Cent Çeviri Türkçe
2,655 parallel translation
11, and I can't do it for a cent less.
11, ve bir kuruş daha inmem.
But the doc who spends the night keeping a coma victim alive, he doesn't get a cent more.
Ama komadaki bir kurbanı hayatta tutmak için gecelerine harcayan bir doktor, bir cent bile daha fazla almıyor.
And that's when I needed saving, Mother, but, no, you wouldn't give me a cent.
İşte o zaman kurtarılmaya ihtiyacım vardı ama hayır umurunda bile olmadı.
He hasn't seen a cent of his 250 grand.
Orada çarptığınız malın değeri 250 milyona denk geliyor.
He didn't see a cent of his 250 grand.
"Orada çarptığınız malin değeri 250 milyona denk geliyor."
That looks more like 50 Cent's tattoo, you idiot.
Bu bence 50 Cent dövmesi, beyinsiz.
And I'll throw in a 25 cent tip for his messenger boy.
Uşağı için de 25 sent bahşiş atarım.
All these years we do business and I never once cheated you, and still you stand there and count like I've taken your last cent.
Bunca yıl iş yaptık ama seni bir kere bile kazıklamadım. Şimdi kalkıp parayı son sentine kadar saymanın alemi var mı? - 5 dolar eksik.
Your mother doesn ´ t have a cent.
Annenin kendisine bile hayrı yok!
So, she ´ s not going to demand and does not want a cent of my money or any of my things.
Yani beni dava etmiyor, mallarımdan ya da paramdan hiçbir pay istemiyor, öyle mi?
The article also said that seventy per cent of women married more than five years have extramarital sex, and yet they all value monogamy.
Makale aynı zamanda, evli kadınların yüzde yetmişinin beş yıldan fazla... evlilik dışı seks yaşayıp hala hepsinin tek eşliliğe değer verdiklerini de söylüyor.
Seventy per cent?
Yüzde yetmiş mi?
They said, we'll give you 10 per cent. Do you know what 10 per cent is?
Onlar,'her çıkışta 10 cent alacağımı'söylediler. 10 cent nedir, bilirmisin?
So months passed and the war was over and I scraped together every cent I could and I came back for her.
Aylar geçti ve savaş bitti. Ben de elime geçen her kuruşu biriktirip onu görmek için Londra'ya geri döndüm.
Every cop that's ever taken a cent is written in a ledger and listed by badge number.
Bir sent bile alan her polisin adı rozet numarasıyla birlikte bir deftere yazılmış.
Believe me, you're not about to get a cent out of us.
Bizden bir kuruş bile alamayacaksın, inan bana.
One in particular stuck out'cause it's now an 89 cent store.
İçlerinden biri özellikle dikkatimi çekti çünkü şu an ucuz mallar satan bir dükkân.
Look, there's 20 cent.
Bak, 20 sent. Baksana.
I gave every cent of that money away.
O paranın her kuruşunu dağıttım.
Every cent we have is circling the bowl, and Tom never said a word. Why didn't he come to me?
Her kuruşumuzu buraya döktük..... ve Tom tek kelime bile etmedi.
I'm not a pair of cheap socks you can return to a 99 Cent Store.
Ben 99 Kuruşluklar Dükkanı'na iade edebileceğin bir çift çorap değilim.
I didn't lose a cent.
Bir cent bile kaybetmedim.
Tim spent his last cent for his lawyer.
Tim tüm parasını, son sentine kadar avukat için harcadı.
Yeah, I think you're trying to trade a night in a hot tub with a bunch of rally girls for a five-cent CD with a bunch of sappy love songs on it.
Bence, refakatçi kızlarla jakuzide geçirdiğin bir geceyi, beş para etmez, ağlak şarkıların olduğu bir CD ile bir tutuyorsun.
The plan was for me and Randy to buy all the 25-cent brownies at the end of the night and sell'em somewhere else.
Randy ile planımız, gecenin sonunda tüm 25 cent'lik brownie'leri almak hepsini başka bir yerde satmaktı.
Like every Thursday night, the quarter brownies didn't sell, and also like every Thursday night, me and Randy drank so much, we passed out on the pool table.
Her perşembe gecesi olduğu gibi, 25 cent'lik brownie'ler satılmadı ve her perşembe gecesi olduğu gibi Randy ve ben yine çok içmiş ve bilardo masasında sızmıştık.
Didn't I get this at the 99 cent store?
Bunu bir milyoncularda bulamaz mıydım?
She's never asked me for a cent.
Benden tek bir kuruş istemedi.
Anyway, you remember when I... remember when I told you about those... 50-cent beers in baja at happy hour?
Hatırlıyor musun, Baja'daki barlarda ucuz içki saatlerinde... bir birayı 50 sente satıyorlar demiştim sana hani?
Cent'ann', Anthony.
"Cent'Ann" Anthony.
I've got half a notion to make you pay for every cent of that new transformer.
Yeni trafoyu son kuruşuna kadar maaşından keseceğim.
second word.Second word.
Fit! Fiti Cent! İkinci kelime.
And this is 100 per cent authentic, sir.
Ve bu % 100 gerçek.
Ranvir and Sophia's signatures are 100 per cent authentic.
Ranvir'in ve Sophia'nın imzası % 100 gerçek.
I Will take 25 per cent of the total amount.
% 25 alacağım.
8 per cent service tax Waived.
% 8 de vergi.
This time it's 25 per cent of 100 million dollars!
Ama bu kez % 25, yani 25 milyon dolar.
The first caller who gets through will win two tickets to the sold-out 50 Cent concert.
İlk arayan kişi 50 Cent'in kapalı gişe konserine iki bilet kazanacak.
You just won two tickets to the sold-out 50 Cent concert.
50 Cent'in konserine iki bilet kazandın.
50 cents.
50 cent.
Randy didn't remember what we did with the motorcycle, so he went to see Jasper, who'd been in the paper for surviving more gunshot wounds than 50 Cent.
Randy motosiklete ne yaptığımızı hatırlamamıştı, bu yüzden, 50 Cent'ten daha fazla kurşun yarasından kurtulduğu için gazetelere çıkan Jasper'ı görmeye gitti.
I think it's worth every cent, and I want to pay for it.
Bence her kuruşuna değer ve almak istiyorum.
Mother wasn't going to see a cent of that, but then she proved that he'd been unfaithful, and the judge ruled in her favor.
Ve seks yapmayalı çok oldu. Bayağı oldu. Seks yapmalıyım çünkü bu işte becerikliyim.
Twenty-cent stamp, please.
20 centlik pul, lütfen.
Twenty-cent stamp, please.
20 centlik posta pulu, lütfen.
Fifty per cent of the cargo's value would be fair.
Kargonun değerinin yüzde ellisi uygundur.
Fifty cents a square foot.
Metrekaresi 50 cent.
They're paying, I don't have a cent.
Onlar ödeyecek, bir sentim bile yok.
- Not a cent. How could I?
Hayır paraya hiç dokunmadım bile.
Once Cent for six.
Altı tanesi bir cent.
Fitty! Fitty cent!
Kitty, kedi gibi.
centre 37
central 140
center 80
centurion 64
century 49
cents 539
central park 28
centuries 56
centimeters 108
centered 116
central 140
center 80
centurion 64
century 49
cents 539
central park 28
centuries 56
centimeters 108
centered 116