Cardiac Çeviri Türkçe
1,464 parallel translation
My first year as an intern, I had a stable cardiac patient who blew out his lung while I was transporting him to C.T.
Stajyerliğimin ilk yılında, kalp hastası bir adamı tomografiye götürürken, göğsünde kanama başladı.
The guy is not in cardiac arrest.We will not defib.
O çocukta kalp durması yok. Şok tedavisi uygulanmayacak.
Cardiac arrest confirmed. Requesting disposal of remains and retrieval of nursing system.
Kalp krizi doğrulandı.Hemşirelik sisteminin geri alınması ve atıkların imhası isteniyor.
He's gone into cardiac arrest.
O kardiyak arrest içine girdi.
- -I need help with the cardiac feed.
- -Kalp masajı.için yardıma ihtiyacım var.
- No cardiac risk factors. It all fits.
Kalple ilgili risk faktörü yoktu.
He's hypotensive with reduced cardiac output.
Kan basıncı düşük. Kalbe kan akışı az.
It can cause cardiac arrest.
Kalbi durdurabilir.
He presents with a primary cardiac tumor.
Primer kalp tümöründen muzdarip.
We've been told Pruitt needs a cardiac auto-transplantation.
Pruitt'in kalp ototransplantasyonuna ihtiyacı olduğu söylendi.
- A cardiac auto-transplantation?
- Kalp ototransplantasyonu mu?
It can't be too severe, her cardiac alarm didn't go off.
Abby'e bir şeyler oluyor. Ciddi bir şey olmamalı, alt tarafı nabız alarmı susmadı.
she's in cardiac arrest.
Nabzı yok.
- I haven't had a cardiac case in ages.
- Uzun zamandır kalp vakası almadım.
I got a full cardiac arrest.
Kalp krizi vakası.
I got a full cardiac arrest, requesting backup.
Kalp krizi vakası. Destek gerekiyor.
Dr. Burke... We got a pregnant woman with traumatic cardiac tamponade from glass piercing her heart.
Dr. Burke, kalbini delen bir cam yüzünden travmatik kardiyak tamponad yaşayan hamile bir kadın var.
But he has had a pretty serious cardiac episode.
Ama ciddi bir kalp krizi geçirdi.
Nobody from corporate knows about my cardiac event, and I want to leave it that way.
Şirketten kimse kalp krizini bilmiyor ve ben de böyle kalmasını istiyorum.
It simplifies the subsequent cardiac biopsies.
Sonradan yapılabilecek bir kalp biyopsisini kolaylaştırıyor.
We have a paramedic with cardiac tamponade.
Kalp tamponu gereken bir saglik görevlisi var.
Which could cause a cardiac rupture.
O da kalbin çöküsüne sebep olur.
A cardiac rupture, a tension pneumothorax - Basically there's about six different ways she could kill him.
Kalp çöküsü, gergin pneumotoraks temel olarak onu 6 farkli sekilde öldürebilir.
When you got injured in the fire, the shock to your body combined with the drugs and the damage- - your heart seized up, and you went into cardiac arrest.
Yangında yaralandığında, vücudundaki şok uyuşturucuyla birleşince hasar kalbin durdu ve kardiyak arreste girdin.
He's in cardiac arrest. I swear, I didn't do anything!
Tanrıya yemin ederim, ben bir şey yapmadım.
- She's a cardiac savant.
- Farketmediyseniz, o da bir kardiyo uzmanıdır. - Öyle mi?
After discharge, we expect him to follow up in the cardiac clinic.
Taburcu olduktan sonra da onu kardiyo kliniğinde kontrollere çağıracağız.
it's cardiac tamponade.
Kalp bölgesinde sayilir.
I have a cardiac patient who needs perfusion imaging, and since your fancy private practise has one of those SPECT cameras, I was hoping you'd let us use it.
Bir kalp hastama sıvı içitimli görüntüleme yapılması lazım, özel muayenehanende foton emişli kameralardan olduğuna göre, kullanabilir miyim diye soracaktım.
But he didn't die of a cardiac infarction which is how most overdoses kill.
Ama enfarktüsten ölmemiş. Çoğu aşırı doz vakası öyle ölür.
Systolic cardiac dysfunction resulting in heart failure.
Kasımlı kalp yetmezlik sonucu kalp krizi.
We'll be monitoring him, but cardiac arrest is possible.
Onu takip edeceğiz, ama kalp krizi geçirmesi olasılıklar dahilinde.
My patient lost her heartbeat during a routine cardiac catheterization, so...
Rutin bir kateterizasyon sırasında hastamın kalbi durdu, yani..
This woman talks while in full cardiac arrest, and you're more excited about the talking than the heart dying.
Bu kadın kalp krizi geçirirken konuşuyordu, ama sen kadının konuşmasından çok kalbinin ölmesiyle ilgilendin.
Oh that's nice, while you two have been busy I have been practicing my cardiac arrest.
Aman ne güzel, siz ikiniz meşgulken Ben kalp krizi geçirmemeye çalışıyordum.
wasn't he a cardiac surgeon?
Kalp ameliyati geçirmemis miydi?
Cardiac arrest due to dehydration.
Su kaybına bağlı kalp yetmezliği.
- Do you want cardiac enzymes?
- Kalp enzimi istiyor musun?
Could indicate dangerous cardiac arrhythmia.
Ciddi kalp aritmisinin göstergesi olabilir.
Repeat his cardiac enzymes.
Kalp enzimlerine tekrar bak.
- Or jail for dui. - He had a cardiac arrest.
- Ya da alkollü araç kullanmaktan hapse.
Cardiac arrest.
Kardiyak arreste girdi.
- I'm stumped. No trauma. No cardiac arrest, aneurysm or haematoma.
Belirli bir darbe izi, kalp krizi, atardamar genişlemesi ya da hematom * yok.
Plus, I did a full tox screen - organics, inorganics, heavy metals, even cardiac glycosides - all negative.
Ayrıca tüm zehir incelemelerini yaptım : organikler, inorganikler ağır metaller, hatta kalp glikozitlerine bile baktım. Hepsi olumsuz.
He screwed up the trick, started drowning and he got a cardiac arrest.
Numarayı yaparken çuvallayıp boğulmaya başladı, ve kardiyak arreste girdi.
Even if he was drowning, it would have taken longer to set off a cardiac incident without some underlying problem...
Boğuluyor olsa bile altta yatan başka bir neden olmadan kalbinin durması daha uzun sürerdi.
Our boss thinks your cardiac arrest was just a result of you accidentally drowning.
Patronumuz kalbinin durmasının nedeninin kazara boğulman olduğunu düşünüyor.
An intestinal infarct could be linked to the cardiac arrest.
Bağırsak enfarktüsü kardiyak arrestle bağlantılı olabilir.
Means the cardiac arrest was a symptom.
Kalbinin durmasının bir semptom olduğu anlamına gelir.
Cardiac arrest plus nosebleed.
Kardiyak arrest artı burun kanaması. Başlayın.
How'd you determine cardiac arrest?
Kalp krizini nasıl belirlediniz?