Huge mistake Çeviri Türkçe
693 parallel translation
Wonder if my coming here wasn't a huge mistake.
Buraya gelişimin büyük bir hata olup olmadığını merak etmeye başladım.
I've made a huge mistake.
Çok büyük bir hata yapmışım.
This could have been a huge mistake.
Sanırım büyük bir hataydı.
- A huge mistake.
- Büyük bir hata.
Look, I made a huge mistake.
Bak, çok büyük bir hata yaptım.
Wait, Ms. Doyle, you're making a huge mistake.
Durun Bayan Doyle, büyük bir hata yapıyorsunuz.
That summit thing's another huge mistake.
Şu zirve işi bir başka büyük hata.
It was all, like, this big, huge mistake.
Hepsi korkunç bir yanlış anlama.
One huge, huge mistake, but one mistake.
Ama sadece bir hata.
This trip was a huge mistake.
Bu gezi büyük bir hataydı.
I made, like, this huge mistake.
Büyük bir hata yaptım.
- Huge mistake.
- Büyük hata.
Listen, this was a huge mistake.
Dinle, bu büyük bir hataydı.
How can we turn this huge mistake by an engineer into a victory by marketing?
Bir mühendisin yaptığı bu büyük hatayı pazarlamanın zaferi haline nasıl getiririz?
Listen to me, Kim, if you leave now you will be making a huge mistake.
Beni dinle. Kim, şimdi gidersen çok büyük bir hata yaparsın.
She's the one making the huge mistake. That's for sure.
Bence büyük hatayı yapan o.
You're making a huge mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun.
I told you, you have made a huge mistake.
Dedim sana, çok büyük bir hata yaptınız.
What if I told you that I made a huge mistake... and that I never should have gone with Ben?
Çok büyük bir hata yaptığımı söylesem ve Ben'le asla gitmemeliydim desem?
But, we're roommates and it's a huge mistake for us to continue down this road.
Ama biz ev arkadaşıyız ve bunu yapmamız çok büyük bir hata olur.
Was seeing him again a huge mistake?
Onu tekrar görmek büyük bir hata mıydı?
Falling into this casual thing with Big, without a sense of what happened or where it was going, suddenly felt like a huge mistake.
Ne olacağını bilmeden Büyük ile rastgele bir ilişkiye başlamak çok büyük bir hata gibi görünüyordu.
It was a huge mistake.
Bu dev bir hataydı.
I thought we said that having sex was just a huge mistake.
Yatmamızın sadece büyük bir hata olduğunu söylediğimizi hatırlıyorum.
I hope we're not making a huge mistake.
Umarım büyük bir hata yapmıyoruzdur.
Did I just make a huge mistake?
Demin çok büyük bir hata mı yaptım?
It's a huge mistake.
- Bu büyük bir hata.
It's not a huge mistake, it's lunch.
- Büyük bir hata değil. Sadece yemek.
I know you think it's a huge mistake.
Bunun büyük bir hata olduğunu düşündüğünü biliyorum ama..
But if I'm wrong and it is a huge mistake, I need to know you'll be there for me.
Ama tamamen yanılıyorsam ve bu büyük bir hata olsa bile yanımda olacağını bilmeliyim.
I've been up all night. You're asleep. This was a huge mistake.
Bütün gece ayaktaydım, sen mışıl mışıl uyuyorsun ve bu büyük bir hataydı!
I made a huge mistake.
Çok büyük bir hata yaptım.
but when I looked away a bit I made a huge mistake.
Aslında, yolu yarılamıştım bile, ama biraz dikkatim dağılmıştı ve sonra çok büyük bir hata yaptım.
You just made a huge mistake.
Çok büyük bir hata yaptın.
- You're making a huge mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsun.
That would be a huge mistake.
Bu büyük bir hata olur.
He said it was a huge mistake, and I believe him.
Büyük bir hata olacağını söyledi, ben de ona inanıyorum.
He said I was making a huge mistake and that he was disappointed in me.
Büyük bir hata yaptığımı ve onu hayal kırıklığına uğrattığımı söyledi.
- These boots were a huge mistake.
- Çizmeleri almakla büyük bir hata yaptım.
This was such a huge mistake.
- Bu büyük bir hataydı.
He will call up tomorrow when he realizes what a huge mistake he made.
Ne kadar büyük bir hata yaptığını anlayınca yarın telefon edecektir.
This may be a huge mistake.
Belki de bu büyük bir hata.
We're making a huge mistake!
Büyük hata ediyoruz!
They're making a huge mistake, trusting Hassan.
Büyük bir hata yapıyorsun.
- Yeah. Well, I think that might be a huge mistake.
Sanırım bu işte bir yanlışlık var.
It's a huge mistake.
Bu çok büyük bir hata!
It may be a huge mistake.
Bu büyük bir hata olabilir.
I wonder if she's making a huge mistake by letting go of this opportunity.
Kaybetse de iyi olacak mı gerçekten...
Huge, big, fat mistake.
Büyük, dev, koca bir hata.
It's a huge, black pit of a mistake and I can't go there again.
Bu çok büyük bir hata. Bunu bir daha yaşayamam.
And now I feel like I made a huge, horrible mistake.
Ama şimdi çok büyük, korkunç bir hata yapmışım gibi geliyor.