Door neighbour Çeviri Türkçe
59 parallel translation
My next door neighbour -
Yan komşum.
"Next door neighbour." He lives 20 miles from here.
Yan komşum dedim ama buradan 32 km. uzaklıkta yaşıyor.
Gonna be our next-door neighbour.
Komºu olacagiz.
Allow me to introduce my next-door neighbour.
Kapı komşumu takdim edeyim.
A neighbour, a next-door neighbour.
- Bir komşu, kapı komşusu.
"Well, I'll ask my next-door neighbour."
'Kapı komşuma sorayım,'dedim.
Charley, this is our next-door neighbour...
Charley, bu bey yeni komşumuz...
He really believes his next-door neighbour is a vampire... and he's planning to kill him.
Kapı komşusunun vampir olduğuna gerçekten inanıyor ve onu öldürmeyi planlıyor.
I'm your next-door neighbour, and I thought you should know that through some acoustical oddness
- Merhaba. Ben yan komşunuzum. Ve hastalarınızı oldukça net duyabildiğim için akustik bir tuhaflık...
This is Laetitia Boothe-Brain, your mother's next-door neighbour.
Ben Laetitia Boothe-Brain. Annenizin bitişik komşusu.
He's just my next-door neighbour.
O sadece kapı komşum.
Just my next-door neighbour.
Sadece yan komşum.
- Your next-door neighbour.
- Yan komşun.
I'm the next-door neighbour.
Ben komşusuyum.
My friend's next-door neighbour took it.
Arkadaşımın komşusu çekti.
Remember that next-door neighbour of mine?
Komşumu hatırlıyor musun?
She fell in lust with the next-door neighbour, started spending all of her time there.
Yan komşuya tutulup bütün zamanını orada geçirmeye başladı.
Whether next of kin or next-door neighbour
Akraba ol, ister komşu
I am so glad I am moving, I had no idea I was a greying wizard's next door neighbour!
Taşındığıma çok seviniyorum, bir yalancının komşusu olduğum hakkında bir fikrim yoktu!
Now I'm assuming that he never got around to it because two hours ago... his next-door neighbour took a slug in the shoulder
Ama galiba nehre hiç ulaşmamış. Çünkü iki saat önce... Vuran da herifin on yaşındaki üvey oğluymuş.
Was it a next-door neighbour who you were worried about, or somebody in your street, somebody visiting, someone upset you.
Bu endişelendiğiniz bir yan komşunuz muydu? Ya da caddenizdeki biri, ziyaret eden biri Sizi rahatsız eden biri.
Our next door neighbour, he had a City flag up in his window.
Yan komşumuz, camına City bayrağı asardı.
Kelly, this is Buddy, our next-door neighbour.
Kelly, bu Buddy, karşı komşumuz.
When I was little, our next door neighbour Mrs Walters, used to bring me her daughter old clothes.
Ben küçükken yan komşumuz Bayan Water, bize kızının eski giysilerini getirirdi.
The time you screwed the next-door neighbour?
Mesela ben taşındıktan hemen sonra yan komşuyu becermeni mi?
I mean, I'm your next door neighbour, Nathan. Helen.
- Yani ben... kapı komşunuzum, Nathan.
When you were small, our next door neighbour had a dog, a golden retriever, remember?
Sen çocukken, komşumuzun bir köpeği vardı. Golden Retriever, hatırladın mı?
Plus with the whole next-door neighbour mind-fuck thing?
Bir de şu yan komşuların kafa sikmesi var.
I'm Blasco, her next-door neighbour.
Adım Blasco, onun kapı komşusuydum.
Seriously, the next-door neighbour, the guy with the, you know, forehead?
Şu alnı geniş olan yan komşuları vardı ya hani?
And Elliot, the next-door neighbour.
Bir de kapı komşusu Elliot'la ilgili.
The next-door neighbour Elliot, I spoke to him the other day.
Dün yan komşuları Elliot ile konuştum.
When we turn our telescopes on our next door neighbour and prime candidate for finding alien life, the planet Mars, we find almost identical features cut into its surface.
Teleskoplarımızı kapı komşumuz ve yabancı yaşam bulmak için birincil adayımız Mars gezegenine çevirdiğimizde yüzeyine yontulmuş neredeyse benzer hatlar bulduk.
But to travel from our star to the next-door neighbour star would take 76,000 years using current technology.
Ama bizim yıldızımızdan en yakın komşu yıldıza gitmek şu anki teknolojiyle 76.000 yıl sürüyor.
Give me the mask or I kill your next door neighbour.
Maskeyi ver dedim yoksa komşu kızını öldürürüm.
I'm talking about your real next door neighbour.
Ben gerçek komşundan bahsediyorum.
And then my next-door neighbour Pearleen snitched.
Ve kapı komşum Pearleen onu benden çaldı.
If it isn't my next door neighbour and best friend, Winifred.
İşte yan komşum ve en iyi arkadaşım Winifred.
Next Door Neighbour. It's you, Linus.
- Next Door Neighbour. ( Kapı komşusu )
Next Door Neighbour.
- Next Door Neighbour. ( Kapı Komşusu )
Uh, the father, Garrett Burke, he reported that only one person outside of the family has keys next door neighbour, elderly man, keys accounted for, solid alibi.
Çocuğun babası ; Garrett Burke'ün söylediğine göre anahtara sahip olan tek yabancı karşı komşularıymış.
Gabriel was strange... he didn't kill people who annoyed him, he didn't kill his next-door neighbour because the poodle snapped at him.
Gabriel ilginçti... onu rahatsız eden insanları öldürmedi, bi kaniş ona havladı diye yan komşusunu öldürmedi.
Does Mum and the next-door neighbour.
Annesini ve komşusunu öldürüyor.
The day daddy left, I found a coin on the floor... the door was bolted, so we got a neighbour to break in.
Babamın gittiği gün, yerde madeni bir para buldum. Kapı sürgülenmişti, kırmasını istemek için komşuya gittik.
We all go next door to the neighbour... and you perform some kind of vampire test on him... to pronounce him human.
Hep birlikte komşusunun evine gideceğiz ve siz de onu bir tür vampir testinden geçirecek ve insan olduğunu açıklayacaksınız.
Before theygo knockin'on their neighbour's door
Herkesin kendi pisliğini Temizlemesi gerekir
I'm your new neighbour which makes you, the girl next door.
Senin yeni komşunum bu da seni, "komşu kızı" yapıyor.
I spoke to a neighbour and she talked about them as if they were the Joneses living next door all these years.
Komşularıyla konuştum ve onlardan bunca yıldır yan evde yaşayan bir komşu gibi bahsetti.
Then my neighbour came knocking on the door.
Sonra da komşum kapıya geldi.
This is typical neighbour speak for "the bloodbath next door tanked our property values."
"Yaşanan katliam mahallemizin itibarını zedeledi" demenin tipik yolu.
Neighbour rang in to say two people the spit of Edwards and his wife had moved in next door.
Komşu arayıp Edwards'a çok benzeyen birinin ve karısının bitişiğe taşındığını söyledi.
neighbour 65
neighbours 37
door opens 1163
door closes 936
door slams 187
door open 23
door was open 50
door closed 19
door closing 46
door opening 118
neighbours 37
door opens 1163
door closes 936
door slams 187
door open 23
door was open 50
door closed 19
door closing 46
door opening 118