Cash in hand Çeviri Türkçe
101 parallel translation
How much will you accept for this vessel, cash in hand?
Bu tekne için, elden nakit olarak, kaç para istersiniz?
We prefer having cash in hand.
Nakitin elimize geçmesini tercih ediyoruz.
I don't ship until I have the cash in hand.
Elime nakit geçene kadar teslimat yapmayacağım.
I give you 30 c ´ s cash in hand.
Sana nakit 30 veririm.
After the funeral, she disappears, cash in hand, but the money never lasts.
Sonra nakit parayla ortadan kayboluyor. Ama para bir süre sonra tükeniyor ve Kara Dul tekrar susuyor.
It's usually cash in hand.
Genelde elden peşin verirler.
One week advance, - 350.000 cash in hand. - But this isn't a hotel.
Bir haftalık 350.000 nakit.
350.000 cash in hand, please.
350.000 nakit alayım, lütfen.
For £ 480, cash in hand And has to divide it amongst eleven of his customers
£ 480'a, nakit elinde ve bu yedi müşteri arasıda böl.
I mean, I'm the one got to risk walking up to these thieving bitches... with cash in hand, right?
Yani bu hırsız i.nelere elinde para ile gidip riski alan benim, değil mi?
Cash in hand, You?
Para karşılığı. Ya sen?
- It's cash in hand.
- Nakit para.
I paid him $ 10,000 cash in hand.
Eline 10,000 dolar nakit para verdim.
I've got a job. I am a successful, self-employed entrepreneur. No tax, cash in hand.
- Hayır, ama kendi çabalarımla, sağlam ve vergisiz kazancım olacak
Here. Cash in hand!
Al, elden teslim!
- Ain't talking without no cash in hand.
- Para olmazsa konuşmuyorum.
You're arresting judge Clark on mortgage fraud - - Cash in hand.
Hâkim Clark'ı elinde para ile kredi sahtekârlığından tutukluyorsun.
But he's had plenty of opportunity to buy one, under the table, cash in hand, eh?
Ancak avuçlarına para sayarak, el altından alma fırsatı oldu, ha?
Cash on hand in banks : $ 13,764...
Bankalardaki nakit : 13,764 dolar.
All I want is the cash, right here in my hand.
Tek istediğim nakit, burada, avcuma.
But I'm sure that you also understand that there is no casino in the world that has that much cash on hand.
Ben de sizin anladığınızdan eminim ki elinde o kadar nakit bulunduran bir kumarhane dünyada yok.
And i have exactly 3,954.30 cash in hand.
Tam tamına 41,218.70 mark! Ve benim elinde tam olarak 3,954.30 mark nakit var.
On the other hand, I could pay you the 4,000 right away in cash.
Diğer yandan, size 4000'i hemen şimdi nakit olarak verebilirim.
Just put your little hand in the cash register... and give me my $ 2.75 back, please, Brad.
Sadece o küçük elini kasaya sok ve bana 2.75 $'ımı geri ver, lütfen, Brad.
Well, all you have to do is hand all the cash over to my lawyer who is that dull looking fellow in the next room.
Peki, yapmanız gereken tek şey, benim avukatıma tüm parayı vermek. Yan odada o donuk görünümlü adam.
We're gonna put some cash in her hand and ship that split-tailed bitch out on a bus.
Eline biraz para tutuşturduktan sonra o kılkuyruk orospuyu bir otobüse bindirip buralardan yollayacağız.
- Put some cash in my hand.
- Olmaz, hayır!
The only stores that are gonna have cash on hand are the ones that deal in moderate-priced goods.
Fiyatları uygun olan dükkanlarda nakit para olur. Doğru.
You know, money in the hand, babe. So he gets his wife to cash the check, and he takes off for Vegas with the dough.
Karısı çeki bozdurur ve adam parayla Las Vegas'a gider.
He'll hand you a million in cash.
İstediğin para buraya gelecek.
"This is wrong". I walked in, stuck my hand behind the cash register where the owner kept a.41 revolver, pull it out, cocked the trigger, and just as I turned around, he was comin'through the door.
"Bu doğru değil" İçeri giriyorum elime istasyon sahibinin, yazar kasanın arkasındaki revolverini geçiriyorum alıyorum, horozunu kaldırıyorum ben döner dönmez kapıdan içeri giriyor.
- It's cash in the hand.
Nakit para.
We start our new job today, and I swear to God we're gonna have your money later on tonight- - cash... in your hand!
Ben ve Danny bugün yeni bir işe başlıyoruz. .. ve size yemin ediyorum bu gece paranız hazır olacak. Nakit!
In the last two months, your friend liquidated all of his assets which definitely gave him enough cash on hand to make some investments.
Son 2 ay içinde, tüm birikimini nakit hale getirmiş, bunu da araştırma için harcamış.
Take a look, and see what kind of cash is on hand in the liquid-assets department.
İncele ve likit varlıklar bölümünde kullanılabilir durumda olanlara bir bak.
- Bit of cash-in-hand, yeah.
- Evet, az çok kazanıyordum.
He pulls up, he drops a thousand bucks in my hand, cash.
Arabasıyla yanaştı. Bana tam 1000 dolar nakit verdi.
If he wins several hands in a row, I don't think our cash on hand is sufficient.
Birkaç el arka arkaya kazanırsa elimizde yeteri kadar nakit olduğunu sanmıyorum.
They say first thing he does is go to the man that owns a joint, sticks out his hand and watch that cash money put in it.
Ama dediklerine göre önce barın sahibine gidip elini açar parasını peşin istermiş.
I just noticed that she had cash in her hand.
Sadece elinde para olduğunu fark ettim.
I want cash in my hand.
Paramı nakit istiyorum.
I'll bring home every dime I make in cash and hand it to you.
Kazandığım her senti eve getirip sana vereceğim.
If you're at a loose end, I might need a couple of guys, do a job, cash-in-hand. Jez, listen.
- Jez, dinle.
I woke up Branson, end the day humping shit cash-in-hand for Super Hans.
Branson olarak uyandım ve günü Süper Hans'ın saçmalıklarıyla bitirdim.
The coin is in my hand, the cash is in yours.
Altın para benim elimde, nakit para da senin elinde olsun.
I'm talking about $ 5000 in cash in your hand.
Elden nakit 5000 dolardan bahsediyorum.
Nothing that can be traced back to us, okay? Cash in hand only.
Yalnızca nakit.
It's weird that a guy who had only $ 6.23 in his bank account had enough cash on hand to peel off a "g" like it was nothing.
Murray Hill'deki dairesinde uyuyormuş. Banka hesabında sadece $ 6.23 olan bir adamın, cebinden bir binlik çıkarıp ödeme yapması çok tuhaf.
You just hand in the cash and the report to the driver.
Benim yaptığım gibi yap. Parayı da, raporu da servise verirsin.
If I had any extra cash on hand, I'd be buying up property in those neighborhoods.
Elimde biraz nakit para olsa o mahallelerden ev alırdım.
We've got this cash in our hand, we've gone, "Fuck it, let's spend it on piss!"
Para avucumuzdaydı ve "siktir et, parayı biraya harcayalım" şeklindeydik.
handsome 790
hand 531
handle 38
hands 577
handy 35
handed 1098
handcuffs 78
handyman 20
handled 28
handles 20
hand 531
handle 38
hands 577
handy 35
handed 1098
handcuffs 78
handyman 20
handled 28
handles 20
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands up 935
hands on your head 187
hands behind your back 288
hands where i can see them 140
hand it over 300
hands above your head 53
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands up 935
hands on your head 187
hands behind your back 288
hands where i can see them 140
hand it over 300
hands above your head 53