Girl talk Çeviri Türkçe
981 parallel translation
Back in Mandrake Falls, I used to always talk to a girl.
Mandrake Falls'da hep konuştuğum bir kız vardı.
I used to hike a lot, and I'd always take this girl with me, so I could talk to her.
Çok yürüyüşe çıkardım ve bu kızı hep yanımda götürürdüm, konuşabilmek için.
Here I sit and talk to you as if I had never seen a girl before never held one in my arms.
Burada oturmuş, sanki daha önce hiç kız görmemiş gibi konuşuyorum seninle. ... sanki hiç kollarıma almamışım gibi.
Some talk, ok. Nice girl to dance with,
Sohbet veya dans için güzel bir kız isterseniz ~
You talk with this girl...
Şu kızla yani Myrna ile bir konuşun.
How can I, with my wrinkles... have the nerve to talk like a girl of twenty to attract men?
Şöyle bir sesle genç birini taklit etmeye çalıştığında... "İyi akşamlar, seni güzel erkek parçası"
It is not necessary, but if find a pretty girl, the stop and talk to her.
Bu gerekli değil, ama eğer güzel bir kız olursa.. .. durdur ve onunla konuş. Görev gereği..
But above all speech, talk to the girl. - Yes, sir.
- Evet, efendim.
It's just that my mother always told me... that if a girl could be at a party for 30 minutes... without getting a man to talk to her... she might just as well go on home and shoot herself.
Annemin bana her zaman söylediği bir söz vardır... eğer bir kız bir partide 30 dakika içinde... kendisiyle konuşan bir adam bulamadıysa... en iyisi evine gidip kendisini vurmalıdır.
First off, if you want to get a girl, you gotta learn to talk to her.
Önce, bir kızla ahbap olmak için, onla konuşmasını öğreneceksin.
That girl who steals everybody's material wants to talk to you. Shh!
Herkesin malzemesini çalan kız seninle konuşmak istiyor.
I wanted to talk to you about this girl... the fool!
Bu aptal kız hakkında konuşmak istiyorum sizinle.
I want to have a talk with your little girl.
Minik kızınızla konuşmaya geldim.
Doc, will you talk some sense to this girl?
Doktor, şu kıza biraz akıl verir misin?
A girl doesn't want to talk to you.
Genç hanım sizinle konuşmak istemiyor.
I'd like to talk to you about that girl.
Seninle şu kız hakkında konuşmak istiyorum.
And all I'd like is a chance to talk to that little girl.
O küçük kızla konuşmak için bir şans istiyorum.
What talk is this of a girl?
Bir kız hakkında mı konuşuyoruz?
I know well enough when a girl is willing to talk about it.
Bir kadının ne zaman evlilik hakkında konuşacağını, iyi bilirim.
A girl all alone on Capri, everybody talk.
Capri'de bir kız tek başına yaşarsa, laf olur.
You sure talk like a girl who's been married.
Evlenmiş bir kız gibi konuşuyorsun.
- She said that she is terribly pleased - and call the girl, but not to talk to her.
- Kızı çağırmalıyım. - Senden çok memnun.
The thing is to make sure the girl has a good time so she'll talk about our man in Berlin.
Şu anda önemli olan kızın iyi vakit geçirmesi. Eve gittiği zaman sadece Berlin'deki adamdan bahsedecek, inan bana.
When I was a little girl he'd talk to her in a low, low voice after I'd gone to bed at night.
Ben küçük bir kızken, yatağa gittikten sonra çok kısık bir sesle annemle konuşurdu.
Ian, I must talk to someone about this, but I don't want to get the girl into trouble.
Ian, bundan birine bahsetmeliyim, ama Susan'ı belaya sokmak istemiyorum.
We need to talk to your girl.
Kızınla konuşmamız gerek.
That's a hell of a way to talk about an innocent young girl.
Masum genç bir kızdan ne biçim bahsediyorsun.
- You kiss every girl you talk to?
- Konuştuğun her kızı öper misin?
A girl's honor isn't just talk.
Bir kızın onuru laftan ibaret değildir.
Tony, talk to this girl, she's hysterical.
Tony, konuş şu kızla, isteri nöbeti geçiriyor.
Nothing, Carter. lf that girl doesn't talk, we'll be here all night.
Hiçbir şey bulamadık Carter. Şayet bu kız konuşmazsa, bütün gece burada olacağız.
Wait. You like talk to pretty girl?
Güzel kızla konuşmak hoşuna gitmek?
All right, let's talk about the girl.
Tamam, kız hakkında konuşalım.
You're such a lovely girl, Jeannie, but you talk too much.
O kadar güzel bir kızsın ki, Jeannie... Ama çok konuşuyorsun.
Clever girl. And if he does talk, you'll come and tell us quick ♪ cause then we'll have to look after ourselves, won't we?
Konuşursa gelip haber verirsin, biz de başımızın çaresine bakarız.
A pretty girl like you didn't come here just to talk about racing.
Senin gibi güzel bir kız buraya sadece yarıştan konuşmak için gelmez.
I would like to talk to this girl.
Bu kızla konuşmak istiyorum.
Don't talk back to your elders, you naughty naughty little girl.
Büyüklerinle böyle konuşma, seni yaramaz küçük kız.
But we should talk to the girl.
- Biz, kızla konuşmalıydık. - Tamam.
At times, she's a little girl, terrified by the brutality and ugliness of reality, and she has to talk in rhyme to preserve her fantasy world.
Bazen gerçeğin çirkinliğinden ve kabalığından korkmuş küçük bir kız oluyor. Düşsel dünyasını korumak için kafiyeli konuşması gerekiyor.
So much wanting. And then that frightens her, and she has to go back into the little girl again and talk in rhyme.
Etrafındakilerin istekleri onu ürkütüyor ve tekrar küçük bir kıza dönüşüyor ve kafiyeli konuşuyor.
I started to talk to an english girl.
İngiliz bir kızla konuşmaya başladım.
- I never could talk to any girl.
- Ben kızlarla hiç konuşamadım.
If you talk to anyone, even if it's a Pekinese pissing on a lamppost the girl dies.
Birisiyle konuştuğunuzu görürsem, alakasız biri de olsa kız ölür.
I can't talk about it in front of the girl.
Bunu kızın önünde konuşamam.
I met a little girl and we stopped to talk Of a fine soft day I-ay
"Gencecik bir kız çıktı karşıma, ayaküstü sohbet etti."
And she's not concerned about a girl I can't even talk to.
Ayrıca daha iki kelime bile konuşamadığım bir kızdan niçin endişelensin ki?
I mean, making that telephone call right after you told the girl back at the house you didn't have time to talk to anybody.
Kimseyle konuşmak için zamanınız olmadığını söyledikten sonra telefon etmenize şaşırdım.
But it sure is strange the girl can't talk.
Garip ama gerçek olansa kızın konuşamaması.
I'm going to see if I can talk to that young girl.
Gidip şu genç kızı göreceğim belki sohbet ederiz.
- No. Talk to the hotel clerk or the girl in the lobby.
- Otel Katibi No. konuşun Ya da lobide kız.
talkies 34
talk 1219
talking 358
talks 18
talkie 126
talked 42
talk to you tomorrow 30
talk to me 2348
talk to you soon 72
talk to the hand 19
talk 1219
talking 358
talks 18
talkie 126
talked 42
talk to you tomorrow 30
talk to me 2348
talk to you soon 72
talk to the hand 19
talk to you later 250
talk to her 263
talk soon 65
talking to yourself 25
talk later 61
talk me 19
talk to my lawyer 20
talk to your father 18
talking about me 21
talk me through it 21
talk to her 263
talk soon 65
talking to yourself 25
talk later 61
talk me 19
talk to my lawyer 20
talk to your father 18
talking about me 21
talk me through it 21