English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / Hold on tight

Hold on tight Çeviri Türkçe

626 parallel translation
Hold on tight, everybody.
Sıkı tutunun, millet.
And when you catch me, hold on tight.
Beni yakaladığında ise, sıkıca sarıl.
- Hold on tight.
- Sıkı tutun.
Better hold on tight.
Sikica tutun.
Hold on tight.
Sıkı tutun Kate.
Hold on tight.
Sıkı tutunun.
'Sorry, boys. Hold on tight. Here we go.'
- Üzgünüm çocuklar, sıkı tutunun
Hold on tight or I'll get away!
Sıkı tutmazsanız kaçarım!
Just hold on tight and be calm.
Sıkı tutun ve sakin ol.
Now hold on tight. And take care.
Şimdi sıkı tutun ve dikkatli ol.
Hold on tight.
Sıkı dur.
Hold on tight!
Sıkı tutunun!
Hold on tight!
Sıkı tutun!
Hold on tight.
Sıkı tutun.
Just hold on tight, honey.
Sadece sıkı tutun, canım.
Hold on tight now.
Şimdi sıkı tut.
Hold on tight, I'll be back soon.
Dayan, hemen döneceğim.
Hold on tight to his mane and grip with your knees.
Yelelerine sıkıca tutun ve dizlerinle iyice yapış.
Just tell them to hold on tight. I can't stop now.
Şimdi duramam.
Here we go. Hold on tight.
Sıkı tutun.
All right, now, hold on tight.
Tamam, sıkı tutunun.
And hold on tight. Here we go.
Sıkı durun. ışte başlıyoruz.
Hold on tight. Tighter, tighter!
Bana sıkıca sarılın, daha sıkı!
Hold on tight.
Sıkı tut.
Now you have to clutch something, hold on tight, with all the teeth and fingers youve got, hanging on for dear life, so as not to be thrown off.
Kıymetli hayatın için, dişlerinle ve parmaklarınla bir şeylere yapışmalısın artık, düşmemek için sıkı tutunmalısın.
- Hold on tight, Wally!
- Sıkı tutun, Wally!
Hold on tight!
Sakın bırakma!
You hold on tight, there's no stopping them now.
Büyükanneye sarılın. Onları artık kimse durduramaz.
Important thing is, when it comes, you got to grab it with both hands and hold on tight.
Önemli olan, geldiğinde onu yakalayıp, sıkıca tutmaktır.
Now, hold on tight, but hurry.
Şimdi, sıkı tutun, acele et.
Hold on tight to your saddle horns, son!
Sıkı tutun evlat!
We must start the journey. Hold on tight, Davey,
Yolculuğumuz başlasın, Sıkı tutun, Davey,
Hold on tight!
Sıkı tutun.
Hold on tight, lassie.
Sıkı tutunun, genç bayan.
"You hold on tight"
Sıkıca tut
Just put your arms around me and hold on tight.
Sadece kollarını belime dola ve sıkı tutun.
We'll hold it on tight.
Biz sıkı tutarız.
Just the same, sir, I think we ought to keep a tight hold on him for a bit.
sadece aynen taktım, efendim, sıkıca bir yerlere tutunmalıyız.
Now hang on, hold tight.
Tutun şimdi, sıkı tut.
Cash money is all we need to get a tight tail-hold on the world.
Bütün ihtiyacımız, dünyada elde edilmesi en güç şey olan nakit para.
You put on your lipstick and hold me tight.
Rujunu sürmüşsün ve sarılmışız.
You will know when you get on, hold tight.
- Gelecekte durum değişebilir. - Tutundun mu? - Evet.
Don't hold on too tight.
Aman çok sıkı tutmayasın.
Could you just hold on around my neck real tight?
Beni boynumdan sıkıca tutabilir misin?
Hold on real tight now. Go on.
Haydi.
Quick, hold on, tight!
Çabuk, sıkıca tutun!
Get somebody to hold this on tight.
Biri bunu sabit tutsun.
Get them to hold on that tight.
Düz tutun.
It's like what Otis says, when it comes, you got to grab on with both hands and hold tight.
Otis'in dediği gibi... Zamanı geldiğinde, onu sıkıca tutmalı ve bırakmamalısın.
Uncle, you have such a tight hold on purse strings. How can we discuss? No need to discuss anything
Amca, sen kesenin ağzını böyle sıkarsan nasıl konuşabiliriz?
Hold on tight.
Sıkı tutun!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]