Feel anything Çeviri Türkçe
2,966 parallel translation
Not feel anything. Oh, shit.
Bir şey hissetmeyeceksiniz.
I don't feel anything.
Hiç bir şey hissetmiyorum.
You have to, like, pretend you don't feel anything about the situation when you're a reporter.
Hiçbir şey hissetmiyormuş gibi davranmak zorundasın. Durum hakkında konuşuyorken. Sen bir muhabirsin.
And does that make you feel anything, or...
Ve bu, Bu sana herhangi bir şey hissettiriyor mu yoksa...
- I can't feel anything.
- Hiç bir şey hissetmiyorum.
You don't feel anything.
Hiçbir şey hissetmiyorsun.
Really, you won't feel anything
Gerçekten, bir şey hissetmeyeceksin.
I will not give you false hope, but I could not feel anything.
Sana sahte umut vermek istemem, ama bir belirti yok.
I need to know how you read these... I guess you call them sentences... close the book, and feel anything other than offended and sad?
Bu cümle demeye bin şahit gereken şeyleri nasıl okuduğunu kitabı kapattığında gücenmiş ya da kederlenmiş olmaktan başka bir şeyi nasıl hissettiğini bilmem gerek.
Did you really not feel anything?
Gerçekten hiçbir şey hissetmedin mi?
Act like you don't care, like you don't feel anything?
Hiç değer vermiyormuş hiçbir şey hissetmiyormuş gibi nasıl davranıyorsun?
I can't feel anything.
Hiçbir şey hissedemiyorum.
I thought I hit rock bottom in the twenties, but... after I bit you, I never wanted to feel anything again.
20'lerde en kötü hâlimdeydim diye düşünüyordum ama seni ısırdıktan sonra bir daha hiçbir şey hissetmemek istedim.
Do you feel anything?
Sen bir şey hissediyor musun?
Do you feel anything?
Bir şey hissediyor musun?
But then I'd catch a look, see him smile, watch him sleep, and... and I'd feel his essence, but... I don't feel anything now.
Ama bakışını yakaladığımda onu gülümserken, uyurken seyrederken ve onun kokusunu hissederdim ama şimdi bir şey hissetmiyorum.
I used to think when she dies, you know I won't feel anything.
Zannediyordum ki o öldüğü zaman, biliyorsun Bir şey hissediceğimi zannetmiyordum.
Tell me if you feel anything.
Bir şey hissedersen bana söyle.
Feel anything?
Bir şey hissediyor musun?
Feel anything?
- Bir şey hissediyor musun?
I don't feel anything.
bir şey hissetmiyorum.
When Cassie kissed you, did you feel anything... Romantic?
Cassie seni öptüğünde romantik bir şeyler hissettin mi?
You feel anything, huh?
Bir şey hissettin mi?
I just said I don't feel anything.
Demin söyledim, hiçbir şey hissetmiyorum.
I know you didn't feel anything when you almost died.
Bu gerçek değil. Sen neredeyse öldüğünde hiçbir şey hissetmediğini biliyorum.
I didn't feel anything.
Bir şey hissetmedim.
She... she... couldn't do anything... but she could feel everything that was happening to her.
Monica uyanıkmış demek bu dostum, hiçbir... hiçbir şey yapamamış ama başına gelen her şeyi hissetmiş.
I mean, I know I'm completely... putting you out by doing this, and I want you to feel... you know, comfortable and okay and... you know, not burdened financially or anything so you can find somebody.
Bunu yaparak canını sıktığımın farkındayım ama kafaya takmamanı, rahat olmanı yani parasal anlamda zor durumda kalmanı istemiyorum böylece başka birini bulabilirsin.
Is there anything i can do to make you feel better?
Daha iyi hissetmen için yapabileceğim bir şey var mı?
Feel free to browse, and if you see anything you like, just let me know.
İstediğini göstermekten çekinme ve eğer beğendiğin bir şey olursa mutlaka söyle.
She made me feel like I could do anything.
Herşeyi yapabileceğimi hissettirirdi.
I don't really feel like anyone should be looking for anything in particular.
Hem niye ben bişey aramayayım ki?
It makes me sick to even consider doing anything that might make that monster feel one iota better about himself.
O canavarın kendini iyi hissetmesine sebep olacak bir şey yapma düşüncesi bile midemi bulandırıyor.
I had to feel something else, just anything...
Başka bir şey düşünmeliydim, sadece...
If anything ever happened to Chuck, I would feel like it was my fault.
Eğer Chuck'a bir şey olursa benim suçummuş gibi düşünürüm.
I'm doing the best that I can, but every day that goes by without me hearing anything, the more that I feel like...
Elimden geldiğince çalışıyorum. Ancak her geçen günü haber alamadan geçirmek daha çok bu şekilde hissetmemi sağlıyor.
I can keep anything that you feel is important between just us.
Önemli olduğunu düşündüğün her şeyi ikimiz arasında tutabilirim.
Feel something. Anything, Stefan.
Bir şeyler hisset, Stefan.
I feel like I'm not contributing anything around here and what I do make of the little money I have goes right to my damn student loans
Sanki etrafımdaki hiçbir şeye katkı sağlamıyor gibi hissediyorum. Ve aldığım ufacık parayla da kahrolası öğrenci bursunu ödemeye çalışıyorum.
No, I didn't feel he was holding anything back.
Hayır, bir şey sakladığını sanmıyorum.
I feel like I could tell you anything, like you're- - you're my son.
Sana her şeyi anlatabileceğimi düşünüyorum sanki oğlummuşsun gibi.
Grow up with a family that tells you that your basic impulses are morally repugnant. You might try anything to make yourself feel normal.
Temel güdülerinin aykırı olduğunu söyleyen bir ailede yetiştiğinde kendini normal hissedebilmek için her yolu denersin.
That's the only thing I feel but we're just going to instruct everyone that has to sit in front of her that you cannot move, touch or do anything.
Yalnızca bunu düşünüyorum. Ama oraya oturan herkesi dokunmamaları, hareket etmemeleri bir şey yapmamaları için uyarabiliriz.
Feel free to write down anything you want.
İstediğiniz şeyi yazmakta özgüsünüz.
Tell me anything that will show me what you feel.
Neler hissettiğini gösterecek herhangi bir şey anlat.
If you have anything to take care of, feel free to call him.
İcabına bakılması gereken bir şey olursa ona söyleyebilirsin.
You got anything to make me feel better?
Kendimi iyi hissetmem için yapabileceğin hiç bir şey yok mu?
I just feel like, no matter how much they poke around in my skull they're not going to find anything. You know?
Kafamın içine ne kadar baktıkları falan önemli değil çünkü hiçbir şey bulamayacaklar, anlıyor musun beni?
You feel it's a place where anything can happen.
Her an, her şeyin olabileceğini bilmek bunu hissettiriyor.
There's not even an "l love you" or anything I'll tell you when I feel like saying it
'Seni seviyorum'falan demek yok mu? Içimden geldigi zaman sana söylerim.
- Is it wrong that I don't feel anything at all?
- Benim hiçbir şey hissetmemem yanlış mı?
anything you want 299
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything can happen 91
anything you can do 21
anything you need 253
anything for you 105
anything you say 115
anything 4271
anything else i can help you with 18
anything else 1903
anything is possible 128
anything can happen 91
anything you can do 21
anything you need 253
anything for you 105
anything you say 115
anything goes 61
anything else you need 38
anything for me 24
anything missing 28
anything at all 445
anything else i can get you 16
anything's possible 153
anything else i should know 33
anything out of the ordinary 49
anything you want to tell me 32
anything else you need 38
anything for me 24
anything missing 28
anything at all 445
anything else i can get you 16
anything's possible 153
anything else i should know 33
anything out of the ordinary 49
anything you want to tell me 32