Door to door Çeviri Türkçe
14,739 parallel translation
And then you need to keep a line of sight on that back door, all right?
Ve sonra yapman gereken arka kapıdan görüş açını koruman. Anlaştık mı?
If you two want to walk away, there's the door.
Eğer bırakmak istiyorsanız, kapı orada.
Um, but on this current blueprint there's no visible door to access it.
Ama güncel planda içine girmek için görünen bir kapı yok.
We used to live next door to each other.
- Yan komşuyduk birbirimizle.
I want you to go next door to the neighbor.
Yan komşunun evine gitmeni istiyorum.
If it was Amy, wouldn't she just come to the front door?
Şayet Amy olsaydı, ön kapıdan gelmez miydi?
Made it all the way to the door, but my hands were too cold from mixing slushy drinks.
Kapıya kadar gidebiliyorum ama ellerim soğuk olduğu için sulu içecek yapamıyorum.
I can take your fears away or I can send them slavering to your door.
Ben sizi korkularınızdan uzaklaştırabilirim. Veya kapınızda yalanması için gönderebilirim.
That should cut off the Machine's access to the door.
Bu, Makine'nin kapıya erişimini engelleyecektir.
On the other side of this door is a woman who is working to bring the thylacine back to life.
Bu kapının ardında onu hayata döndürmek için çalışan bir kadın var.
An hour later, a package was delivered to my door.
Bir saat sonra da kapıma bir paket bırakıldı.
The Lat-Long the Machine sent us actually points to that monstrosity next door.
Makine'nin gönderdiği koordinatlar yan tarafı gösteriyor.
Sometimes he would forget to close the door behind him, and I could see outside through a window upstairs.
Bazen, arkasında ki kapıyı kapatmayı unuturdu ben de yukarıdaki pencereden dışarıyı görebiliyordum.
I mean, he must have messed up and forgot to lock the door once or twice.
En azından bir ya da iki kez kapıyı kilitlemeyi unutmuş olmalı.
Will you give me your password, or the password for one of the houses next door to me?
Bana şifreni veya yandaki evin şifresini verir misin?
And everybody needs to leave their front door open. That's important.
Herkesin evinin kapısını açık bırakması da çok önemli.
Why didn't we teach them how to shut a cabinet door?
Neden dolap kapağını kapatmayı öğretmedik.
You keep looking to the door.
Kapıya bakıp duruyorsun.
And through the first door... it's easy to get through that door and on the other side waiting for you are all the nummiest treats you can imagine.
İlk kapı sonunda... O kapıdan geçmek kolaydır. Diğer tarafta da sizi, aklınıza gelebilecek en lezzetli şeyler bekler.
another door that's harder to get through.
Geçmesi daha zor bir kapı.
Rule is if a guy is flying you somewhere, he gets to show up last, step on the plane, close the door, take off, right?
Normalde uçağın sahibi en son gelir, uçağa biner, kapı kapanır ve uçak kalkar, değil mi?
We have a warrant to search the premises. You can help me by opening the door
Kapıyı açarak yardımcı olabilirsin...
And the door opened and Headmaster Portley walked in to find me wearing a bandit mask in the middle of his bedroom, my hands filled with his wife's knickers and his most expensive bottle of Brandy.
Sonra birisi kapıyı açtı ve Müdür Portley geldi, beni yatak odasında haydut maskesiyle, eşinin paraları ve en pahalı içkisi elimdeyken yakaladı.
Ma'am, please go back to your domicile and shut the door!
Hanımefendi, konutunuza geri dönün ve kapıyı kapatın lütfen!
Once Dr. Samberly gets this door open, we need to get Jarvis and the uranium out of here.
Dr. Samberly kapıyı açınca Jarvis ve uranyumu buradan götüreceğiz.
Use this to get through the door.
Kapıdan geçmek için bunu kullan.
'Cause it looks like you just popped your stitches trying to open a door.
Çünkü kapıyı açmaya çalışırken dikişlerini açmış gibi görünüyorsun.
They objected to being shown the door.
Kapıya yönelmek istemediler.
Why's this door so hard to open?
Bu kapı neden bu kadar zor açılıyor?
Hey... I need to go to the bathroom, is it through that door?
Hey... tuvalete gitmek gerekir, o kapı?
It's by the door, next to the refrigerator
Bu kapıdan buzdolabında yanındadır
You let a guy in by your front door to steal it
Ön kapı çalmak için bir adam izin
You remember those creepy guys next door who always tried to give us massages?
Yan odadaki bize sürekli masaj yapmaya çalışan o tuhaf adamları hatırlıyor musun?
Sorry, I slammed that door harder than I meant to.
Kusura bakma, kapıyı o kadar sert kapatmak istememiştim.
I'm going to open a new door.
- Yeni bir kapı açacağım.
When you said cleared, you forgot to mention the NATs waiting for us inside the damn door!
güvenli dediğin zaman, kaçıkların içeride bizi beklediğinden bahsetmeyi unutmuşsun!
He made a funny little door for Epi and Pango to get into the nest.
O yuvaya almak için epi ve pango için komik küçük kapı yaptı.
On the other hand, if you want me to write a note... so you can slip it under his door with his breakfast tray... on the off-chance he notices it before his morning rubdown... I'm afraid that's not gonna cut it.
Öte yandan, sabah masajından önce... kahvaltı ederken belki fark eder umuduyla... ona bir mesaj yazacağımı sanıyorsanız daha çok beklersiniz
I checked him out'fore I went to his door.
Kapısına gitmeden önce onu gözetlemiştim.
Once you're square with that front door, I want you to fire right inside.
Ön kapıyı doğrudan gördüğün zaman içeri ateş etmeni istiyorum.
♪ In the house next door to Flanders ♪
# Flanderların bitişiğindeki evde #
♪ From the house next door to Flanders... ♪
# Flanderların bitişiğindeki evden #
Like I said, I think there's only one way in and there's no way to bust through that door without waking up the rest of them.
Dediğim gibi, sadece tek bir giriş var ve diğerlerini uyandırmadan baskın yapıp geçme şansınız yok.
You know, when we started this little business, we thought it was gonna be the two of us selling our boutique robes practically door-to-door.
Biliyor musun, bu küçük işi başlattığımızda.. .. sadece ikimiz olacağız sanıyorduk. Kapı kapı dolaşığ butik bornozları satacağımızı..
There are no emotions unwelcome in this room, and if this process doesn't appeal to you, the door is there.
Bu odada nahoş karşılanacak hiçbir duygu yoktur. Bu süreç size cazip gelmiyorsa, kapı orada.
Door's always open if you ever want to come back and make your guys some money.
Geri dönmek ve para kazanmak istersen kapımız her zaman açık.
When you walk out that door, I want you to tell me to go fuck myself, good and loud!
Kapıdan çıkıp giderken git kendini becer diye bana iyi bir bağırmanı istiyorum.
Know that if this "urgent meeting" is to slam me for my ruling on the William Stearn case, you should proceed to the other side of that door and tell it to the doorknob.
Eğer bu acil toplantı, William Stearn duruşmasındaki yönetimimi eleştirmek içinse, kapının öbür tarafına devam edip kapı tokmağına derdini anlatabilirsin.
'Cause... if you want it, you're just gonna have to come and get it, baby. ( door opens )
'Çünkü... eğer istersen, gelirsin ve anı yaşarız, bebeğim.
I keep expecting him to walk through the door and, uh, say :
Onun kapıdan girip, " Hey, Pete, eski dostum...
If we're lucky enough to get to the door, Pike's changed his access code, 5-digit numeric.
Kapıya ulaşacak kadar şansımız olursa Pike şifreyi değiştirdi, 5 basamaklı bir sayı.
doors 63
door 437
doorbell 96
doorman 19
door opens 1163
door closes 936
door slams 187
door was open 50
doorbell rings 420
door open 23
door 437
doorbell 96
doorman 19
door opens 1163
door closes 936
door slams 187
door was open 50
doorbell rings 420
door open 23