Hours straight Çeviri Türkçe
345 parallel translation
I spent two hours straight with Mrs. LeMoyne Richards and all I got for the building fund was $ 100.
LeMoyne Richards'a aralıksız iki saatimi harcadım... ve inşaat fonumuz için aldığım toplam para, 100 dolar oldu.
Thirty hours straight? No naps?
- 30 saatir hiç uyuyamadın ha?
We've been at it five hours straight.
5 saattir buradayız.
We've been on this road for practically three hours straight, and you're the first souls we've seen in an hour.
- Neredeyse üç saatir yoldayız... ve bir saat içinde gördüğümüz ilk kişilersiniz.
Today is Thursday, we have three hours straight.
Bugün Perşembe. Arka arkaya 3 ders var.
Ten hours straight, I think.
Net on saat, sanırım.
I have 36 hours straight... - I'm in the Lawrence, starting tomorrow. Hello, Joe!
Lawrence'a gitmek için 36 saatim var, yarın başlıyoruz.
They clear up your nasal passages... for up to 12 hours straight.
12 saat boyunca genizini temiz tutuyorlar.
I can't read and take notes for 5 hours straight.
Hiç durmadan beş saat okuyup not tutamam.
Pretty soon he'll lie like that for three hours straight.
Çok yakında hiç kalkmadan 3 saat boyunca öylece uzanacak.
I've been working on this thing for 36 hours straight.
36 saattir bunun üstünde çalışıyorum.
You can practise for eight hours straight and can't spend the little bit of time it takes to learn the difference between me and your other woman.
Ve bana saygısızca davranmanı istemiyorum. Ve ben ve diğer hatunun arasındaki farkı anlamak için zaman harcayamazsın.
Well, Dad you've been sitting there for 36 hours straight now.
Baba kesintisiz otuz altı saattir orada oturuyorsun.
You know, after about ten hours straight on my feet, making small talk, breathing in that cheap cigar smoke, that is exactly the kind of line I'm ready to fall for.
10 saat dikildikten, havadan sudan konuştuktan, ucuz puro dumanını soluduktan sonra bu kesinlikle kanabileceğim doğru cümleydi.
But he walked into the hotel room and stayed 18 hours straight.
Ama o otel odasına girip 18 saat boyunca oradan çıkmamıştı
He's been at it for 36 hours straight.
Doc burdan gitmiyor. 36 saattir orda oturuyor.
- Did you know... that I have been in this room for 72 hours straight with no food?
- Biliyor musun yemek yemeden kesintisiz 72 saattir bu odadayım.
( Woman )'I'll never forget it. I cried for two hours straight.' So you were completely bald?
Hiç unutmam Dr. Crane., tam 2 saat ağlamıştım.
Can I ask you- - is it true you once worked 96 hours straight?
Size birşey sorabilir miyim--Bir keresinde hiç durmadan 96 saat çalıştığınız doğru mu?
He's been on for 48 hours straight.
48 saattir ayakta.
- You've been on for 48 hours straight.
48 saattir çalışıyorsun.
But I worked at it for 74 hours straight, and managed to create an inoculation that successfully protected the crew.
Fakat 74 saat boyunca çalışarak, mürettebatı sağlam bir şekilde aşılayabilecek bir yol buldum.
You've been typing for almost 15 hours straight.
Neredeyse 15 saattir aralıksız yazıyorsun.
They watch TV for 18 hours straight.
On sekiz saat boyunca televizyon izleyerek.
48 hours straight.
48 saat boyunca.
- Thirty-six hours straight.
- 46 saat aralıksız.
We'll be hours cutting our way through in a straight line.
Dal kesip yolumuzu açarak gidersek yolculuk saatler sürer.
Then straight to Mrs. Tossal the Shop... for that toffee which you could chew for hours, it seems to me now.
Sonra, doğru Bayan Tossel'in dükkanına. Şekerlemesini saatlerce çiğnerdin.
For twenty-five hours you've been playing straight.
Yirmi beş saattir aralıksız oynuyorsun.
Whether there are or aren't subs out there, if we steer a straight course, we'd add another six hours to our steaming time.
Orada olsalar da olmasalar da, düz bir rotayı izlersek, yakıta altı saat kazandırmış oluruz.
- 15 hours and they'll keep you 30 straight.
15 saattir. Almanlar seni konuşturmak için 30 saat uğraşacaklar.
Ladies and gentlemen, through the Chicane and along the grandstand straight, here is the new leader, Ferrari number five, driven by Lugo Abratte, with only eight minutes remaining in the 24 hours of Le Mans.
Baylar ve bayanlar, Chicane geçiliyor ve düzlüğe geliniyor, işte yeni lider, Lugo Abratte'nin kullandığı, 5 numaralı Ferrari,
Forty-eight straight hit-making hours.
Kırk sekiz saat boyunca müzik çalacağım.
Six straight hours of horror movies.
Korku filmleriyle dolu altı saat.
I've been driving for three straight hours.
Üç saattir durmadan araba kullanıyordum.
I've been at this for 12 straight hours.. .. the radiation will burn my skin off.
Aralıksız 12 saattir buradayım ışıma derimi yüzecek.
If you could go straight in... We've driven five hours to get here.
Çıkıp, dümdüz gidip... 5 saatlik yoldan geldik.
Following 18 straight hours of work,
1 8 saatlik bir çalışmanın ardından,
Come on, Cassey, another straight after hours.
Hadi Cassey. İşin bitince başka bir kulübe gidelim.
Sixteen straight hours of shoe - selling mayhem.
Onaltı saat boyunca ayakkabı satılan bir karmaşa.
He slept straight through for 16 hours, never even moved a muscle.
16 saat kıpırdamadan deliksiz uyudu.
- I know. We've been working 20 hours a day for three and half weeks straight.
Tam üç buçuk haftadır günde 20 saat çalışıyoruz.
You'll go straight to bed for a few hours.
Şimdi bir iki saat uyursun.
I've been driving for nine straight hours.
9 saattir aralıksız araba sürüyorum.
I've got to set the record straight about the last 52 hours.
Son 52 saatin düzgün bir kaydını girmeliyim.
I have this idea for a show that lasts 24 hours a day for a year straight.
Ve bir yıl, günde 24 saat sürecek bu program fikri aklıma geldi.
They all worked 73 straight hours sustained by Anna's will and gallons of iced tea.
Anna'nın iradesi ve litrelerce buzlu çay sayesinde 73 saat kesintisiz çalıştılar.
- Seventy-two hours... straight.
72 saattir. Tam olarak.
The big guns pounded enemy positions for 72 straight hours.
Büyük toplar 72 saat boyunca düşman mevzilerini bombaladı.
Captain, you've been on the Bridge for 14 straight hours.
Kaptan, 14 saattir Köprüdesiniz.
" I've put up with 19 straight hours of this.
Bunun için 19 saat koydum.
straight 417
straight to the point 20
straight down 35
straight up 199
straight ahead 225
straightforward 26
straight to voice mail 17
straight back 28
straight through 24
straight away 60
straight to the point 20
straight down 35
straight up 199
straight ahead 225
straightforward 26
straight to voice mail 17
straight back 28
straight through 24
straight away 60
straight out 26
straight on 32
straight a's 19
straighten up 49
straight to voicemail 20
straightaway 25
hours 6338
hours ago 400
hours left 40
hours later 138
straight on 32
straight a's 19
straighten up 49
straight to voicemail 20
straightaway 25
hours 6338
hours ago 400
hours left 40
hours later 138
hours earlier 17
hours from now 39
hours to go 16
hours a week 59
hours away 26
hours now 24
hours of community service 33
hours a day 443
hours and 143
hours or so 21
hours from now 39
hours to go 16
hours a week 59
hours away 26
hours now 24
hours of community service 33
hours a day 443
hours and 143
hours or so 21