Degree angle Çeviri Türkçe
154 parallel translation
We Went 30 Yards At A 40-Degree Angle From The Elevator.
Asansörden 40 derece açıyla 25 metre ilerledik.
- Level off. 8-degree angle,
- 8 Derece açı.
- 10-degree angle.
- Açı 10 derece.
15-degree angle.
Açı 15 derece.
The bullet entered your husband's body at a 45-degree angle.
Kurşun kocanızın vücuduna kırk beş derece açıyla girmiş.
Then you hold the knife at a perfect 45-degree angle and run it briskly down the stone...
Sonra bıçağı 45 derecelik mükemmel bir açıda tutarız ve istenilen hızda taştan aşağı doğru kaydırırız...
You get me in at a 45-degree angle.
Beni 45 derece açıyla içeri al.
The magic bullet enters the President's back, headed downward at a 17-degree angle.
Moskova'ya geri dön! Bu sahici bir kavga değildi. Tutuklamayı yapan teğmen, bu kavganın numara olduğunu sezer gibi olmuş.
You get me in at a 45-degree angle, all the way in.
Sendika arkadaşların konuşuyor. Beni 45 derece açıyla içeri al.
They need to know, "If someday I'm one-legged at a 45-degree angle what am I gonna wear?"
Bilmeleri gereken şey, "günün birinde tek bacaklı ve 45 derece açı ile durursam ne giyeceğim?"
It came in at a 45-degree angle to the hull, sliced through two propulsion systems.
Gemisine iki itici sistemin arasını delecek şekilde 45 derece açıyla gelmiş.
Two corridors with a 90-degree angle joined at one end outside the study.
2 koridor 90 derecelik açıyla çalışma odasının dışında birleşiyor.
I'm using a subxiphoid approach. Forty-five degree angle.
Ksifoid altı yaklaşımını kullanıyorum. 45 derece açı.
Hold his foot steady at a 90-degree angle, and we're gonna splint it.
- Tabii. Ayağı 90 derece açıyla tutun, biz koaptör takacağız.
I notice you're grating that carrot at a 45-degree angle.
O havucu 5 derecelik açıyla rendelediğini fark ettim
Like this, at a 45 degree angle, just like a champagne bottle.
Aynen böyle, şampanya şişesi gibi 45 derecelik bir açıyla.
What was the thing with the 67 degree angle?
- 67 derecelik şey neydi?
When he hits a ninety degree angle above the stairs, he looks down to check his position.
Merdiven üzerine 90 derecelik açıyla düşeceği zaman, düşerken pozisyonunu kontrol ediyor.
We head upwards at an 80-degree angle.
Bundan sonra yukarıya doğru 80 derecelik açıyla.
The spatter seems to be confined to a 45-degree angle.
Kan, 45 derecelik açıyla fışkırmış.
We've reduced a 360-degree crime scene to a 45-degree angle.
360 derecelik bir olay yerini 45 derecelik açıya indirdik.
Give me a 25-degree angle on the bow plane!
25 dereceye geç.
We're at 750 yards at a 19-degree angle.
685 metre mesafedeyiz, açı 19 derece.
- I got a five-degree angle.
- Beş derece açım var.
The bullet entered her at a 45 degree angle and stopped 3 cm into the floor.
Kurşun 45 derece açıyla girdi ve zeminde 3 cm derine gömüldü.
Origin... southwest... 40-degree angle from the horizon... maybe 45...
Geliş yönü güneydoğu. Ufuk çizgisine kırk derece açıyla. Belki de 45 derece.
- 45-degree angle.
Beyin kanaması çıkmış. Alt taraftan sok.
It's from the hilt of a knife. The killer intended a single blow... the blade thrusting upward at a 45-degree angle... into the heart, causing death instantly.
Katil, kadının kalbine 45 derece açıyla, tek darbede ölüme neden olacak şekilde..... bir darbe indirmek istemiş.
Up to a 45-degree angle, every compartment will be held level by these gyro controlled gimbals.
Bölmeler 45 dereceye kadar yalpa çemberleriyle düz tutulacaktır.
The second the LAD reads a minute and a half, you initiate a dive at a 30-degree angle.
Bir buçuk dakika görününce 30 dereceyle dalacaksın.
Downward 90-degree angle, then up, tilt, and out.
Aşağa 90 derece, sonra yukarı, eğ, ve dışarı.
Mitchell was shot at an eighty-five-degree angle.
Ama Ms. Mitchell seksen beş derecelik açı ile vurulmuştu.
My bath is over, and I'm about to get out, so... I brace myself with my left hand, and I'm getting up at a 45-degree angle, and I slip... so, I grab the first thing I can.
Banyom bitti, çıkmak üzereyim, ve sol elimle kendimi destekliyorum 45 derecelik açıyla kalkıyorum ve kayıyorum... elime gelen ilk şeyi tutmaya çalışıyorum.
Keep goin'until you come to a highway that bisects it at a 45-degree angle.
45 derecelik açıyla ikiye bölünmüş bir yol bulana kadar devam et.
SO HERE'S THE DEAL, 30-DEGREE ANGLE.
İşte önemli nokta, 30 Derecelik açı.
30-DEGREE ANGLE.
30 derecelik açı.
He is to open the bag with his right hand and hold the bag out to me at a 45-degree angle so I may reach into the bag without...
Sağ eliyle poşeti açacak ve 45 derecelik bir açıyla bana uzatacak.
It's drilled at a perfect 30-degree angle.
Mükemmel bir biçimde 30 derece açıyla delinmiş.
The human eye sees within the 180 degree angle.
İnsan gözü 180 dereceyi görür.
Consistent with a gravitational drop striking the shirt at a 90-degree angle.
- Tişörte yer çekimiyle doksan derecelik açı yaparak düşen bir damlaya uygun.
All four extremities have been severed at a 45-degree angle,
Tüm el ve ayaklar 45 derece açıyla birbirinden ayrı duruyorlar.
( UNIVERSITY OF PENNSYLVANIA ) Head injury research involves partially or fully conscious baboons strapped down with restraints and their heads cemented into a metal helmet, which will be thrust at a 60 degree angle at a force of up to 1,000 Gs.
( PENNSYLVANIA ÜNİVERSİTESİ ) Kafa yaralanması araştırması, kelepçelerle sabitlenmiş, kafaları metal kasklara yapıştırılmış, kısmen veya tam şuurlu babunların kafalarının bin yer çekimi gücünde 60 derece itilmesini kapsıyor.
I just got a call from a guy down at the marina that it's leaning starboard at a 45 degree angle.
Yat limanındaki bir adam az önce haber verdi, teknem 45 derece sancak tarafına doğru yana yatmış.
That separates it from another 360-degree circle this way on a right angle to this one.
Bu da, bu şekilde gelen bir başka dik açıyla... bu tam daireyi keser.
- 30 degree down angle.
- 30 derece aşağı.
Right full rudder. 30 degree down angle.
- Tam yol sağa. 30 derece açı.
The angle of the matches can't be a tenth of a degree off!
Kibritlerin açısı 10 derece sapmamalı!
Eighty-five degree downward angle?
Düşey olarak 85 derece?
Seventy-two-degree impact angle puts Brian here for the initial blows.
Yetmiş iki derecelik açı Brian'ı yere düşüren ilk darbeye ait.
Medium endplate, size 12, polyethylene component and a six-degree lordosis angle.
12 numara olan orta boy son plağı, polietilen bileşeni ve altı derece omurga eğriliği.
Take her to 60, five degree down-angle. 60 feet, five degree down-angle, aye.
60'a indir dalış açısı 5 derece 60 feet, dalış açısı 5 derece başüstüne
angle 47
angles 19
degrees 1010
degree 28
degrees celsius 71
degrees fahrenheit 64
degrees below zero 19
degrees outside 25
degrees centigrade 29
degrees west 18
angles 19
degrees 1010
degree 28
degrees celsius 71
degrees fahrenheit 64
degrees below zero 19
degrees outside 25
degrees centigrade 29
degrees west 18