Exploited Çeviri Türkçe
514 parallel translation
Thinking as a dramatist, i can't help feeling that the brandy was not exploited with sufficient imagination.
Bir drama yazarı olarak düşünüyorum da, o Brendinin yeterli hayal gücüyle kullanılmadığını hissediyorum.
He's always exploited you.
Seni her zaman sömürdü.
If there's anything to be exploited here, I'd have done it years ago.
Burada sömürülecek bir şey olsaydı, ben yıllar önce bulmuş olurdum.
That's right, if there was anything to be exploited around here you would have done it years ago.
Doğru, buralarda sömürülecek bir şey olsaydı bunu yıllar önce yapmış olurdunuz.
The Third Reich exploited and abused 6 million POWs and 15 million forced labourers and opponents of Hitler, condemned to a slow death in the camps, or to torture, the gas chambers or the firing squad.
3.Reich, 6 milyon savaş mahkumunu sömürdü ve istismar etti ; ve 15 milyon zorunlu işçi ve Hitler'in muhalifleri bu kamplarda yavaş bir ölüme ya da işkence görmeye, gaz odalarına, guruplar halinde yakılmaya mahkum edildi.
As you know, over here crime is not exploited to sell newspapers
Bildiğimiz gibi, buralarda gazete satışlarını arttırmak için böyle yolara başvurulur.
Cramped by the confines of their barren, icebound northlands, they exploited their skill as shipbuilders to spread a reign of terror then unequalled in violence and brutality in all the records of history.
Karlarla kaplı çorak kuzey topraklarıyla sınırlanmış olduklarından yeteneklerini gemi yapımcılığında geliştirerek tarih kayıtlarında benzerine az rastlanır bir barbarlıkla hükümranlıklarını yaymaya çalıştılar.
I think we've exploited the possibilities of this joint.
Bence bu barın sunabileceği her şeyi tükettik.
Women are exploited and can't defend themselves
Kadınlar sömürülür ve haklarını savunamazlar.
I won't have those people exploited milked of every last dollar to line McCabe's pockets.
Bu insanların, McCabe yüzünden sömürülmesine izin vermeyeceğim.
So the man who exploited you set you free, but calm down now, or else you'll choke to death!
Hem seni sömüren adamdan kurtuldun,.. ... ama sakinleş artık, boğulacaksın yoksa!
Prisoners exploited our trust.
Esirler güvenimizi kötüye kullandı.
Our hero, alas, was always being exploited by villains like Black George.
Ne yazık ki kahramanımız daima Black George gibilerce istismar edilirdi.
I'm being robbed, bullied and exploited.
Tabii. Beni soydular, oldu olacak İstismar için teşekkür de edeyim.
Are you not exploited, degraded, whipped?
Sizi yok ediyorlar! Aşağılıyor ve dövüyorlar.
He shamelessly exploited our generosity and refused to heed our well-meaning advice.
Cömertliğimizi utanmadan sömürdü ve iyi niyetli tavsiyelerimizi dikkate almayı reddetti.
The natives have been so exploited by Viet Cong, they trust no one with a gun.
Yerliler Vietkong tarafından oldukça istismar ediliyor, silahlı kimseye güvenmiyorlar.
Evita, as the flag carrier for the lowest and most exploited layers.
Evita, en alttaki ve en çok sömürülen tabakaların bayrağı oldu.
For the first time, we felt absolute owners of a factory where for 30 years the comrades had been exploited and crushed by the employers'class.
İlk defa olarak kendimizi fabrikanın gerçek sahipleri olarak hissettik. Daha önce 30 yıl boyunca yoldaşlarımız sömürülmüş ve yönetici sınıf tarafından ezilmişti.
Because even then, it was the only way to conquer the resistance of the people... and after that, the Portuguese exploited the island in peace... for nearly 300 years.
Çünkü o zaman bile, halkın direnişini yenmenin tek yolu idi ve ondan sonra Portekizliler, adayı huzur içinde sömürdüler ; yaklaşık 300 yıl boyunca.
"Even you are being exploited, you're a child of the people!"
"Siz bile sömürüleceksiniz, tüm insanların çobanı!"
- Where they exploited the poor.
- Yoksulları sömüren değirmenler.
They too were scorned, and exploited, and subject as you are subject to the terrible temptation of violence.
Onlar da hakir görüldüler, istismar edildiler, şiddetin korkunç ayartmasına maruz kaldılar.
" Our bodies are exploited... because we are not allowed to choose whether to have a child... because of the ban on abortion... and the moral pressures on our sex life.
"Bedenlerimiz sömürülüyor çünkü kürtaj üzerindeki yasaktan ve seks yaşamımızdaki ahlaki baskılardan dolayı çocuk sahibi olup olamamayı seçme hakkımız yok."
Of course, blacks are exploited more.
"Siyahlar elbette daha çok sömürülüyor."
Most black women are triply exploited :
"Pek çok siyahi kadın üç kere sömürüye maruz kalır."
Women workers are exploited twice : by their husbands and by Capitalism.
"Kadın işçiler, eşleri ve kapitalizm yüzünden iki kez sömürüye maruz kalıyorlar."
A worker, though exploited by the system... collaborates with it in his relations with his wife.
"Sistemin sömürdüğü bir işçi eşiyle olan ilişkilerinde onunla işbirliği içindedir."
Middle class women are also exploited even middle class professional women.
"Orta sınıf kadınları da sömürülüyor." Hatta orta sınıf meslek sahibi kadınlar bile.
Because you didn't want to be exploited... for starvation wages... while the boss fills his pockets... at the expense of our sweat.
Çünkü patron ceplerini alın teriniz pahasına doldururken siz üç kuruş maaşla sömürülmek istemediniz.
Just think she's also exploited!
Onun bir de sömürülmüş olduğunu düşününce!
The average proletarian is exploited in factory but he models himself on the examples given to him by the television... newspapers... cinema...
Ortalama bir proleter fabrikada sömürülüyor. Yine de kendine model olarak televizyonda gördüğü örnekleri alıyor. Gazetelerde.
Don't you realize you're being exploited?
Nasıl sömürüyorlar seni görmüyor musun?
She exploited their rites for her own criminal purposes.
Suç teşkil eden amaçları için onların ayinlerini kullandı.
These three exploited that situation... and swindled large sums from the villages of Kiochi... by running a "draft - exclusion" scam and then skipping out without a trace.
İsyanlar bu üçünün yüzünden oldu. Askerlikten kurtarma bahanesiyle Kiochi'li köylülerden, yüz binlerce yen dolandırdılar ve paralarla birlikte, ortadan kayboldular.
The dictatorship of bureaucratic economics... cannot allow the exploited masses... any notable margin of choice, since it is supposed to have chosen it all by itself... and since any other external choice, whether it concerns food or music, is thus already the choice of its complete destruction.
Bürokratik ekonominin diktatörlügü sömürülen yiginlarina önemli sayilabilecek bir seçim payi birakmaz çünkü tüm kararlari kendisinin vermesi gerekmektedir ve bu nedenle, yiyecek, müzik veya baska bir seyle alakali olsun ondan bagimsiz bir sekilde yapilan seçimler ona karsi bir savas ilani anlamina gelir.
Tellin'us how we were being exploited by capitalism and that we should organize.
Bize kapitalizmin bizi nasıl sömürdüğünü ve nasıl organize olabileceğimizi anlatırdı.
I felt at first exploited but I couldn't help laughing.
İlk önce kullanıldığımı hissettim ama gülmekten birşey yapamadım.
You got him out of my body by surprise and then you cowardly exploited the situation to tear him out of our land.
Onu benden kopardın ve sonra da korkakça ülkemizden kaçırıp bunun sömürüsünü yaptın.
"Long live the world's exploited masses!"
"Yaşasın dünyanın sömürülmüş halkları."
So I can't show those films which exploit everything that can be exploited in people's heads and eyes
İşte bu yüzden ben, sömürülebilecek her şeyi sömüren bu rezil filmleri, sinemamda gösteremem.
Exploited by masters, murdered by the Fascist.
Efendiler tarafından sömürülmüş, Faşistler tarafından öldürülmüş.
Puerto Rico belongs to and is exploited by the Yankees.
Porto Riko, yankilere ait ve onlar tarafından sömürülüyor.
Women have always been exploited by men, and you know it.
Kadınlar her zaman erkekler tarafından istismar edilmiştir, bunu biliyorsun.
Maybe that weakness can be exploited.
Belki bu zaafı kullanılabilir.
I've been exploited, old fellow, by the very people for whom we are searching.
Araştırdığımız adamlar tarafından kullanıldım eski dostum.
I been exploited all my life.
Hayatim provayla gecti benim.
If people are dumb enough to let themselves be exploited, it's not my fault.
Eğer insanlar kendileri kullandırtacak kadar aptalsalar bu benim suçum değil.
- The people that are only exploited.
- Sadece sömürülen insanlar.
Maybe the old men allow themselves to be exploited.
Yaşlı adamları kandırıyorlar.
Jake... if they're going to be exploited whose responsible. You taught them a language.
Onlara konuşmayı öğreten sensin.
explosion 159
explore 23
explorer 31
explode 40
explosives 84
explosions 36
exploring 18
explosive 37
exploded 20
explore 23
explorer 31
explode 40
explosives 84
explosions 36
exploring 18
explosive 37
exploded 20