Fly list Çeviri Türkçe
92 parallel translation
You have been put on a "no fly list." Security.
"Uçamaz" listesine alındınız. Güvenlik.
I'm counting on you to get me off the no-fly list.
Beni uçması yasaklılar listesinden çıkaracağını sanıyordum.
We have you on a no-fly list.
Sizi uçuş listesinde bulamadık.
Daring humor for a man on a no-fly list.
Uçması yasak kişiler listesindeki bir adama göre cesur bir espri anlayışı.
You got me on a no-fly list now?
Şimdi de beni yasaklı yolcular listesine mi koyacaksınız?
I'd be on the no-fly list by now, and that little ruckus would've landed me in jail.
O küçük karmaşa da beni hapse gönderirdi.
You ever hear of a no-fly list?
Uçması yasakların listesini bilir misin?
No Fly List. But it has nothing to do with terrorism.
... listesindeyim ama bunun terörizmle bir alakası yok.
Without... I had to hack the government No Fly List and used it to humiliate a witness.
- Hükümetin uçuş yasaklıları listesini hackleyip bir tanığı aşağılamak için kullandım.
Get them a sketch of Oni, and tell them to put his name and aliases on the No Fly List.
Oni'nin robot resmini verip ismini ve takma adlarını, uçuş yasağı listesine eklemelerini söyleyin.
Wow, 41 / 2 hours at the airport, Trying to talk your way out of that airport jail, Only to still be on the no-fly list.
Havaalanında dört buçuk saat boyunca hapisten yırtmak için konuştun ki bunu da uçuş listesinden çıkartılarak becerdin.
White House Chief of Staff Rahm Emmanuel has proposed the extrajudicial banning of any American on the fraudulent no-fly list from owning any firearm.
Beyaz Saray Baş Personeli Rahm Emmanuel düzmece uçamazlar listesinde bulunan Amerikalıların silah almalarını engelleyecek mahkeme dışı planı kendi teşhir etti.
That is, if you are on the no-fly list, because you are known as maybe a possible terrorist, you cannot buy a handgun in America.
Yani uçamazlar listesinde iseniz, belki de terörist olduğunuz bilindiğindendir, Amerika'da silah alamazsınız.
Over 25,000 Americans are added each month to the no-fly list, which numbers over a million people who have not been charged or convicted of any crime.
Her ay 25.000 Amerikalı uçamazlar listesine ekleniyor, sayı şimdiden bir milyonu geçti ve hiçbiri bir suçla suçlanmadı veya hüküm giymedi.
If you're on that no-fly list, your access to the right to bear arms is canceled, because you're not part of the American family.
Eğer bu saçma uçamazlar listesinde iseniz, silah sahibi olma hakkınız iptal ediliyor, çünkü Amerikan ailesinin bir ferdi değilsiniz.
You're on the No-Fly list.
Uçamaz listesindesiniz artık.
- I'm on a No-Fly list?
- Uçamaz listesinde miyim?
But it unfortunately landed me on a No-Fly list.
Ama maalesef uçamaz listesine girdim.
And then, his fault, we're both put on a No-Fly list.
Sonra, onun yüzünden ikimiz de uçamaz listesine girdik.
- A No-Fly list? You?
- Uçamaz listesi, sen mi?
Call T.S.A. and have him put on a no-fly list, and keep me posted.
Havaalanını ara, uçuş listelerini kontrol etsinler. Beni de haberdar et.
What, you can get me off the no-fly list?
Ne, yoksa beni, uçamayacaklar listesine mi aldın?
- Your son's name is on a no-fly list.
- Evet. Oğlunuzun ismi uçması yasaklılar listesinde.
Why? You're on the no-fly list.
İçki verilmeyecekler listesindesin.
Update HPD on the new alias, and make sure Homeland Security adds it to the no-fly list.
Honolulu Polisine yeni kimliği bildir ve İç Güvenlik Teşkilatı'nın kimliği uçuş yasağı olanlar listesine eklediğinden emin ol.
Well, he's gonna be on a no-fly list for a while, but they're wrapping up their investigation.
Bir süreliğine uçuş yasağı getirilmiş ancak soruşturmayı tekrar gözden geçiriyorlar.
Put him on a no-fly list, which will get him tossed in jail for a few days, and that'll keep him quiet, and then Burt here can attach us to the film with producer credits, and we'll go to the festival in glockner's place.
Uçuşu yasaklıların arasına koy. Bu sayede birkaç günlüğüne hapse atılır, bu da onu sessiz tutmaya yeter. Sonra da Burt bizi filme yapımcı olarak dahil eder ve festivale Glockner'in yerine gideriz.
Well, I'll have to ask Felix if they've removed you from their no-fly list.
Felix'e seni yasaklı listesinden çıkardılar mı diye sormam lazım.
And Rashad Debs was on the government's no-fly list.
Ayrıca Rashad Debs devletin uçuş yasağı olanlar listesindeymiş.
What about the fact he was allowed on the plane in the first place, 10 hours after the Feds put him on a no-fly list?
Peki FBI onu uçamaz listesine aldıktan 10 saat sonra uçağa nasıl binebildi ki?
They put you on the no-fly list?
Seni uçamaz listesine mi koymuşlar?
It's totally fine with me for Tampa Jill to fly to Napa, but, uh, thanks to a super soaker... Full of margaritas and an air marshal with, like, zero sense of humor, I am currently on the no-fly list.
Tampa Jill'in Napa'ya uçması bana uyar, ancak içtiğim margaritalar sağolsun ve hava memurlarının hiç mizah anlayışının olmaması sayesinde uçuş için kara listeye alındım.
- I gotta put her on the no-fly list.
Uçuş yasaklılar listesine koyduracağım.
You cannot, I repeat, not, put Olivia Victor on the no-fly list.
Olivia Victor'u asla ama asla uçuş yasaklılar listesine koyamazsın.
I need you to put a Dr. Olivia Victor on the no-fly list.
Dr. Olivia Victor'u uçuş yasaklılar listesine koymanı istiyorum.
But seriously, Cath, if I put her on the no-fly list, it's gonna look like harassment.
Biliyorum ama, cidden Cath listeye ben eklersem taciz ediyorum gibi görünecek. Steve...
Boss, I don't know how you managed to get Olivia on the no-fly list, but we got a hit.
Patron, Olivia'yı listeye nasıl ekledin bilmiyorum ama bir şey bulduk. Havaalanı güvenliği onu yakaladı mı?
He's on every no-Fly list that we've got.
Elimizdeki bütün arananlar listelerinde adı var.
Tried to put someone on the No-Fly List.
Birini "Uçamaz" listesine eklemeye çalıştığımızda.
FYI, I'm already on the No-Fly List.
Bilgin olsun diye söylüyorum, ben zaten "Uçamaz" listesindeydim.
- Good. We'll put him on the no-fly list, get HPD on the hunt.
Güzel, uçuş yasağı koydurup, peşine polis takalım.
Put Elway on the no-fly list.
Elway'i uçması yasaklar listesine koydum.
If you're on the king of hell's no-fly list, no way you cruise the friendly skies.
Eğer Cehennemin Kralı'nın listesinde değilsen onun sahasında uçmana imkan yoktur.
I work my contacts at homeland security and we put this girl on a no-fly list.
Ya da ben İç Güvenlik'teki dostlarımla konuşurum ve bu kızın ismini yasaklı yolcu listesine yazdırırız.
The first pilot to fly the new recon viper goes to the head of the list.
Yeni araştırma Viper'ı ile uçacak ilk pilot, listenin başına geçecek.
They're both on the list. They're booked to fly out tonight.
Bu gece uçmak üzere yer ayırtmışlar.
You son is on the "no fly" list.
Oğlunuz "uçma yasaklılar" listesinde.
I do notice that nowhere on that list did you include "fly away in a rocket ship."
Bu listeye, "bir uzay gemisiyle gitmeyi" eklemediğini de fark ettim.
But is that because you're on the US Government's No Fly, or as it's more commonly known, the Terrorist Watch List?
Öyle yapmanızın sebebi ABD hükümetinin uçuş yasaklıları listesinde veya, daha çok bilinen adıyla terörist izleme listesinde olmanız değil mi?
And yet I'm the one on the "No-fly" list.
Devletin uçmayanlar listesindeyim ben de güya.
on homeland security's no-fly list.
Ne şanslısınız ki, 2.30 saat içinde kalkan uçakta yeriniz hazır.
listen 39976
listen to me 9369
lister 16
list 226
listening 122
listed 21
listen to your heart 36
listen to the music 21
lists 39
listen to me now 51
listen to me 9369
lister 16
list 226
listening 122
listed 21
listen to your heart 36
listen to the music 21
lists 39
listen to me now 51
listen to me carefully 119
listen up 2139
listen to your mother 43
listen to me very carefully 119
listen to your father 24
listen to my voice 41
listening to you 24
listen carefully 332
listen to this one 27
listen to her 124
listen up 2139
listen to your mother 43
listen to me very carefully 119
listen to your father 24
listen to my voice 41
listening to you 24
listen carefully 332
listen to this one 27
listen to her 124