English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / Hour surveillance

Hour surveillance Çeviri Türkçe

112 parallel translation
We've got a man under 24-hour surveillance.
Adam 24 saat gözetleniyor.
Cameras, guards, 24-hour surveillance.
Kameralar, güvenlik görevlileri, 24 saat teftiş.
I want 24-hour surveillance on Gallagher.
Gallagher'ı 24 saat takip edin.
Now, this is a 24-hour surveillance.
Anladınız mı? Bu, yirmi dört saatlik bir gözetleme görevi.
Put me back on 24-hour surveillance.
Beni tekrar 24 saat gözetlemeye verin.
All I want is 24-hour surveillance on exterior cameras.
Tüm istediğim dış kameraların 24 saat faal olması.
Give him 24-hour surveillance
Ona 24 saat gizli takip ver.
I want 24-hour surveillance on that son of a bitch and those 2 nurses from the hospital.
Bu o... çocuğunu ve hastanedeki iki hemşeriyi 24 saat aramanızı istiyorum.
From now on, put a 24-hour surveillance on him.
Şu andan itibaren, onu 24 saat gözetim altına alın.
You don't think the FBI has us under 24-hour surveillance?
FBI'ın bizi 24 saat gözetim altında tuttuğunu sanmıyorsun, ya?
Put S.T.A.R. Labs on 24-hour surveillance.
STAR laboratuvarını 24 saat gözetlemeye alın.
As well as you can know someone you have under 24-hour surveillance.
24 saat izlettiğin birini tanıyabileceğin kadar.
I've been asking for a team to keep you under 24-hour surveillance.
Seni 24 saat gözetim altında tutmak için bir ekip ayarlamalarını istemiştim.
Give him 24-hour surveillance.
Ona 24 saat gizli takip ver.
Every inch of this installation is under constant 24-hour surveillance.
Bu tesisin her noktası 24 saat gözetleniyor.
You can't put them on 24-hour surveillance.
Onları günde 24 saat izleyemezsin.
I'll see you're relocated to a private residence on Puget Sound, under 24-hour surveillance, of course.
Puget Sound'da özel bir eve yerleştirilmeni sağlarım.
You couldn't maintain 24-hour surveillance on that murder site.
Bu cinayet sitesinde 24 saat keşif yapamazsın.
You'll be under 24-hour surveillance, someone nearby at all times.
24 saat gözetim altında olacaksın.
24-hour surveillance?
24 saat izleniyor mu?
UNDER 24-HOUR SURVEILLANCE.
24 saat izlettiğin birini tanıyabileceğin kadar.
We pull Danny and put Swift on 24-hour surveillance.
Danny'i çekiyoruz ve Swift'i 24 saat takip ediyoruz.
Put Creedy under 24-hour surveillance.
Creedy'i 24 saat gözleyin.
Twenty-four-hour surveillance. Notify me immediately if there's any change in his condition.
24 saat boyunca izleyin, durumunda bir değişiklik olursa bana haber verin.
We've got 24-hour surveillance on Rachid's place in Hackney.
Rachid'in Hackney'deki yerini 24 saat gözetliyoruz. Fakat hiçbir şey yapmıyor.
I want him under 24-hour surveillance.
Onun 24 saat gözetim altında tutulmasını istiyorum.
24-hour surveillance.
24 saat gözetim.
Previously on Prison Break : I want him under 24-hour surveillance.
Prison Break'in önceki bölümlerinde... 24 saat gözetim altında tutulmasını istiyorum.
Your brother. I mean, he's under 24-hour surveillance.
Ağabeyin. 24 Saat gözetim altında.
I went right to Scanlon, told him he had to put Debra under 24 - hour surveillance.
Scanlon'a gidip Debra'yı 24 saat gözlem altında tutmalarını istedim.
that's why i'm going to order 24-hour surveillance on this marina and the two others.
Bu yüzden bu ve diğer iki marina için 24 saat gözetim emri vereceğim.
That's why i'm going to order 24-Hour surveillance
Bu yüzden 24 saat izleme emri vereceğim.
This is why I said we needed 24-hour surveillance.
İşte bu yüzden 24 saat gözlem ekibi istedim.
The place will be kept under 24-hour surveillance.
Orası 24 saat gözetimde bulunacak.
Well, all things being possible, these rocks are under 24-hour surveillance under lock and key.
Herşey mümkündür. Bu taşlar 24 saat gözetim ve kilit altında.
24-hour surveillance on the house.
Ev 24 saat izlenecek.
Security. I want a 24-hour, two-man armed surveillance on Nomad.
Güvenlik. 24-saat sürekli iki silahlı nöbetçi Nomad'ı revirde izlesin.
We've got a 24-hour wiretap on his phone, sir, and two men in a surveillance vehicle.
Telefonu 24 saat dinleniyor ve iki kişi bir araçtan onu izliyorlar.
Every day of that week you may walk on the beach, you may swim in the ocean, for up to one hour, under SWAT team surveillance, of course.
Bir saatliğine hergün kumsalda yrüyüp, okyanusta yüzebilirsin, SWAT ekibinin gözetimi altında tabi.
This will go along with video surveillance, and I can also offer you 24-hour audio monitoring.
Bu video gözetimini destekler ayrıca size 24 saatlik dinleme kontrolü öneririm.
( kelly ) We only have them under surveillance for another hour.
Onları ancak bir saat kadar daha izleyebileceğiz.
As of then, we'll be able to eliminate the 24-hour watchtower surveillance, which should save us countless man hours.
Ondan sonra, 24 saat kule gözetlemesini kaldırabileceğiz böylece iş gücünden tasarrufumuz olacak.
We have a surveillance tape of you carrying what appears to be one of the bodies out of the casino an hour later in a golf bag identical to this one.
Elimizde cinayetten bir saat sonra gazino dışında buna benzer bir golf çantasıyla cesede benzer bir şey taşıdığına dair kamera kayıtları var.
Sir, can we not send a 24 hour Protection Team for her surveillance?
Efendim, ona 24 saat koruma sağlarız.
24-hour concierge, surveillance monitors, a high-tech intercom system.
24 saatlik hizmetli, güvenlik kameraları, yüksek teknolojili diafon sistemi.
Surveillance camera at the main gate has Commander Morris coming on base an hour before Smith's time of death.
Ana kapıdaki güvenlik kamerası, Binbaşı Morris'in Smith'in ölümünden bir saat önce üsse geldiğini gösteriyor.
Now, I say, that we put him under tight surveillance for an hour or so.
Ben derim ki bir saatliğine falan, "yakın" takibe alalım adamı.
You know, I've been through every hour of this surveillance video, and I haven't found anything that suggests that Scott LeBrock is working for his father.
Bu görüntülerin hepsini izledim ama Scott LeBrock'ın babası için çalıştığını gösteren hiçbir şey görmedim.
We can reacquire the subject. She'll be unaware of surveillance. I can have a strike team ready within the hour.
Onu ele geçirebiliriz ve onu izlediğimizden haberi olmayacak, bir saat içinde saldırı takımını hazırlarım.
The theater building, the museum, the athletic building all have video surveillance, after-hour pass code entry, and electrified theft deterrent windows.
Tiyatro binası, müze spor salonu, saati kaydeden kameralı izleme sistemi kodlu giriş sistemi ve elektrikli hırsız caydırıcı pencereler.
The storm had left the parrots desparately in need of help and the US wildlife service set up extra artificall nests on 24-hour big wildlife surveillance
Fırtına papağanları yardıma muhtaç hale getirdi. Ve A.B.D vahşi yaşam birimi yaban hayatı 24 saat gözlemleyeceği yapay yuvalar yerleştirdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]