Do this for me Çeviri Türkçe
2,239 parallel translation
- Do this for me and your debt will be canceled.
- Bunu yaparsanız borcunuz ödenmiş sayılır.
Do this for me and I'm gone.
Benim için bunu yap ve ben de ortadan kaybolayım.
You didn't do this for me.
Bunu benim için yapmadın.
Do this for me and I'm gone forever.
Benim için bunu yap, sonsuza dek ortadan kaybolayım.
Do this for me and I'm gone.
Benim için bunu yap, sonsuza dek ortadan kaybolayım.
Do this for me.
Bana bir iyilik yap.
Look, Lois, you don't have to do this for me.
Lois, bunu benim için yapmak zorunda değilsin.
Do this for me.
Bunu benim için yap.
You're gonna do this for me or I'm gonna clip your nuts like I clipped your daddy's.
Benim için bu işi yapacaksın yoksa babana yaptığım gibi taşaklarını kurşuna dizerim.
You don't think I do this for me?
Kendim için yapamaz mıyım?
I really want you to do this for me, Freddie.
- Bunu benim için yapmanı istiyorum, Freddie. - Ciddi olamazsın.
So you do this for me and don't bust my balls.
Bunu benim için yap ve yaparken de benimle kafa bulma.
If you do this for me, I will give you half my lunch for the next three years.
Bunu yaparsan üç yıl boyunca öğle yemeklerimin yarısını sana veririm.
Listen, you have to do this for me.
Bunu benim için yapmalısın.
Don't do this for me.
Benim için razı olma.
Would you please just do this for me?
Benim için yapar mısın lütfen?
I don't want you to do this for me or my grandfather.
Büyükbabam ve ben için kendini ortaya atmanı istemiyorum.
Let the gaylord do this for me.
- Ne? Benim için geylerin efendisi işlerinden kaytarıyorsun.
Do me a favor. Take this to radiology. Ask them for a CT angio before the OR.
tamam görüşürüz sorun ne?
There's nothing more to do for me in this case.
Bu olayla benim bir ilgim kalmadı.
For me to believe you had nothing to do with this.
- bana göre olayla ilginiz olmadığı konusunda, inandırıcılığınızı yitiriyorsunuz.
If I do this, then you do something for me.
Eğer bunu yaparsam, sen de benim için birşey yapacaksın.
You are ruining this for me. - And I don't want to do this. - What...
Bunu mahvediyorsun ve ben bunu istemiyorum.
What this new world will do for me!
Bu yeni dünya bana neler sunacak!
All right, this is what you can do for me...
Tamam benim için yapabileceklerin şunlar..
But look, we both know you have some old friends who could do this thing for me.
ama sonuçta eski arkadaşız. Arkadaşlar birbiri için böyle şeyler yapar.
It's going to do well for me this week.
Bu hafta da kupayı kazandıracak.
To me, this is possible evidence of the plan to do another thinning ; to kind of make room for this new jump from modern Homo sapiens to whatever we're gonna call this new Homo sapiens.
Bu bence yeni bir zayıflatma planının muhtemel bir kanıtı, sanki yeni bir sıçrama için yer açmak gibi modern Homo sapienslerden, artık her ne denecekse, bu yeni Homo sapiensler için.
I wonder if this place can do it for me.
Burası bunu sağlar mı diye merak ediyorum.
Lucrecia, do you think this is easy for me?
Lucrecia, sence bu benim için kolay mı?
Do you have any idea... what it's been like for me in this shithole without my best friend?
Bu pislik yerde en iyi arkadaşın olmadan yaşamak ne demek, biliyor musun?
It took decades for me to do this!
Birazcık çekebilmek bile onlarca yılımı aldı benim.
Do you want me to buy this for you to drink?
Sana bunu almamı ister misin?
Are you looking down on me because I do this for a living?
Hayatta kalmak için! Bunu hayatta kalmak için kullanıyorum diye beni küçümsüyor musun?
How bad must it be for me to do this?
Ne kadar çaresizim biliyor musun? Bana ne yaptın?
I will do everything myself, so tell Mr. Park to report to me. I don't want him to take all the credit for this.
Be-song'taki tatil yeri raporu için geldiklerinde Müdür Park bu işe burnunu sokmadan onları direk bana gönder.
And the me that you don't know has to do things sometimes so that you and the me that you know can live in this nice apartment, and eat at nice restaurants and go to Cabo for Christmas.
Ve tanımadığın ben, yeri geldiğinde bir şeyler yapmak zorunda. Bu sayede sen ve tanıdığın ben bu güzel dairede yaşabiliyor güzel restoranlarda yiyebiliyor ve Noel için Cabo'ya gidebiliyoruz.
He kept telling me to do this and that for the whole day.
Bütün gün bana şunu yap bunu yap deyip durdu.
Do we know each other well enough for me to say that this truck is a little much?
Bu kamyonetin biraz abartı olduğunu söyleyecek kadar hukuk oluştu mu aramızda?
You know about this thing for Fergie Jem wants me to do?
Jem'in Fergie için yapmamı istediği şeyi biliyor musun?
They fall in love in their 20s, get married do the granite countertop, white-picket fence in their 30s and somewhere they realise, "This is not for me."
Yirmilerinde aşık olurlar, evlenirler granit mutfak tezgâhı yaptırırlar, otuzlarında beyaz tahta çitler yaptırır, ve bir yerde farkına varırlar ki, "Bu bana göre değil."
Hey, listen, will you do me a favor? Would you watch him for a couple hours this weekend?
Bu hafta sonu, ona bir kaç saat bakabilir misin?
Don't do this. Don't ruin this for me. - Hang on.
- Bunu da berbat etme.
Why'd you do all this for me and her, Lou?
Bunu bizim için neden yapasın, Lou?
Now, if you could just do the drinking for me, I think we'd have this thing cracked.
Şimdi, bu içkiyi de benim yerime içersen, sanırım bütün sorunu çözeriz.
I need you to do me a favour and just sit on this for the time being, OK?
Bana bir iyilik yap ve olayları artık akışına bırak, tamam mı?
Do whatever you want'cause tomorrow morning, Linda will come for me and this whole nightmare will be over.
Ne istiyorsan onu yap çünkü yarın sabah Linda gelip beni alacak ve bu kabus sona erecek.
Mom, would you do me a favour and give this to Sarah for me?
Anne bana bir iyilik yapıp bunu benim için Sarah'ya verebilir misin?
Most of all, do not fuck this up for me, all right?
En önemlisi, bir çuval inciri batırma.
OK. So you do this thing for me.
Tamam o zaman, benim için bu işi yapacaksın.
- You know, I'm not really sure I even want to do this, but this couple down at the precinct, they been at me for this for a year now.
Bunu yapmak istediğimden bile emin değilim ama mahalledeki şu çift bunu benden bir yıldır bekliyorlar.
do this 162
for me 3075
for men 33
for me too 49
do that 435
do that again 97
do that for me 24
do the math 89
do they 819
do the best you can 18
for me 3075
for men 33
for me too 49
do that 435
do that again 97
do that for me 24
do the math 89
do they 819
do the best you can 18
do the right thing 102
do the words 17
do the job 17
do the honors 24
do the thing 16
do things 21
do they know 51
do they not 38
do the 22
do the words 17
do the job 17
do the honors 24
do the thing 16
do things 21
do they know 51
do they not 38
do the 22