Believe it or not Çeviri Türkçe
1,969 parallel translation
Okay, well, believe it or not, I didn't do blow in the bathroom.
İnan ya da inanma, banyoda uyuşturucu çekmedim.
Believe it or not, I actually have my own life.
İster inan ister inanma, benimde bir hayatım var.
I do not agree with Eve's approach, Donner, but believe it or not she does care about the success of this mission.
Eve'nin yaklaşımıyla hemfikir değilim, Donner, inan yada inanma bu görevin başarısını önemsiyor.
Well, believe it or not, bat bites and mosquito bites look a lot alike.
İster inan ister inanma, yarasa ısırığı aynı sivrisinek ısırığına benzer.
Believe it or not, I know exactly what that is.
İster inan ister inanma, bunu biliyorum.
Believe it or not, Stefan, some girls don't need my persuasion.
İster inan ister inanma Stefan, bazı kızlar için özel güçlerime ihtiyacım yok.
Believe it or not, I can relate.
İnanmazsınız ama anlayabiliyorum.
You undercook fish... Believe it or not, jail.
Balığı az pişirdiniz- - İster inanın ister inanmayın ama hapis.
Oh, um, you know, believe it or not,
Ah, ister inan ister inanma,
Believe it or not, most of my decisions these days have nothing to do with him.
İnanır mısın, bugünlerde aldığım kararların onunla hiç bir ilgisi yok.
It's a hallucinogen. Believe it or not,
Halisülasyona neden oluyor.
Believe it or not, I think they actually like you, Carter.
İnan ya da inanma ama Carter, bence kesinlikle sana benziyorlar.
You'd think so, but believe it or not, they were dancers.
- Sen öyle san, ister inan ister inanma ama onlar sadece dansçıydı.
She has an agenda, whether you believe it or not.
İster inan, ister inanma, ama gizli bir amacı var.
Believe it or not, I don't think you're the brains behind this operation.
İster inan ister inanma, bu operasyonun arkasındaki beynin sen olduğunu hiç sanmıyorum.
But, believe it or not, there are other cases that could use my attention.
Ama ister inan, ister inanma, ilgilenmem gereken çok daha önemli vak'alar var.
Believe it or not, Bonnie, I wanna protect you.
İster inan ister inanma Bonnie, seni korumaya çalışıyorum.
Well... believe it or not, I wanted to ask your advice about women.
İnanmayacaksın ama kadınlar konusunda tavsiyelerini isteyecektim.
And believe it or not, I understand.
İnanmayacaksın ama, seni anlıyorum.
Believe it or not, this was once the throne room.
İster inanın ister inanmayın, burası bir zamanlar taht odasıydı.
Believe it or not, we're in your head.
Charlie'ye sor. İster inan ister inanma, şu an senin zihnindeyiz!
No, I feel like this is my fault because, believe it or not, I used to be a bully, too.
Hayır, bu tamamiyle benden kaynaklanıyor.Çünkü inanın ya da inanmayın, ben de bir kabadayıdım.
Believe it or not?
İnanın ya da inanmayın mı?
The proportion of gold to other alloyed metals that you have to put into the dinar to make the dinar useable, otherwise pure gold will become very soft and you can't use it - that proportion is adjusted by, believe it or not, in this period, the alchemists.
Dinara koymak zorunda olduğunuz diğer alaşımlı metallerle altın oranı dinarı kullanışlı yapmak içindir, aksi takdirde saf altın çok yumuşak olacaktır ve bunu kullanamazsınız, bu dönemde bu oran, ister inanın ister inanmayın, simyacılar tarafından ayarlanır.
Whether you believe it or not son, I have nothing to do with this.
Oğlum, inan ya da inanma benim bununla ilgim yok.
And, believe it or not, we won!
Bil bakalım kim kazandı?
But, no matter whether you believe it or not, when I heard that Grandma was giving you all of her inheritance,
Ama, inanıp inanmamanın bir önemi yok, Büyükannenin tüm mirası sana verdiğini duyduğum zaman
Believe it or not, yes it is.
İnan ya da inanma, evet.
And believe it or not, Caleb and I have got a good thing going there.
İnan veya inanma ama Caleb ve benim yapabileceğimiz çok güzel şeyler var.
But believe it or not, I actually look forward to them.
Ama inan ya da inanma, Ben bu etkinlikleri iple çekiyorum.
- believe it or not.
- İster inan ister inanma.
And believe it or not, I actually miss my wife.
ve ister inan, ister inanma karımı gerçekten özlüyorum.
Believe it or not, Ellen, I just want your company.
İster inan ister inanma Ellen, sadece arkadaşlığını istiyorum.
And believe it or not,
Ama inanın ya da inanmayın,
I've actually given this a fair amount of thought, believe it or not.
Aslında bunu uzun uzun düşündüm.
It changes your whole relationship to your death, you're impending death, believe it or not, you're gonna die.
Bu, yaklaşan ölümünüze olan bakışınızı tamamen değiştirir. ister inanın ister inanmayın, öleceksiniz.
Hey, believe it or not, but this one's been in a ladies'prison, boys.
İster inan ister inanma bu hatun bayanlar hapishanesindeydi beyler.
believe it or not it means, "of or pertaining to leap year."
İnanmasınız da sözlüğe göre anlamı artık gün.
I'm not really a pro. I just graduated high school and, believe it or not, I'm starting college in the fall.
Pro değilim, lise yeni bitti tatildeyim
Believe it or not.
İster inan ister inanma.
Believe it or not, you are my own...
İster inan ister inanma, ama sen benimsin...
Believe it or not, you are my own...
İster inan ister inanma, ama sen benimsin.
I mean, believe it or not Robbie and Marcus were actually shorter back in 1978.
İster inanın ister inanmayın Robbie ve Marcus 1978'de şimdikinden de kısaydı.
Believe it or not, the store gate broke today.
İster inan ister inanma, mağazanın kapısı kırıldı.
I was blond, believe it or not.
İster inanın ister inanmayın, ben sarışındım.
Believe it or not, my grandmother was from Moscow.
İlk kez buraya geliyorum. İster inan ister inanma, büyükannem Moskovalıydı.
The man that you beat up last night, believe it or not, was trying to help us.
Geçen gece hırpaladığın adam, inan ya da inanma o bize yardım etmeye çalışıyordu.
It's not that I believe Maureen but Tripp hasn't returned any of my texts or messages. I need to talk to him.
Maureen'e inandığımdan değil ama Tripp ne yazılı ne de sesli mesajlarıma cevap verdi ve onunla konuşmam gerek.
It's up to you whether you believe me or not.
Bana inanıp inanmamak sana kalmış.
Maybe this is gonna sound stupid and, believe me, it's not like I was expecting, you know, fireworks or a string quartet or anything but I always thought pretending to lose my virginity would be a little more I don't know, special?
Belki bu aptalca gelebilir size ve inanın bana, bu tam olarak beklediğim gibi değildi, bilirsiniz işte, havai fişekler, yaylı sazlar dörtlüsü falan. ... ama her zaman bakireliğim gitmiş gibi yapmak istemişimdir biraz daha şey olsun diye bilemiyorum, özel olabilir mi?
I can not believe it. Are you following me or what?
inanamiyorum, beni izliyor falan misin?
believe it 172
or not 1023
or nothing at all 18
or nothing 52
or not at all 35
or not to be 27
believe me 5038
believe 225
believer 28
believe in yourself 26
or not 1023
or nothing at all 18
or nothing 52
or not at all 35
or not to be 27
believe me 5038
believe 225
believer 28
believe in yourself 26