Hey boss Çeviri Türkçe
1,314 parallel translation
Hey Boss, I thought that you would pull something big.
Hey Patron, bende büyük birşey yakalacağını düşünmüştüm...
Hey boss!
Patron!
Hey Boss, we got a big problem.
Hey patron, büyük bir sorunumuz var.
Hey, boss... Listen, I know this may sound far-fetched, but...
Patron kulağa inanılması güç geleceğini biliyorum ama...
Hey, boss.
- Merhaba patron.
Hey, boss, got statements from Seamen Jennings and Wilkens.
Denizci Jennings ve Wilkens'ın ifadelerini aldım.
Hey, boss.
Hey, patron.
Tell me what? Hey, boss.
Ne söyleyeceksin?
Hey, he died before she did, boss, I swear.
Daha önce öldü patron, yemin ederim.
Hey, boss.
Merhaba patron.
Hey, boss, don't you have some kind of weird thing about women and sawdust?
Patron, senin de kadınlar ve talaşla ilgili garip bir şeyin yok muydu?
Hey, boss. She crack under the pressure?
Patron, baskı yapınca konuştu mu?
Hey, boss, we made our pickup.
Patron, istediğini aldık.
Hey, boss, check this out.
Patron, şuna bir bak.
Hey, don't let this guy get away with half days cause he's related to the boss.
Hey bu arkadaşın kaytarmasına izin vermeyin.Çünkü patrona bağlı çalışıyor.
Hey, boss!
Hey, patron.
Yo, what's up, boss?
Hey, n'aber patron?
Hey, boss.
Selam patron.
Hey Kelso, did you get the cop car back before you boss found out you stole it?
Hey Kelso, patronun çaldığını anlamadan arabayı yerine koydun mu?
Hey, boss, I've got something you might want to hear.
Patron, duymak isteyeceğin bir şey buldum.
Don't boss me around, you fuckin'Jew! I will kick your ass!
Hey, bana patronluk taslama, kodumun Yahudisi!
- Hey, maybe it's their boss.
- Belki patronlarıdır.
Hey, boss, I think Georgie's getting a chubby.
Sanırım George'a geliyorlar.
Hey, boss.
Selam patron,
Hey, boss.
Patron.
Hey, boss, just the man I want to see.
Hey, patronu görmek istiyorum.
Hey, boss. I've been a busboy now for six months.
Hey, patron. 6 aydır bulaşıkçıyım.
Hey, boss.
Hey patron.
Hey, Walking Boss, here's your crying towel.
Hey, yürüyen patron, iste gözyaslarïn için bir havlu.
- Hey, boss, I beeped you.
- Selam patron, Sana mesaj bıraktm.
Hey, Boss.
Hey, patron.
But, hey, you're the boss.
Ama... Patron sensin.
So, hey, listen, big boss man,
Şimdi, hey, dinle, büyük patron.
- Hey, Zack, does your boss have a boyfriend?
- Hey, Zack, patronunun bir erkek arkadaşı var mı?
Hey, boss... We found him.
Şimdi çıkartıyoruz.
Hey, boss.
Patron...
Hey, boss, we're back on the line tonight?
Patron, bu gece buradayız herhalde, değil mi?
My boss, she's kind of a hard-ass, but hey, if it wasn't for you I wouldn't even be there.
Patronum, budalanın tekidir, ama, desteğin olmasaydı, orada olmazdım bile.
Hey, boss. It's interesting, you know.
Patron, bu çok ilginç.
Hey, boss, how much are you getting paid in this job of yours?
Patron sensin. Patron, sana bu iş için ne kadar veriyorlar?
Hey, if your boss thinks this is worthy of a plane trip and a hotel room...
Teşekkür ederim. Madem patronun bir uçak yolculuğuna ve bir otel odasına değdiğini düşünüyor.
Hey, they're coming, boss.
Hey, geliyorlar, patron.
Hey, uh, boss, have you had a chance to sign off on that missing persons report I gave you?
Patron, verdiğim şu kayıp şahıs raporunu bitirme fırsatın oldu mu?
Ah, hey, boss.
Patron.
All right, let's find this little twiddle toes candy pants. Hey, there, we're looking for your boss,
Şirin, zengin küçük kardeşi bulalım artık.
Hey, boss, isn't that about 15 miles from, uh, Black Lake?
Kara Göl'e 20 km. uzaklıkta değil mi?
Hey, Boss, hold on one second.
Biraz bekleyin patron.
Hey, Boss, this was sitting on my front porch this morning.
Sabah kapımda bunu buldum.
- Hey, it's good, boss.
Şakalaşıyoruz.
- Hey, boss.
- Patron.
Hey, boss.
- Hey, patron.