English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Talk to your father

Talk to your father Çeviri Türkçe

468 parallel translation
Here, talk to your father.
Al, babanla konuş.
Talk to your father now, please.
- Babanla şimdi konuşmanı istiyorum, lütfen.
You talk to your father on telephone, huh? You tell him you live and happy, huh?
Babana telefon açarsın, sağ salim olduğunu söylersin, değil mi?
I can't let you talk to your father like that.
Babanla böyle konuşmana müsaade edemem.
- Don't talk to your father like that.
- Babanla böyle konuşma.
Is that how you talk to your father?
Babana söylenecek şey mi bu?
I want to talk to your father now.
Şimdi babanla konuşmak istiyorum.
Bud, suppose you let me talk to your father.
Bud, izin verirsen babanla konuşmak istiyorum.
- well, you must talk to your father.
- Babanla konu § mallsln.
- Talk to your father.
- Baban telefonda.
Uh, Patricia, did you get a chance to talk to your father about my idea?
Uh, Patricia... fikirlerimi babanla konuşma şansı bulabildin mi?
- I've got to talk to your father.
- Babanla konuşmam lazım.
All right, I'll talk to your father.
Tamam, babanla konuşurum.
I want to talk to your father alone one minute.
Babanla bir dakika yalnız konuşmam gerek.
We want you to talk to your father.
Biz senin bizzat babanla konuşmanı istiyoruz.
IS THAT A WAY TO TALK TO YOUR FATHER?
Babanla böyle mi konuşuyorsun?
Why don't you talk to your father tonight at dinner?
Bu akşam yemekte babana bu konuyu açsana.
Look, I have to go now, but I want to talk to your father first, OK?
Şimdi kapatmalıyım ama önce babanla konuşmak istiyorum, olur mu?
Let me talk to your father alone.
Babanla yalnız konuşmam gerek.
- Did you talk to your father?
- Konuştun mu babanla?
Look, can I just talk to your father for a second?
Bak, biraz babanla konuşabilir miyim?
I need to talk to your father, Jean-Luc.
Babanla konuşmam gerek, Jean-Luc.
I'd have to talk to your father.
- Babanla konuşmam lazım.
- I'd have to talk to your father.
- Babanla konuşmam lazım.
We'll talk to your father about it.
- Bunu babanla konuşuruz.
I'll talk to your father.
Babanla konuşacağım.
You know, I'll drive to your house, and I'll pick you up and... talk to your father.
Seni evine götürürüm. Sonra alirim ve babanla konusurum.
Better yet, have my father talk to your father.
- İyisi mi, baban babamı arasın.
Your father wants to talk to you.
Baban seninle konuşmak istiyor.
You talk like that to your father?
Babayla böyle mi konuşulur?
Father, talk to me a little of your 1979?
Baba, bana biraz 1979'undan bahsedermisin?
Meanwhile, I'll try to have a talk with your father that will be the most difficult part of it.
Bu arada, babanla konuşmaya çalışacağım. bu en zor tarafı olacak.
I'm gonna talk to you honestly, as your spiritual father.
Ruhani liderin olarak seninle açık konuşacağım.
- Your father wants to talk to you.
- Baban seninle konuşmak istiyor.
I'd like to talk to you about your father.
Baban hakkında konuşmak isterim.
Your father wants to talk to you.
Baban seninle görüşmek istiyor.
As your father, I may have to take that talk from you, but as the mayor of this town, I sure as hell don't.
Baban olarak bu konuşmayı dinlemeye mecbur olabilirim, ama belediye başkanı olarak kesinlikle değilim.
I heard the same kind of talk from your father after his first engagement only I happen to have been fighting right beside him and saw what he did.
Aynı şeyleri ilk görevinden sonra babandan da duymuştum fakat onun yanı başında savaştım ve yaptığını gördüm.
Whatever the conditions of your father's existence. You are able to talk to him to be with him.
Babanızın yaşayış koşulları ne olursa olsun, onunla konuşabilirsiniz, birlikte olabilirsiniz.
Bring your father, I want to talk to him
Babanı çağır, onunla konuşacağım
Not now maybe but later, if you want someone to talk to about all this... ask your father to...
Belki şimdi değil. Ama daha sonra, tüm bunları biriyle konuşmak istersen babana seni...
Would you come here, please? Your father wants to talk to you. Hounded by hemorrhoids?
Buraya gelirmisin lütfen Baban seninle konuşmak istiyor.
I want to talk to you about your father.
Seninle baban hakkında konuşmak istiyorum.
But I will talk about a bad thing What happened to your father.
Ama bu babanın başına gelen kötü bir şey.
Your father sent us. He wanna talk to you.
Seninle konuşmak istiyor.
Hall, I'm going to talk to you for a few moments... as if I were your father.
Hall, seninle bir süreliğine babanmışım gibi konuşacağım.
We have to talk to your father!
Babanla konuşmalıyız!
You know your father and I are here to talk about anything that might be bothering you.
Şunu bil ki ben ve baban seni üzen her konuda konuşmak için buradayız.
Like you talk back to your father?
Tıpkı senin babanla yeniden konuştuğun gibi mi?
Mr. Hargraves, when you got into trouble at 11 or 12 years of age, you had your mother, you had your father, to put their arms around you, to talk things over.
Mr. Hargraves, 11 veya 12 yaşınızda başınız belaya girerse..... anneniz ve babanız sizi koruyup kollarlar ve telkin ederler.
Your father and I need to talk.
Babanla benim konuşmamız lazım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]