End of days Çeviri Türkçe
477 parallel translation
For the first time I will hate you and I'll hunt you down to the end of days.
İlk kez, senden nefret edeceğim ve kıyamete kadar senin peşinde olacağım.
About two more days of this... and this rat-bitten end of a piece of bread's gonna taste like a hunk of fruitcake.
İki gün daha sıçanın ısırdığı bu son ekmek parçasını meyveli kekmiş gibi yiyeceksin.
One of these days, I'm gonna push the open end of a musket down your throat.
Bir gün gelecek o tüfeğini gırtlağından içeri sokacağım.
One of these days, Tarzan'll get mad... and that'll be the end of Mr. Leopard.
Tarzan günün birinde çok sinirlenecek... ve Bay Leopar'ın sonu gelecek.
I'm afraid the O'Douls are born to be poor to the end of their days.
Korkarım O'Doull sülalesi ömür boyu yoksul kalmaya mahkum.
I'd be grateful to the end of my days.
Ömrümün sonuna kadar minnettar kalırım.
At the end of two days, if they have not been found you call your police, tell them as much of the truth it is safe for you to say.
İki günün sonunda, bulunmazlarsa polisi arayıp onlara.. ... söyleyebildiğiniz kadar doğruyu söyleyin ki güvende olasınız.
I want to remember every minute... always - always to the end of my days.
Her dakikayı hatırlamak istiyorum her zaman hayatımın sonuna dek.
"He shall be chained to a woman till the end of his days... and he shall die in his chains."
Hayatını, son anına kadar bir kadına zincirlenmiş bir şekilde geçirecek ve o zincirlerle ölecek.
We've got two days of briefing ahead of us... and an important operation at the end of it.
Önümüzde iki gün sürecek bir toplantı... ve sonunda çok önemli bir harekat var.
For days on end, endless columns took their turn to cross the bridges, columns of men who were henceforth free.
Son günlerinde, sonu görünmeyen yürüyüş kolları, karşıya geçmek için yönlerini köprülere çevirdiler. Sıra sıra insanlar, bu andan itibaren özgürdüler.
- I get three days off at the end of the month.
- Ayın sonunda üç günlük iznim var.
After three days and three nights, and at the end of that time, we'd barely reached the foot of Suribachi, where we were the first day.
Üç gün ve üç geceden sonra, güç bela Suribachi'ye, yani ilk vardığımız yere geri döndük.
.. he'll remember to the end of his days.
Ona bugünü hatırlatacak...
But three years later, the mighty leader of the Chiricahua Apaches grew ill and came to the end of his days.
Ancak 3 yıl sonra Apaçi reisinin ölmüyle bölgede tehlike çanları çalmaya başladı.
What a wonderful way to end his days : in the middle of a girls'school. Ah.
Sonunda kendini bulduğu yere bak, kız okulu.
So this is the end of the three days we'd hoped for together.
Hayalini kurduğumuz üç gün bitti mi yani?
For many days before the end of our Earth... people will look into the night sky and notice a star... increasingly bright and increasingly near.
Dünyamızın sonu gelmeden günler önce... insanlar geceleri gökyüzüne bakacak ve bir yıldızın... giderek daha parlaklaştığını ve yakınlaştığını görecekler.
Kim, there's something you - A man can't hate his son... to the end of his days.
- Kim, Bir şey var sen... - Hiç kimse ömrünün son günlerinde oğlundan nefret edemez.
These Greeks to Macedonia, to till the soil and work in the mines to the end of their days.
Bu Yunanlar Makedonya'ya günleri dolana kadar toprak sürüp madenlerde çalışacaklar.
But at the end of three days I decided my purpose had been accomplished.
Merak mı ettin?
Freed we'll end up in jail after 8 days of peace
Kurtarılmış olarak... biz hapiste barışı bekleyeceğiz.
They know, and they'll go on knowing till the end of their days, and beyond, in the twilight zone.
biliyorlar ve onlar bunu başarmak için denemeye devam ediyorlar. tekrar ve tekrar deniyorlar... alaca karanlık kuşağında.
We can start early on Tuesday morning and we'll make the Mexican border in three days, and that'll be the end of all those mysterious agents following us around.
Üç günde Meksika sınırına varırız ve... bu da bizi izleyen gizli ajanların sonu olur.
- You'll end up in prison one of these days.
- Günün birinde hapsi boylayacaksın.
May they be happy to the end of their days.
Hayatlarının sonuna dek mutlu olsunlar.
... and I'II hawk and spit till the end of my days.
- Bir sonraki. - Bu sefer işim var.
Can you be suggesting that these halcyon honeymoon days and nights, just the two of us alone together, should ever end?
İkimiz yalnız ve beraberken bu sakin balayı günleri ve geceleri hiç sona ermesin istiyor olabilir misiniz?
See this creature with her curbstone English that'll keep her in the gutter till the end of her days?
konuştuğu kenar mahalle İngilizcesiyle... hayatının sonuna dek ayak takımına mahkum şu kız var ya.
See this creature with her curbstone English that will keep her in the gutter till the end of her days?
Konuştuğu kenar mahalle İngilizcesiyle... hayatının sonuna dek ayak takımına mahkum şu kız var ya.
The said sentence to be administered three days after the end of this hearing unless, unless the representative for the accused can show positive proof why the execution should not be carried out.
Ceza, duruşmadan üç gün sonra uygulanacak olup, sanığın temsilcisinin idamının gerçekleştirilmemesidir. Pozitif kanıt bulunmadıkça karar değişmeyecektir.
For example : the quality of the products, compared with that of those which was stored, appeared, at the end of the 13 days during which we had ensured the management of the factory, was definitely superior.
Örneğin, stokta bulunan ürünler ile kıyaslandığında 13 günün sonunda bizim ürettiklerimizin kalitesi, kesinlikle mükemmeldi.
David Nicholson shall, until the end of his days, be fed and cared for in this house.
Davy Nicholson ömrünün sonuna kadar bu evde yaşayacak ve kendisine bakılacak.
( narrator ) The battle raged for three days with the Japanese gradually pinned back into one end of this tiny island.
Savaş üç gün boyunca tüm şiddetiyle devam etti. Bu süre zarfında Japonlar, adım adım geri atıldı.
Anyone else would die of thirst in a few days in this treacherous desert that doesn't look like a desert but he can survive for months on end.
Çöl gibi görünmeyen bu tehlikeli çölde, bir başkası birkaç gün içinde susuzluktan ölürdü ama o, aylar boyunca mütemadiyen hayatta kalabilir.
After days of plodding, some begin to panic when there seems to be no end to the vastness.
Günlerce yürüdükten sonra, uçsuz bucaksızlığın sınırı yokmuş gibi görünen bu yerde, kimileri paniklemeye başlıyor.
Finally, by the end of four or five days,
Dört veya beş günün sonunda...
May you end your days in the filthiest brothels of Turkey.
Umarım hayatınızın geri kalanı Türkiye'nin en kötü genelevlerinde geçer.
Your days of humiliation have come to an end.
Aaşağılandığınız günler artık sona erdi.
The man who was decorated by Hitler three days before the end of the last World War and now runs an industrial complex making weapons and praying for the next World War to break out.
Son dünya savaşının bitiminden üç gün önce Hitler tarafından madalya verilmiş bir adam... ve şimdi silah üreten bir endüstriyel kompleks işleten ve bir sonraki dünya savaşının patlak vermesi için dua eden biri.
So, at the end of the sixth day on into the seventh day, it seemed like a total of five days.
Yani, altıncı günün sonunda... ve yedinci günün devamında, hepsi bana toplam beş günmüş gibi geldi.
Fortunately, your days of amusement... are coming to an end.
Ne yazık ki, eğlenceli günleriniz... sona erdi.
I would be happy to live in warmth and tranquility till the lucid end of my days...
Hayatımın geri kalanını bu sıcak odada huzur içinde geçirmek isterim..
His rear end's big enough. One of these days, he'll stick it in the can and he won't be able to pull it out again.
Günün birinde o kıçıyla tuvalete öyle bir sıkışacak ki, kimse çıkaramayacak.
Tell the people until the end of their days.
Gün sonuna kadar insanlara böyle söylemi? tin.
Watch it, Jack, or you're gonna end up losing more than your job one of these days.
Dikkat et, Jack, yoksa bu günlerde işinden çok daha fazlasını kaybediceksin.
At Security Concepts, we're projecting the end of crime in Old Detroit in 40 days.
Security Concepts Eski Detroit'in asayis sorununu 40 gün içinde çözecektir.
We are 91 days from the end of this decade, and there's gonna be a lot of refugees.
80'lerden bitmesine 91 gün kaldı, Mültecilerin sayısı acayip artacak.
So that I may end my days in some peace of mind.
Böylece son günlerimi biraz huzur bularak geçirebilirdim.
"If you can wait... for 100 days and 100 nights under my balcony... at the end of it, I shall be yours."
"Eğer balkonumun altında 100 gün 100 gece bekleyebilirsen senin olabilirim..." ... der.
At the end... of 90 days... he had become... all dry, all white.
90. günün sonunda zayıf ve solgun bir haldedir.
end of story 551
end of the road 27
end of conversation 21
end of the line 92
end of the week 38
end of the hall 30
end of an era 18
end of discussion 146
end of the month 22
end of the day 44
end of the road 27
end of conversation 21
end of the line 92
end of the week 38
end of the hall 30
end of an era 18
end of discussion 146
end of the month 22
end of the day 44
end of 34
end of the world 36
days 2668
days left 44
days ago 298
days remain 20
days a year 35
days now 26
days later 66
days a week 26
end of the world 36
days 2668
days left 44
days ago 298
days remain 20
days a year 35
days now 26
days later 66
days a week 26