Talk me through it Çeviri Türkçe
109 parallel translation
You're going to talk me through it.
Nasıl yapacağımı söylersin.
Hey, if you talk me through it, I'll go out there.
Bana ne yapacağımı söylersen, bunu yaparım.
Just talk me through it.
Bana yerini söyle. Tamam.
The night of the storm, when the cannonball fell,... would you... talk me through it, please?
Fırtınanın çıktığı ve o güllenin düştüğü şu gece o geceyi bana anlatır mısınız?
- Why don't you talk me through it? - Keep suctioning.
- Ne yapacağımı söyler misin?
Then talk me through it.
O zaman bana anlat.
You will talk me through it.
Bana adım adım rehberlik et.
You can talk me through it.
Sen bana yapmam gerekenleri söyleyebilirsin.
You're gonna talk me through it.
Sen, bana yol göstereceksin.
Talk me through it and tell me what's bothering you.
Konuş ve seni neyin rahatsız ettiğini anlat bana.
You'll talk me through it.
Sadece bana nasıl yapacağımı anlat.
I'm sure the tower can talk me through it.
Eminim kule benimle konuşabilir.
I need you to talk me through it.
Benimle konuşman gerekiyor.
You can talk me through it.
Bunun hakkında konuşabilirsiniz bana.
Jack wants to watch the surgery, talk me through it.
Jack ameliyatı izlemek ve o sırada benimle konuşmak istiyor.
All right, why don't you talk me through it then?
Pekala, öyleyse neden bana baştan anlatmıyorsun?
I want you there To talk me through it.
Beni yönlendirmen için orada olmanı istiyorum.
All right, talk me through it.
Beni ikna et o zaman.
Talk me through it. We'll see if we can figure out what triggered you. Okay?
Seni neyin tetiklediğini çözmeye çalışalım, tamam mı?
 ♪ so don't talk me through it  ♪
# O yüzden bahsetme bundan #
All right, talk me through it.
Pekâlâ, beni yönlendir.
Once the Doc gets through gnawing on me, we'll talk it over.
Doktor beni oyduktan sonra seninle bir görüşelim.
Let me through, I want to talk with the Marshal. What is it?
( Maria Antonia ) Bırak beni, Komutan ile konuşmak istiyorum.
Diane's helping me talk through it. Look, Sam, let me tell you something.
- Sana bir şey söyleyeceğim Sam.
basically he gave me a talk sayin that I sucked and needed to tone it down an it was such a bummer it was horrible the read through was absolutely atrocious I
- Korkunçtu. Oradan ayrılırken kovulacağımdan emindim. Ama sanırım okumaların amacı da bu zaten.
I'd be happy to go through it with you sometime if you're really interested, but we're not here to talk about me. You know what I mean?
Gerçekten ilgileniyorsan bir ara sana anlatırım, ama... burada benim hakkımda konuşmak için toplanmadık.
Let me talk you through it.
- Doğru. Dur sana anlatayım.
I found a bomb. You've got to talk me through disarming it.
Nasıl etkisiz hale getireceğimi anlatmalısın.
Just talk it through with me, will you?
Birlikte üstünden geçelim.
And the longer this little fling goes on, the more favors you get over the others, who are fighting tooth and nail just to make it through this program without any assistance. When those people start finding out what's going on and they don't want to work with you and talk to you or look at you, and they start bitching and moaning at me, the more it affects my day.
Bu şey uzadıkça seni kayırması yüzünden, bileğinin hakkıyla başarılı olmaya çalışan diğer internlerin önüne geçtiğinde O insanlar neler olduğunu anlamaya başladıklarında ve seninle çalışmak, konuşmak veya sana bakmak istemediklerinde bana gelip sızlanmaları beni daha çok etkileyecek.
Well, they told me the glass is bulletproof, but I'm betting I could talk you through it.
Bu camın kurşun geçirmez olduğunu söylediler ama yine de seni ikna edebileceğimden eminim.
You call me, I'll be right there to talk you through it, okay?
Beni ara. Konuşmak için hemen gelirim, tamam mı?
I want you to tell the guywho's trying to talk to me through that intercomthat he can give it up!
Benimle hoparlörden konuşmaya çalışan o adama da söyle, boşuna uğraşmasın.
And... I want to help her through this, but she won't let me talk to her about it.
Ona bunu atlatmasında yardım etmek istiyorum ama konuşmama bile izin vermiyor.
You want to talk to me, you do it through my lawyer.
Benimle konuşmak isterseniz, avukatım aracılığıyla yapın.
I only signed up for the class'cause I thought it'd help me BS my way through any med school interviews when they talk about all that homeopathic, holistic, naturopathic, chiropractic, TCM,
Çünkü tıp fakültesi mülakatlarımda, homeopatik, bütünselci,.. ... doğal tıp, masajla tedavi, geleneksel Çin tıbbı,.. ... şifalı bitkiler ve Ayurveda saçmalığı sorulduğunda hazırlıklı olurum demiştim.
I'll tell you what. Why don't you walk me through the things you can remember? Maybe it'll help to talk it through.
Bak sana ne diyeceğim... neden hatırlayabildiğin şeylerin yanında beraber yürümüyoruz?
Look, I wanted to talk to you because, well, the baby's due in a month and I guess I was hoping that you'd want me to have it here, y'know, so that we could... go through it together.
Seninle konuşmak istedim, çünkü bebek bir aya kadar doğacak ve burada doğmasını isteyeceğini ummuştum, böylece, bilirsin işte bu işi beraber götürmek için.
All I'm asking for is that you give me some time and talk me through the surgery that you'd like to perform so that I may visualize it while I do what I do.
Sizden tek istedigim sey bana biraz zaman vermeniz ve nasil ameliyat etmek istediginizi bana anlatmaniz, böylece yaptigim seyi yaparken kafamda canlandirabilirim.
Um, you want me to talk you through it?
Ameliyatin nasil yapilacagini anlatmami mi istiyorsun?
Let me talk you through it first.
Öncelikle şunu söyleyeyim :
Is it something you could talk me through? - I guess.
- O sırada bana anlatamaz mısın?
Yeah, I wanted to talk it through with you first, but... anyway, he saw me today, but he didn't react as I expected.
Evet, Seninle önce bunun için konuşmak istedim, ama... her neyse, bugün beni gördü, ama beklediğimiz gibi tepki vermedi.
Can you talk it through with me?
Bunu benimle beraber düşünür müsün?
Maybe we can arrange a time for me to come back and talk you through it?
Ben daha sonra gelsem ve bunu konuşsak, ne dersiniz?
If you want, I'll give you my details, you can call me, I'll talk you through it, help you through it.
Eğer istersen sana daha fazla bilgi verebilirim, Beni ararsın ve bunun hakkında daha fazla detay veririm.
Me and Neil can come along and talk you through it, make sure you don't embarrass yourself.
Eğer istersen Neil'le birlikte gelip sana detaylıca her şeyi anlatır kendini utandıracak bir duruma sokmana engel oluruz.
Excuse me for not wanting to talk about it, because that means reliving it and I, um... I barely made it through the first time.
Konuşmak istemediğim için kusura bakma çünkü konuşmak, bunları tekrardan yaşamam demek ve ben buna ilk seferinde bile zor katlandım.
I've been going through a rough time, something I can't really talk about and Caroline's been helping me through it.
Başımda, kimseye açıklayamayacağım bir sıkıntı var Caroline onu atlatmamda yardımcı oluyordu.
It helps me to talk this through.
benim için daha kolay olurdu.
He made me talk it through.
Atlatmam için benimle konuştu.
talk me 19
talk to you tomorrow 30
talk to me 2348
talk to you soon 72
talk to the hand 19
talk to you later 250
talk to her 263
talk soon 65
talk later 61
talk to my lawyer 20
talk to you tomorrow 30
talk to me 2348
talk to you soon 72
talk to the hand 19
talk to you later 250
talk to her 263
talk soon 65
talk later 61
talk to my lawyer 20
talk to your father 18
talk to your mother 16
talk is cheap 17
talk fast 22
talk about what 142
talk about 39
talk to them 86
talk to us 100
talk to him 399
talk about it 66
talk to your mother 16
talk is cheap 17
talk fast 22
talk about what 142
talk about 39
talk to them 86
talk to us 100
talk to him 399
talk about it 66