Bucks a pop Çeviri Türkçe
135 parallel translation
Who made these toll calls at two bucks a pop?
Dakikası 2 dolar olan sabit ücretli aramaları kim yaptı?
- They're 28 bucks a pop.
- Tanesi 28 papel.
People'll pay 2 bucks a pop just to talk to me.
İnsanlar benimle konuşmak için 2 papel ödeyecek.
40 % in taxes, 15 grand for rent, parking, three bills a month, good suits 400 bucks a pop...
Okul kredisi, araba kredisi, yemek - ayda üç fatura eder. Elbiseye ihtiyacım var...
I'll charge you 50 bucks a pop.
O zaman bir tur için 50 dolar veririm.
50 bucks a pop, you take them in the back.
Bir hoplama elli dolar, arkan dönük yap. Dokun ve kalk.
Hmm, 75 bucks a pop plus interest and penalties. You owe me... $ 22,000.
Her biri için 75dolar desek ceza ve faiziyle birlikte Bana 22,000 $ borçlusun.
Quick and clean. 50 bucks a pop.
Hızlı ve temiz. Kişi başına 50 papel.
Living in your sister's basement with five kids... while you're off every weekend doing wedding gigs... at a whopping 60 bucks a pop?
Sen her hafta sonu 60 dolar için düğünlere giderken, kız kardeşinin bodrum katında beş çocukla birlikte yaşayarak mı?
Five bucks a pop.
Burada garip bir şeyler oluyor. Tanesi beş papel.
I'm not talking 500 bucks a pop.
Burada beş yüz dolarda bahsetmiyorum.
Begging for autographs at 15 bucks a pop.
İmza başı 15 dolar için yalvarıyorlar.
It was at the tailout end of when there was a bounty on wolves and my friend and I were going to make our fortune killing wolves at 50 bucks a pop.
Kurtların prim yaptığı bir dönemdi ve arkadaşımla beraber kurtları öldürerek 50 papel kazanarak servet yapıyorduk.
It was these two holes, turn tricks, for crusty old men and a 100 bucks a pop.
İğrenç, yaşlı herifler için numaralar çevirip, adam başı 100 $ alanlar, bu hatunlardı.
Twice a week at 50 bucks a pop.
Haftada 50 dolardan iki kez.
Now I'm stuck paying for this fancy-ass hotel room to the tune of 400 bucks a pop while they keep him under observation.
Simdi onu incelerlerken bu şık otel odasına günde 400 dolar ödemekle yükümlüyüm.
They get you later with the CD's at twenty bucks a pop.
Sonra senden hep CD başına 20 papel alıyorlar.
1500 bucks a pop?
Her seferinde 1500 dolar mı?
Yeah. You know, little plastic ones, ten bucks a pop.
Tanesi on dolara satıIan küçük, plastik makineler.
It's only 2 bucks a pop.
Sadece 2 dolar.
He sold them out of the hospital for 50 bucks a pop.
Onları 50 Dolara hastaneden dışarı sattı.
That he's been giving head for 20 bucks a pop? No.
Yoksa 20 $'a saksafon çektiğini mi anlatmış?
Some of these books are a hundred bucks a pop.
Bu kitaplardan bazılarının tanesi 100 dolar.
Not-not to mention that, uh, passionfruit stuff... what is it, two bucks a pop?
Bundan başka bir de, şey... çarkıfelek şarabı... bu nedir, iki dolarlık bir şey mi?
This site gets, like, 18,000 worldwide subscribers at 40 bucks a pop a month.
Bu sitenin bütün dünyadan 18 bin abonesi var. Aylık 40 dolar abonelik ücreti alıyorlar.
That stuff is about 200 bucks a pop.
Bu şey dediğinin tanesi 200 dolar.
Only 10 bucks a pop. Lovely!
Ürün başına sadece 10 dolar.
I am about to start on this Best Cosmetics Under $ 100. There's supposedly this guy in Calabasas who does botox injections for 75 bucks a pop.
"100 doların altındaki en iyi kozmetikler" kitabına başlamak üzereyim bu adamın Calabasas'da farzediliyor
Ten bucks a pop, man.
Bir tıklama 10 dolar, dostum.
Those are 60 bucks a pop.
Onların tanesi 60 dolar.
They're worth probably a couple hundred bucks a pop.
Bunlar bir kaç yüz dolar ederler.
- At 24 bucks a pop, that's- -
- Bir üyeden 24 dolar alınsa...
They're all paying 10 bucks a pop for the same reason. And trust me, Ms Dixon, it's not to rekindle the flame.
Hepsi bir kutu ilaca 10 papeli aynı sebepten dolayı verecekler.
They're 10 bucks a pop.
Tanesi 10 dolar.
Okay. You're exposing parental secrets for 50 bucks a pop.
Anne-Babaların sırlarını 50 $'a açıklıyorsun.
I can serve fancy drinks and charge ten bucks a pop.
Süslü içkiler satıp kadehine on dolar alabilirim.
Tickets, right here, 60 bucks a pop.
Burada biletim var, tanesi 60 papel.
hang outside the tunnel entrance in fishnets and start blowing guys for five bucks a pop.
Tünel girişinde file çoraplarla dolanıp.. ... heriflere beş papele muamele çekmen lazım.
- Ten bucks a pop.
- Tanesi 10 dolar.
I buy'em, 50 bucks a pop.
Tanesi 50 papele, ondan satın alırdım.
It's gonna be 20 bucks a pop.
İçki başına 20 papel alacağız.
A hundred bucks a pop ¡ ª and when you couple it with the special little "it's a girl" label, there's only one place in the city that sells them :
Tanesi 100 dolar. Ve bunu üzerindeki "Bir kız" etiketiyle birlikte düşünürsek bunları satan tek bir yer var.
At 50 bucks a pop.
Giriş 50 dolar. Bir dakika.
The numbers were, like, 100 bucks a pop, and apostrophes were free so...
Numaralar vardı, bir kişi 100 papel gibi hakkkında söylenenler ise bedava, bu yüzden...
No, you're selling glitter shavings in a tube for twenty bucks a pop.
Hayır, sen yirmi kağıt karşılığında bir tüpte ışıltılı parçacıklar satıyorsun.
We were gonna get a mid-size, but I figure, hey, pulling down decent bucks, might as well go all out and pop for the full-size.
Daha küçük bir şey alacaktık ama..... nasıl olsa iyi kazanıyorum..... bari büyük bir şey alayım dedim.
- They're paying 300 bucks a pop.
- Ders başına 300 dolar veriyorlar.
Mario says it's, like, 8 bucks a pop to buy drinks, and these jerks actually pay for it, thinking that they're gonna score... which they usually do, by the way.
Nerede olduğunu biliyorum!
Before deployment, Finn gave him a couple hundred bucks to pop letters in the mail to two women.
Buraya gönderilmeden önce Finn buna, iki kadına mektup göndermesi için birkaç yüz dolar vermiş.
Nice to know that my first visit to Santa Barbara isn't a good enough reason for you to pop for a couple of extra bucks for the valet.
Santa Barbara'ya ilk ziyaretimin park görevlisine para vermen için yeterli olmadığını öğrenmem iyi oldu.
Pop-pop said that after he died, you should give me ten bucks a week.
Büyükbaban ölmeden önce bana haftalık on dolar vermeni söyledi.
bucks an hour 52
bucks a month 32
bucks a day 18
bucks a week 35
a pop 59
popcorn 111
pope 293
popular 73
popeye 50
poppy 286
bucks a month 32
bucks a day 18
bucks a week 35
a pop 59
popcorn 111
pope 293
popular 73
popeye 50
poppy 286
poppers 19
pops 567
poppins 16
popping 26
population 70
popper 83
pop it 57
poppie 19
pop goes the weasel 18
popsicles 20
pops 567
poppins 16
popping 26
population 70
popper 83
pop it 57
poppie 19
pop goes the weasel 18
popsicles 20
poppet 50
poppa 40
pop the hood 17
pop the trunk 47
poppycock 39
popu 16
pop quiz 58
pop pop 38
pop music playing 17
poppa 40
pop the hood 17
pop the trunk 47
poppycock 39
popu 16
pop quiz 58
pop pop 38
pop music playing 17