English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Get to know me

Get to know me Çeviri Türkçe

2,488 parallel translation
I'll just tell him that you wanted to get to know me because you thought it was important that his two best gals become friends.
Şey, sadece beni tanımak istediğini çünkü etrafındaki iki kadının iyi geçinmesinin senin için önemli olduğunu söylerim.
You know, if you wanted to get to know me better, all you had to do was ask.
Biliyorsun, beni daha iyi tanımak istiyorsan, söylemen yeterli.
He says he wants to get to know me better.
Beni daha yakından tanımak istediğini söyledi.
Get someone your own age to hang out with instead of hangin'out with me and Danthony, you know what I'm sayin'?
Git akranlarınla takıl. Sürekli benim ve Danthony'nin peşindesin. Anlıyor musun?
If you want me to get you what you want, I have to know that she is alive.
İstediğini getirebilmem için, yaşayıp yaşamadığına emin olmam gerek.
Let me know when is good for you, I want to get the rest of my things.
Müsait olduğunda haber verirsen gelip kalan eşyalarımı almak istiyorum.
Look, I know you were flirting with me to get out of that ticket.
Tamam. Benimle cezadan kurtulmak için flört etmeye çalıştığını biliyorum.
He was always trying to get me into bed, you know, which to me is very impolite when you are someone's boss.
Beni hep yatağa atmaya çalışıyordu ki bana karşı çok kabaydı, çünkü patronumdu.
It's illegal for a collection agent to get me at work, you know?
Bir borç tahsildarının beni işteyken yakalaması yasaktır, biliyor musun?
And she starts telling me how she thinks she's got herpes and how she doesn't want to go to the hospital and get checked out because she's afraid everybody will know.
Ama hastaneye gidemiyormuş çünkü herkesin bunu öğrenmesinden korkuyormuş.
It's also super-duper gay, which is totally cool with me, but unless you want us to get a warrant for your hard drive and show your buddies here all of that fun stuff we both know you like to download...
Ve de ayrıca süper bir geysin, ki benim bununla bir derdim yok. Tabii sen sabit diskini açar ve ikimizin de senin indirmekten hoşlandığını bildiği süper eğlenceli şeyleri arkadaşlarına göstermemi istiyorsan.
You don't know the torment and struggle it took for me to get to America, where I can cherish the freedoms that you take for granted.
Sizin özgürlüğü rahatça yaşadığınız şu Amerika'ya gelebilmek için ne kadar acı ve işkenceye katlandığımı tahmin bile edemezsin.
I actually can't go to Alcatraz, because I get sick on boats, which, you know, is something that everybody that knows me knows.
Ben kesinlikle Alcatraz'a gitmeyeceğim, çünkü ben teknelerde hasta oluyorum, ki bunu senin bildiğin, herkesin bildiği bir şey olduğunu biliyorum
I feel like if I could, you know, get her to talk to me... Or get her to look at me and then talk to me...
Yani şunu sağlayabilsem benimle konuşmasını... sonra benimle konuşmasını...
I met him when i was 19 swept me off my feet in his club we liked to laugh and drink good time, you know... but, we get drunk and I...
Onunla 19 yaşındayken tanışmıştım. Aklımı başımdan almıştı. Eğlenmeyi, içmeyi seviyorduk.
- My mother calls me Sam- - - it's not going to get any easier, you know?
- Annem bana Sam der- - - Gün geçtikçe kolaylaşmayacak, biliyorsun değil mi?
You know that long it took me to get comfortable?
Rahatimi bulmam ne kadar sürüyor biliyor musun?
And I told him if he wanted to get into it, then I know a couple of lawyers who would be glad to represent me.
Bir de ona, eğer bu işe devam edecekse beni temsil etmekten memnuniyet duyacak avukatlarım olduğunu söyledim.
You know they had me sleeping in a different house every night. And I would always try to get the bedroom that was farthest from the window.
Her gece farklı bir evde konaklamış ve her zaman pencereden en uzak yatak odasını almaya çalışmıştım.
You know, you should know, that from time to time, Cissy would get after me, about my being too soft on our boys.
Zaman zaman Cissy oğullarıma karşı çok yumuşak olduğum için üzerime gelirdi.
I can't believe you don't want to help me. You know what? I don't think I'm gonna get another chance to say this
Bak ben fırsat istemiyorum Sen cehenneme git
Do you know what it took to get Bob to notice me?
Bob'ın beni fark etmesi için neler yaptım, biliyor musun?
Hey, and if the boiler starts playing out, just, uh, let me know and I'll get a mate to come around and take a look.
Kazan sorun çıkarırsa bana haber ver. Bir arkadaşıma gelip bakmasını söylerim.
All that time that you spent with her to get to me you can't tell me that you didn't get to know her and like her.
Bana karşı onu kullanmaya çalıştığın onca zaman içinde sakın bana onu tanıyıp sevmediğini söyleme.
But I also know what kind of man you are, Cam, and you'll spend most of that ten million dollars on the best doctors and lawyers to get me off.
Ayrıca senin nasıl biri olduğunu da biliyorum, Cam, 10 milyon doların çoğunu beni çıkarmak için en iyi doktorlara ve avukatlara harcayacaksın.
If he does get leave, he'll probably come to me or stay in London, but if I miss him and he turns up here, I know you'll look after him.
Ayrıldığında, muhtemelen gelip benimle Londra'da kalacak ama onu kaçırırsam ve o buraya dönerse onunla ilgileneceğini biliyorum.
The second one is that you tell me what's really going on, because that's the only way you get to know what I know.
İkincisiyse, bana gerçekte neler olduğunu anlatırsın çünkü benim bildiklerimi öğrenmenin tek yolu bu.
If it was hard for my mom and me to get along it's much harder to live with a man you hardly know.
Annem ve ben madem anlaşamayacaktık.. ... hiç tanımadım bir adamla nasıl anlaşacaktım ki?
Let me know if I get a response to an e-mail.
Mail gelirse haber verirsin.
You know, I was wondering when he was gonna get around to me.
Ben de, bana ne zaman ulaşacak diye merak ediyordum.
You know the best part, you got enough left in your suit budget for me to get something.
En iyi kısmı biliyorsun, bana bir şeyler almak için elbise bütçende yeterince paran kalıyor olması. - Olmaz.
I know how to get through to this guy. If you can trust Olivia, you can trust me.
Evet, bu tip heriflerle nasıl konuşulur bilirim, ve eğer Olivia'ya güveniyorsan, bana da güvenebilirsin.
I don't know what you hoped to get from dragging me down here, again.
Beni yine buraya sürükleyerek ne elde etmeyi umduğunu bilmiyorum.
Look, I really don't know what you're hoping to get from me that I haven't already told you.
Size zaten anlatmıştım, gerçekten benden ne öğrenmeyi umuyorsun bilemiyorum.
I don't know why Chuck felt it was necessary to come and get me.
Buraya gelip beni almak Chuck için neden bu kadar önemli anlamıyorum.
No problem, but you know the errand you gave me to take care of... obviously I can't get to it right now, but not a problem.
Sorun değil. Ama bana verdiğin iş var ya, haliyle artık yapamam ama merak etme.
Hey, you got to get a new ringer. No way, that way I always know it's for me.
İmkansız, böylelikle daima benim olduğunu anlıyorum.
You're in a position to help me get the guys that don't know right from wrong.
Beni yanlışla doğruyu bilmeyen adamlara ulaştırabilecek bir pozisyondasın.
They know you're working for the marshals, baby, and she said you need to make sure that she doesn't get caught, or they're going to kill me.
Dedektifler için çalıştığını biliyorlar, ve bebeğim onun yakalanmayacağından emin olman gerekiyormuş. Yoksa beni öldürecekler.
Let me know when you get to the bottoms, I'll talk you through it, it can be tricky.
Aşağı kısma geçince bana haber ver, Sana buradan yardımcı olurum, gerçekten zor olabiliyor.
I know you hate my guts but this isn't the way to get back at me.
Benden nefret ettiğini biliyorum. Fakat bu intikam için doğru bir yol değil.
But a lot of loud noises. So in order for me to get to know you, which I do, I gotta sit close.
Bayağı ses duydum.Seni tanımak istiyorum ki yakınında oturdum
You know, Mom, the least you could do is kiss me first,'cause I liked to be kissed before I get fucked!
Anne, en azından önce öpebilirsin. Çünkü sikilmeden önce öpülmek hoşuma gidiyor.
Marcus knew Walton was trying to get him transferred. So he asked me to get to know him and see what his weaknesses are.
Marcus, Walton'un onu transfer ettirmeye çalıştığını biliyordu benden onu tanımamı, zayıflıklarının ne olduğunu öğrenmemi istedi.
But know this - - the man that hired me to get that painting will hunt you like a dog until he gets it.
Fakat bilmeni isterim ki,... o tabloyu bulabilmem için beni tutan adam,... seni köpek gibi avlayacak, ta ki istediğini alana kadar.
Want to know how me and my brothers get born?
Benim ve kardeşlerimin nasıl doğduğunu öğrenmek ister misiniz?
And she's a wonderful actress, you know, very talented, is Oscar-nominated, and with her in a film, it's going to get a lot of attention, which will put me back on the map.
Harika bir aktris, gerçekten yetenekli Oscar adaylığı var. Onunla birlikte rol almam dikkatleri üzerime çekip, sahalara geri dönmeme yardımcı olacaktır.
You know, at first I thought you just threw this party'cause you were trying to get me in bed.
Biliyor musun, ilk zamanlarda bu partiyi beni yatağa atmak için düzenlediğini düşünmüştüm.
You need to understand we have to get this done, and I know that it's like, "oh, fun, look at me,"... but it's not helping us at all.
Bu işi ciddiye almanız gerektiğini anlamalısınız. Eğlenceli olduğunun farkındayım, ama bunun bize bir faydası yok.
Something that makes me know that everything will be fine. Sister, I get to travel with me?
Ve bişeyler bana herşeyin yoluna gireceğini söyledi
I kept a part of Jeffries with me, and I know I'm lucky I get to do that.
Jeffries'in bir parçasını tutmak zorundaydım, Ve bunu yaptığım için Şanslı olduğumu biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]