Best man Çeviri Türkçe
3,606 parallel translation
I'm doing it at the reception during my best man toast.
Tabi, nikah sirasinda sagdic konusmami yaparken teklif edecegim.
- And may the best man...
- İyi olan erkek...
You are a terrible best man.
Berbat bir sağdıçsın.
I have been giving a lot of thought to your British tradition, the stag do, and who would make the perfect candidate for the best man honours?
Bekarlığa veda partisini ve sağdıçlık onurunu en iyi şekilde kim yerine getirir?
He's asked you to be his best man?
Sağdıcı olmanı mı istedi?
I chose who my best man is going to be.
Sağdıcım olacak kişiyi seçtim.
And three, the best man's gotta know how to party and this guy was drunk at 11.30 on a weekday.
Ve üçüncüsü, bir sağdıç parti nasıl yapılır bilmesi lazım ve bu adam hafta için saat 11.30'da kafayı bulmuştu.
As best man, I've got total control over Cuckoo's stag.
Sağdıç olarak Cuckoo'nun bekarlığa veda partisinin kontrolu tamamen elimde.
I can't help thinking that Steve is a bad choice for best man.
Steve'in sağdıçlık için kötü bir seçim olduğunu düşünmeden edemiyorum.
My last best man's duty... prostitute's poison to finish off the night.
Son sağdıçlık görevim olarak geceyi sonlandırmak için fahişe zehiri.
You know, Ken, with no Steve, I'm going to need a new best man!
Biliyor musun Ken, Steve olmayınca bana yeni bir sağdıç lazım!
I was best man at his wedding.
Düğününde sağdıcı bendim.
Hey, I don't want to get ahead of myself, but I was hoping you'd be my best man.
Hey, Aslında şansımı zorlamak istemiyorum, ama benim sağdıcım olmanı istiyorum.
I'd be honored to be the best man at your wedding.
Sağdıcın olmaktan onur duyarım.
You wouldn't be the best man at the Dinah Shore Golf Classic.
Dinah Shore Golf Classic'de ki sağdıç olacak kadar iyi değilsin
You are taking your best man's duties rather earnestly!
Sağdıçlık görevini oldukça hevesli yapıyorsun.
You have married the best man in the whole universe, do you hear me?
Tüm kainattaki en iyi erkekle evlenmişsin, anladın mı?
The best man in the whole universe.
Tüm kainattaki en iyi erkek.
Since you and your sheriff took out their best man, Milwaukee's ready to talk.
Şerifle en iyi adamlarını hakladığınızdan beri Milwaukee anlaşmaya yanaştı.
May the best man win.
En iyi olan kazansın.
This is about you being the best man at my wedding.
Bu senin, benim düğünümde sağdıcım olmanla ilgili.
And we swirl it around, and then may the best man win.
İyice karıştırırız. En iyi olan kazanır.
May the best man win what?
En iyi olan, neyi kazanıyor?
But cool and composed I challenge Jack to a duel and now may the best man win
Ama sorun değil bir düello yapalım ve iyi olan kazansın
You know this bloke here, he is the best man I've ever met.
Tanıştığım en iyi adam.
You are the Best Man.
Adamın dibisin.
The new guy, he was best man at our wedding.
Yeni herif düğünümüzde benim sağdıcımdı.
Is gonna be my best man.
benim sağdıcım olacak!
The man has been dismissed and now I think it is best put behind us.
Adam kovuldu nasılsa, artık bu meseleyi arkamızda bırakmak iyi olacak.
A man does not know what a girl looks at her best wearing.
Erkekler kadınların en iyi hangi elbiseyle göründüğünü bilemez.
♪ He'd turn his back on his best friend ♪ ♪ If he puts her down ♪ ♪ When a man loves a woman ♪
â ™ ª He'd turn his back on his best friend â ™ ª â ™ ª If he puts her down â ™ ª â ™ ª When a man loves a woman â ™ ª
She's the best and the most expensive, man.
En iyisi ve en pahalısıdır dostum
Who's that sneaking Carl's piece while he gives his touching best-man toast?
Ki bu da sağdıçın Carl'ın şerefimize kadeh kaldırması sırasında?
Do you take me for a man who wouldn't avenge his best friend's murder?
Sence ben arkadaşının ölümünün intikamını alamayacak kadar aciz miyim?
He's the man who's unstable at best.
O en iyi halinde bile dengesiz bir adam.
- Thinking man's best friend, Schmidty.
- İnsanoğlunun en iyi dostu.
It's the best I can do, man.
Elimden bu kadarı geliyor.
You guys are the best, man.
Çok iyisiniz ya.
And one of the Church's best salesmen of salvation was a man called Johann Tetzel.
Kilisenin en iyi kurtuluş satıcılarından biri Johann Tetzel adındaki bir adamdı.
My best guess is that it belongs to a man named Nestor Santiago.
En iyi tahminim, bu lakabın Nestor Santiago'ya ait olduğu.
That was the most boring best-man speech I've ever heard.
Şimdiye kadar duyduğum en sıkıcı sağdıç konuşmasıydı.
And I remember thinking to myself, man... this is the best fun I've ever had in my life.
Şöyle düşündüğümü hatırlıyorum... "Tanrım..." "... hayatımda hiç bu kadar iyi eğlenmemiştim. "
I am one of the best cardiothoracic surgeons in the country, and I'm a black man.
Ülkedeki en iyi kardiyotorasik cerrahlarından biriyim ve siyahi bir adamım.
"Man, I just want you to know you guys have the best crew".
"Gelmiş geçmiş en iyi ekip sizinki." dedi.
If you must know, back in Mumbai, I was the best second story man in the business.
Şayet Mumbai zamanlarını bilmek istiyorsan bu işteki en iyi iki numaralı arakçıydım.
I'm a grown man, who just happened to go to one of his best friend's bachelor parties.
En yakın arkadaşlarından birinin bekârlığa veda partisine giden yetişkin bir adamım.
I have the best weekend ever planned, man.
Müthiş bir hafta sonu planladım dostum.
- You did your best, man.
- Elinden geleni yaptın.
I heard you were the best wire man in the department.
Teşkilattaki en iyi telsizci senmişsin diye duydum.
Brian, we're best friends, man.
Brian, biz dostuz adamım.
So what is the best way to a man's heart?
Erkeğin kalbine giden en iyi yol nedir?