End of the week Çeviri Türkçe
1,095 parallel translation
By the end of the week we can have ED-209s in place in the city and expect immediate public support.
Hafta sonuna kadar ED-209lari kente koyariz ve halkin güvenini kazaniriz.
Besides, I'm going on vacation at the end of the week.
Bununla birlikte izin zamanım geldi ve bu hafta sonu gidiyorum. Bununla birlikte izin zamanım geldi ve bu hafta sonu gidiyorum.
I'm gonna be home at the end of the week.
Hafta sonu evde olacağım. - Gerçekten mi?
All right. You'll have them by the end of the week.
Hafta sonuna doğru elinize geçerler.
Let's give it till the end of the week.
Hafta sonuna kadar bekleyelim.
She'll be under a palm tree opening coconuts by the end of the week.
Hafta sonunda bir palmiye ağacının altında hindistancevizi yiyor olacak.
He's coming down at the end of the week.
Hafta sonunda geliyormuş.
I'll come and see you again at the end of the week.
- Hafta sonu gibi seni yine görmeye gelirim.
- The end of the week?
Hafta sonu mu?
And at the end of the week, I'll be a brand new human being. It's your vacation.
Göreceksin haftanın sonuna kadar... normal bir insan gibi olacağım.
Well, given our present financial situation, compounded by on-going fixed expenses and outstanding invoices, I figure this station will be flat broke by the end of the week.
Evet, şu anki mali durumumuza, sabit giderlerimize ve ödenmemiş borçlarımıza bakarak şunu söyleyebilirim, kanalımız haftanın sonuna kadar batacak.
It should last to the end of the week.
Haftanın sonuna kadar bitmeli.
- The end of the week.
Haftanın sonunda.
- End of the week. And you?
- Haftasonu, ya sen?
Negotiations on the hotel in Turkey have fallen through, and I'm flying back to Kenya at the end of the week.
Türkiye'deki otel görüşmeleri olumsuz sonuçlandı ve hafta sonu Kenya'ya geri dönüyorum.
Don't worry, I'm leaving at the end of the week.
Endişeniz olmasın hafta sonunda gideceğim.
Wait'till the end of the week.
Hafta sonuna kadar sabret.
He'll hang out till the end of the week, and then I get my money.
Hafta sonuna dek oyalanacak, sonra paramı alacağım.
I'd like to see something by the end of the week.
Hafta sonuna kadar bir şey görmek istiyorum.
Lipnick said he wanted to look at the script, see something by the end of the week.
Lipnick senaryoya göz atmak istiyorum dedi, hafta sonuna kadar bir şey görmek istiyor.
I want to see those Threepenny Street plans by the end of the week, OK?
Bu hafta sonuna kadar Threepenny Sokağı planlarını görmek istiyorum, tamam mı?
Your father is returning at the end of the week.
Babanız hafta sonu dönüyor.
And I'll be lucky to be Chief-Inspector by the end of the week.
Ve bu haftanın sonuna kadar hala müfettiş olursam kendimi şanslı sayacağım.
I'm leaving here the end of the week.
Haftasonunda buradan ayrılıyorum.
I'm leaving at the end of the week.
Haftasonu ayrılıyorum.
I'm leaving at the end of the week.
Bu hafta sonunda ayrılıyorum.
Now, tomorrow... tomorrow we go in, first thing, end of the week, we announce I'm gonna make a speech, as back in office.
Yarın içeri giriyoruz, ilk iş, hafta sonunda, bir konuşma yapacağımı anons edeceğiz, ofisime döndüğüme dair.
I should see escalations in his brain patterns... by the end of the week.
Hafta sonuna doğru... beyin dalgalarındaki değişiklikleri görmem gerekir.
It's clocked in and out for you every day. At the end of the week you get a nice paycheck. Dockworkers do very well.
Hergün kartına basılacak ve... haftanın sonunda maaş çeklerin gelmeye başlayacak.
But don't forget you got till the end of the week to get in your "name the baby" postcard.
Ama hafta sonuna kadar bebeğin adı için kartpostal göndermeyi unutmayın.
She'll be cracking rocks by the end of the week.
Bir hafta boyunca taş kıracak.
Get them out of here before the end of the week.
Hafta sonuna kadar onları buradan çıkart.
Look, your ride doesn't sail'til the end of the week.
Bak, gemin bu haftanın sonuna kadar hareket etmeyecek.
If I don't have her land by the end of the week, I lose my permits.
Eğer o kadından araziyi hafta sonuna dek alamazsam, permimi kaybederim.
You gonna owe me at the end of the week, goddamn it.
Geç kaldın. Hafta sonuna dek bana borçlusun.
Actually, I'm pretty busy'til the end of the week.
Aslında hafta sonuna kadar doluyum.
You be real chill'til the end of the week.
Hafta sonuna kadar rahat ol.
An oral presentation on the material with footnotes and visual aids, due by the end of the week.
Hafta sonuna kadar yazı ve görsel araçlar ile hazırlanmış sözlü bir sunum
Well, she doesn't know it yet, but at the end of the week, she's out.
Neyse, olay şu. Henüz haberi yok ama, bu hafta sona erdiğinde, onu şutlayacaklar.
Major, the scheduled transport's been delayed and I need those medical supplies by the end of the week.
Binbaşı, gelmesi gereken kargo gecikti. Hafta sonuna kadar o tıbbi malzemelerin elime geçmesi lazım.
By the end of the week, two more people will be dead and they will be gone.
Bir hafta içinde, iki kişi daha öldürülecek ve sonra katiller ortadan kaybolacaklar.
Most ways, the job was a lot like prison, except Ed was waitin'at the end of every day and a paycheck at the end of every week.
Çoğu bakımdan, işim hapishaneye çok benziyordu. Gün sonu Ed'in beklemesi ve hafta sonu para ödenmesi dışında.
And they always start with the end of the last week.
Her zaman geçen haftanın finaliyle başlarlardı.
You know, you may all think you're just having a great time, but by the end of this week, you're all going home losers.
Harika vakit geçirdiğinizi düşünebilirsiniz ama bu hafta sonuna evlerinize gidiyorsunuz ezikler.
Officers say that despite the 24 arrests made today... and the bust made last week... which netted over $ 500,000 in cash and cocaine... they are overwhelmed by the massiveness of a problem... that appears to have no end.
Yetkililer, bugün yapılan 24 tutuklamaya... ve son haftalarda ele geçen... 500.000 doların üstünde para ve kokaine karşın... sonu gelmeyecek gibi duran... olayların büyüklüğü karşısında şaşkın olduklarını açıkladılar.
You don't believe me? Take a look at your paycheck at the end of every week.
Bana inanmıyorsan, her haftanın sonunda aldığın maaşa bak.
We're lucky we didn't end up halfway across the galaxy into the middle of next week.
Galaksinin diğer tarafında, bir hafta sonrasında olmadığımız için şanslıyız.
Keep your yang in your pants. This vehicle goes on sale at the auction at the end of next week. The guys upstairs expressly asked me to ask you two... not to mess it up.
Araç gelecek hafta sonu açık arttırmayla satılacak ve... baştakiler size bunu özellikle açıkça belirtmemi istediler.
The end of next week. That'll be just fine.
Gelecek hafta iyi olur.
Al of whom wil be competing in the Miss America pageant this week end in Atlantic City.
Üçü de bu hafta sonu Atlantic City'de yapılacak olan Amerika Güzellik Yarışması'na katılacak.
You'll be in profit by the end of the week.
Hafta sonuna kadar çok kazanabilirsin.