English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ B ] / By nature

By nature Çeviri Türkçe

886 parallel translation
You know I'm a flirt by nature.
Erkeklerle oynamasını seviyorum.
We English are quite honest by nature. You'll excuse me if I run away?
Biz İngilizler doğuştan dürüstüzdür Kaçarsam beni bağışlar mısınız?
Doctors are dodoes by nature, all of them.
Doktorlar dogalarï icabï masa basï, hepsi.
- By nature. Patient but optimistic. Anyway, you wouldn't dare shoot.
Evet, zaten ateş etmeye cesaret edemezsiniz.
This fortress built by nature for herself, this blessed plot, this earth, this realm, this England.
Doğanın kendi elleriyle yarattığı bu kale bu kutsanmış nokta bu toprak, bu krallık İngiltere.
Is there any foundation for the old popular belief... that the twins are usually penalized in some way... by nature, either physically or psychically?
Aklıma gelmişken, doğanın ikizleri fiziksel veya zihinsel olarak cezalandırması inancı bir temele dayanıyor mu?
- Conservative by nature, Labour by experience. "
"Politik görüş :..." "... Yaradılışta muhafazakâr, yaşayarak işçi partili. "
By nature, I'm a gentleman.
Yapım gereği kibar biriyim.
Women are weak by nature.
Kadınlar doğuştan zayıftır.
- Aye. There's a kind of passage been dug there in a manner of speaking, by nature.
Oradaki geçit zorlu bir geçittir, yani kayalar vardır.
Women are by nature not virtuous.
Kadınlar doğuştan erdemli olur.
That's the way they are by nature.
Onların doğası böyle.
By nature I'm a pessimist.
Mizacım gereği kötümserimdir.
The ambiance of play is by nature unstable.
Oyunun ortamı doğası gereği değişkendir.
- I'm fastidious by nature!
- Ben bu konularda çok titizimdir.
When she is over sixty five, she is protected by nature.
Eğer 65 yaşından büyükse, doğa tarafından korunur.
I am rather impatient by nature
Sonra da olabildiğince çabuk olsun diye ekledim.
I'm inexperienced in these matters and frivolous by nature.
Bu gibi sorunlarla uğraşmakta tecrübesizim. Ve doğal olarak başaramayabilirim.
It's no longer shackled by nature's laws, no longer condemned to inhabit a fleshly body.
Artık doğanın kanunları ile bağlı değil... Dünyevi bir bedene mahkum halde durmuyor.
Now art thou what thou art, by art as well as by nature.
Neysen yine osun şimdi. Huyunla suyunla.
We specifically need information on those who were released as no danger to society but who by their nature are a threat.
Özellikle tehlike arz etmediği.. .. düşünülerek serbest bırakılan ama doğası gereği.. .. tehdit oluşturanların kayıtları bulunmalı.
Nature's proving she can't be beaten, not by the likes of us.
Doğa, bizim gibilere boyun eğmeyeceğini söylüyor.
One summer Sunday in 1860, Monsieur Dufour, Parisian ironmonger.. ... borrowed a milk cart and set off to commune with nature accompanied by wife, mother-in-law, daughter and intended son-in-law
Sene 1860, bir pazar sabahı, Parisli bir nalbur olan Mösyö Dufour, bir süt arabası ödünç alarak, karısı, kayınvalidesi, kızı ve müstakbel damadı ile birlikte bir kır gezisine çıkar...
And last, but, oh, my friends, by no means least, the figure we all had come to love... the unfortunate, but enduring child of nature known as Huckleberry Finn.
Ve son olarak dostlarım, en basitinden her şekilde hepimizin sevgisini kazanmış bir figür. Huckleberry Finn olarak bilinen tabiatın talihsiz ama dayanıklı çocuğu.
Nature had come into her own again, and little by little had encroached upon the drive... with long, tenacious fiingers.
Tabiat, aslına dönüp uzun yapışkan parmaklarıyla yolu yavaş yavaş işgal etmişti.
So oft it chances in particular men that for some vicious mole of nature in them, by the o'ergrowth of some complexion, oft breaking down the pales and forts of reason, or by some habit grown too much
Çok kez bir kusur olur insanın yaradılışında. Olur ya, pek aşırı öfkeye kapılıp aklın duvarlarını yıkar geçirir ya da ciğerlerine işlemiş bir alışkanlık, gelir berbat eder en güzel davranışlarını.
Laugh, Curtin, old boy, it's a great joke played on us... by the lord of fate or nature, whatever you prefer... but whoever or whatever played it certainly had a sense of humor!
Gülelim Curtin, bize yapılan bir şaka bu... Tanrı, kader veya doğanın şakası, ne dersen de... ama şakayı yapan her kimse mizah duygusu çok kuvvetliymiş!
Howard Roark is guilty by his very nature.
Howard Roark doğuştan suçlu.
Ernest, the story of your romantic origin... as related to me by Mama with unpleasing comments... has naturally stirred the deeper fibers of my nature.
- Ernest. Köklerinle ilgili romantik hikayen, ki annem bunu bana hoş olmayan yorumlarıyla anlattı, doğal olarak beni derinden sarstı.
Are you aware that a court order signed by Judge Evan McEnroe August 12, 1949, prohibits you from carrying on any business of any nature whatsoever in this state?
Yargıç Evan McEnroe'nun 12 Ağustos 1949'da imzaladığı rapora göre bu eyalette hiç bir şekilde çalışamayacağını biliyor muydun?
Oh, by the way, Fat Gut's nature isn't noble like ours. He might try to bargain.
Bu arada, şişkonun mizacı bizimkiler gibi asil değildir.
And so by simple addition, nature builds the atoms of all her elements.
- Ben kim miyim? Ben kim miyim? Ben kayıp ruhların koruyucusuyum.
I, that am curtailed of this fair proportion... cheated of feature by dissembling nature... deformed, unfinished... sent before my time into this breathing world scarce half made up... and that so lamely and unfashionable... that dogs bark at me as I halt by them.
Adam gibi bir kalıptan yoksun kalmışım, sahtekâr doğanın marifetiyle güzellikten nasip almamışım. Yamuk yumuk, noksan, günüm gelmeden, hazır olmadan yollanmışım bu canlılar dünyasına. Öyle sarsak, öyle çarpık yaratılmışım ki topalladıkça köpekler havlıyor arkamdan.
Contrived by a tricky Mother Nature!
Tabiat ananın bir şakası!
What we're doing is of a rather unusual nature, as you can see by the card.
Yaptığımız şey oldukça sıradışı, kattan da anlayacağın gibi.
Advances in the harnessing of nature... were not yet matched by a corresponding... liberation of everyday life.
Henüz doğanın kullanımındaki gelişmelere eş bir... günlük yaşam özgürleşmesi yoktu.
I'm attempting to improve on nature by giving this flower a more inviting scent. I want my friend to get quite close.
Bu çiçeğe daha çekici bir koku vererek doğayı iyileştirmeğe çalışıyorum.
The nature of this deed points to the fact that it was committed by a homicidal maniac.
Bu olayın yapısı... ... cani ruhlu bir manyak tarafından yapıldığına işaret ediyor.
They say that evil is one of the implacable laws of nature, that good is a perversion inexplicable by man.
Kötülüğün, doğanın amansız kanunlarından biri olduğunu ve iyiliğin ise, erkeklerden gelen anlamsız sapıklık olduğu düşünürler.
A body of land uplifted by volcanic eruption a hundred million years ago cut off from the march of time by the unscalable nature of its cliffs.
Toprak parçası.... yüz milyon yıl önce yanardağ patlamasıyla yükselmiş. Tırmanmaya elverişsiz uçurumlarla zamanla kopup ayrılmış.
A soldier is on trial for his life before this court. And furthermore, by the very nature of the charges alone, this is certainly no place for ladies.
Bu mahkemedeki askerin yaşamı, mahkemeden önce ve sonrasında da doğal olarak suçlamaların sonuna kadar, mahkemenin koruması altındadır... bundan dolayı bu gürültücü bay ve bayanların dışarı çıkarılmasını talep ediyorum.
( male presenter, off ) PRACTICAL JOKE PERPETRATED BY MOTHER NATURE
Küçük insan draması.
Papa's dissolute ways, whose nature I won't disclose out of respect for Mama, had reduced us to living in a single wing of the palace, while the other wing was occupied by my Uncle Calogero and his family.
Babamın ahlaksızlığını anneme olan saygımdan dolayı asla açığa vurmadım. Ama, bu da bizi bu malikanenin tek bir kanadında yaşamaya mahkum etti. Diğer bölümünde ise, amcam Calogero ve ailesi yaşıyordu.
By the very nature of modern warfare, the...
Modern savaşın doğal yanları bunlar...
But will you take advantage of a man's nature do him out of the price of his own daughter, what he's brought up fed and clothed by the sweat of his brow till she's growed big enough to be interestin'to you two gentlemen?
Ama siz iki beyfendinin ilgisini çekicek yaşa gelinceye kadar... kendi alnının teriyle kızını yetiştirmiş, beslemiş, giydirmiş... bi adamın durumundan yararlanıp... öz kızının bedelini ondan esirgiycek misiniz?
Evil demon, I drive you hence by all of nature's elements!
Kötü şeytan, bu nedenle seni tüm dünya nimetlerinden men ediyorum!
Dreams crushed by a cruel nature or the lance of an Indian warrior.
Acımasız doğa ya da kızılderili savaşçıların... mızrakları tarafından törpülenmiş hayaller.
Mr. Fouquet understood that minds are governed more by appearances than by the true nature of things.
Bay Fouquet, zihinlerin eşyaların gerçek doğası gereği daha öncekiler tarafından yönetildiğini anladı.
Nor will I, by proclaiming the greatness of man, of Nature, of God!
İnsanın, doğanın, Tanrı'nın yüceliğini haykırarak ben de ihanet etmeyeceğim!
Inscrutable planets, immense comets and unknown galaxies which are inhabited by incredible beings of the most horrible physical sort and bone-chilling psychological nature.
Gizemli gezegenler, devasa kuyruklu yıldızlar ile korkunç fiziki görünümlü ve insanı iliklerine kadar titreten psikolojik yapılı inanılmaz canlıların yaşadığı keşfedilmemiş galaksiler.
It may be that we've been... trying to capture something which is scientifically... Which by its very nature... is scientifically premature.
Belki de, doğası gereği bilimsel olarak henüz zamanı gelmeyen bilimsel bir şeyi yakalamaya çalışıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]