say good night before we know what's happened, or we can pick up where we left off in Paris.
Ivır zıvırdan bahsetmeye devam edebiliriz ve olanlardan önce iyi geceler diyebiliriz veya Paris'de bıraktığımız yerden ilerleyebiliriz.
And now, before we go our ways, we will put our lives in the hands of The Divine Providence.
Şimdiyse, yollarımız ayrılmadan önce, yaşamlarımızı Takdir-i İlahi'nin ellerine bırakacağız.
You can go in and see him before we take him to the O.R.
Ameliyathaneye götürmeden önce gidip onu görebilirsiniz.
Why in hell didn't he go before we left?
Evden çıkmadan tuvalete niye gitmedi?
Officer Barbrady in school we go to the bathroom before and after class.
Memur Barbrady, biz burada dersten sonra tuvalete gideriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]