But she does Çeviri Türkçe
1,103 parallel translation
Lucy is a pure and virtuous girl, but she does shock me sometimes.
Lucy saf ve erdemli bir kız, ama bazen beni şaşırtıyor.
My daughter looks, but she does not see.
Kızım bakıyor, ama görmüyor.
But she does suggest tea in her hotel.
Fakat, otelinde bir çaya davet ediyor.
I don't, but she does the auto show, right?
- Aslında tanımıyorum ama otomobil programı yaptığını biliyorum.
Don't ask me why, but she does.
Neden diye sorma ama seviyor.
No. But she does and it's her gun.
O yüzme bilir, silah da onun.
She can be frightfully trying at times, but she does make me laugh.
Korkutucu derecede deniyor olabilir ama beni güldürüyor.
She lives in Rome, but she does stuff for the Smithsonian.
Roma'da oturuyor, ama Smithsonian için işler yapıyor.
I agree but she does have the right to make that choice even if we don't feel it's a good one.
Katılıyorum, yine de, biz doğru bulmasak bile bu seçimi yapma hakkına sahip.
But she does not rally.
Ama o iyileşmiyor.
I'm sorry, but she does not need another doctor.
Üzgünüm fakat kendisinin baska bir doktora ihtiyaci yok.
But she does so want to give her party tonight.
Ama bu akşam bir parti vermeyi çok istiyor.
But she does have the bathtub from her old place in Half Moon Bay.
ama Yarımay Körfezindeki eski evimizden kalma bi küveti var.
Well, I'm sorry, hon. But she does look just like the other girl.
Özür dilerim hayatım ama diğer kıza benziyor.
But she does have a point.
Ama bu konuda haklı.
But she does not know what she is doing.
Ama ne yaptığını bilmiyor.
- But... I don't care what she says or does, she's a rat-trap.
Ne dediği, ne yaptığı umurumda değil.
And I find myself hoping that the next man won't come in. But, of course, he does. In a few hours, the ceremony will begin, and she will...
Sonra kendimi gelmesi gereken keşke gelmese derken buluyorum ama elbette gelecek ve bir kaç saat içinde merasim başlayacak ve o kendisini anlaşmanın şartları kadar bile umursamayan bir adamla evlenecek.
In Kochi Rikako seemed so strong, but she gets to Tokyo and all she does is put on a big show and fawn over a stupid guy.
Kochi'de Rikako çok güçlü görünüyordu, ama Tokyo'ya geldiğinde tek yaptığı şov yapıp, aptal bir çocuğa yaltaklanmaktı.
She's not responsible for what she does... but you're a lawyer.
Yaptıklarından sorumlu tutulamaz ama sen bir kanun adamısın.
She's droppin'consonants Yeah, but... what does "chickabee" mean?
Ama "çikabi" ne demek?
But I always figure what she does, how she moves, which way she can move.
Her zaman bir kadının ne yaptığını ve nasıl davrandığını anlamaya çalışırım.
She doesn't have to have legs, but it's wonderful if she does.
Ama olursa da harika olur, değil mi?
- But what does she mean?
Ne demek istiyor?
She's the richest woman in the world, but what does she do?
Dünyanın en zengin kadını, ama ne yapıyor?
But does she have any other choice?
Doğu söylüyorsun ama başka şansı var mı?
You'd think a woman could take a little good-humoured teasing but what does she do?
Bir de kadınların iyi bir şakayı kaldırabileceğini sanırsın ya o ne yaptı dersin?
How often does a woman say, "No" but she really means, "Yes"?
Bir kadının sarf ettiği "hayır" lardan çoğu aslında "evet" demektir.
But what does she say about the engagement?
Nişan hakkında ne diyor?
But if she does, I can count on you two to kill me, right?
Ama derse, beni öldürmeniz konusunda size güvenebilirim..... değil mi?
She's quite a hellion, but does have an incredible voice.
Çok haylaz bir çocuk ama muhteşem bir sesi var.
And neither does she. But...
O da istemiyor, ama...
Mrs Gilbert told me she does not mean to dance this evening... but I do see a young lady whom I should like to see dancing :
Bayan Gilbert bana bu akşam dans etmeyeceğini söyledi.
But if she does, she won't tell me.
Maïté'nin de... Gerçi haberi olsa da bana bir şey söylemez.
But what does she like?
Ama neden hoşlanıyor?
I don't know what she does with her time. But if she's happy, I'm happy.
Boş zamanlarında neler yaptığını bilmiyorum ama mutluysa sakıncası yok.
No offense, but if that is a woman... it does look like she was beaten with an ugly stick.
Hakaret etmiyorum. Ama gerçekten çok çirkin bir kadın.
This is not the first time she does this, but it will be the last.
Bunu ilk kez yapmıyor ama bu son olacak.
Does she really have no home but this?
- Gerçekten buradan başka kalacak yeri yok mu?
But then, she does have a few good traits.
Ama, bir kaç iyi özelliği var.
That is possible. She's beautiful, but rather pale and sickly. Does she come to the Castle?
Aslında daha çok benim odam, oraya girmeni yasaklıyorum.
I know you worked together... but if I find the letters before she does, it'd be a real hoot.
Biliyorum beraber çalıştınız ama mektupları ondan önce bulursam, çok havalı olacak. Bir ipucuna ne dersin?
By the way, your Queen... She's the richest woman in the world, but what does she do?
bu arada, prensesiniz... dünyanın en zengin kadını, ama ne yapıyor?
... because they split up for a while, but she didn't know it was with me... ... or maybe she does. That's why she's here, maybe with a weapon.
Yani, onun biriyle ilişkisi olduğunu biliyordu, çünkü bilirsin, bir süreliği ayrılmışlardı, ama onun benimle olduğunu bilmiyordu yada belki de biliyordur.
But I'll bet she does.
Onun bildiğine eminim.
But it does show she's capable of going six months unmedicated without incident.
Nasıl isteksiz olabilirsiniz? Evi alt üst etti.
She does not swim, but she floats remarkably well.
Yüzemez ama, suda iyi durur.
But if she does not, that is her problem, not mine, just as the rug is your problem.
Ama öğrenmezse bu onun sorunu, benim değil. Tıpkı, halının sizin probleminiz olması gibi.
I don't want to jinx it, but what does she know?
Nazar değsin istemem ama, bu işlerden anlıyor olmalı.
"but try not to say" shit "around her, okay..." "She is from Philly," but I don't think she does that anymore
Biliyorsun Philadelphia'lı ve onlar sıradan insanlar değildir.
Or she does, but...
Ya da bulursun ama...
but she doesn't 25
but she's gone 43
but she's not here 34
but she can't 33
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19
but she 181
but she didn't 123
but she is 47
but she's gone 43
but she's not here 34
but she can't 33
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19
but she 181
but she didn't 123
but she is 47