Hum Çeviri Türkçe
933 parallel translation
If you're glum, just hum And some good luck will come along
Üzüntülüysen neşelen, çünkü şansın dönecek
So hum a merry tune lt won't take long when there's a song to helр you set the рaсe
Güzel bir melodi mırıldanın Sizi oyalayacak bir şarkınız varsa işiniz çabuk biter
Нeigh-ho, hum
Hey-ho, hum
Нo-hum, the tune is dumb The words don't mean a thing isn't this a silly song for anyone to sing?
Melodi çok saçma Sözlerin bir anlamı yok Bu kimsenin söylemeyeceği çok kötü bir şarkı
Sometimes a thousand twangling instruments will hum about mine ears... and sometimes voices... but if I then had waked after a long sleep... will make me sleep again ;
Mutluluk aşılayan... sesler ve temiz hava. Bazen binlerce enstrüman kulaklarımda tıngırdıyor... bazen de insan sesleri... ama bazen de uzun bir uykudan uyandıysam... bunlar beni tekrar uyutuyor.
I'll hum it for you.
Sana söylerim.
- Darling. - Hm? Don't hum.
Sevgilim, mırıldanma.
What'll I do if I don't hum?
Mırıldanmayayım da ne yapayım?
Whatever you do, please don't hum that tune anymore.
Lütfen o melodiyi bir daha mırıldanma.
Please remember, don't hum that tune.
Lütfen o melodiyi mırıldanma.
While I hum for him a song about us two.
Ona, ninni diye ikimizin şarkısını söylerken.
Hum, tell Mr. Chalmers what do these envelopes contain?
Söyleyin bana Bay Chalmers, bu zarflarda ne vardı?
Hum. This is no ordinary needle.
Bu alelade bir iğne değil.
Then things began to hum.
Sonra mırıldanmalar başladı.
ria as hum in a low voice.
Gülüyordu, kendini eğlendirmek için şarkı söylüyordu.
- Hum to him.
- Ona şarkı mırıldan.
Hum... - bug.
Üç kağıtçı.
But today hear it hum a cheery new song
# Ama bugün neşeli yeni bir şarkı mırıldanıyor...
- This guy you sing to, hum to.
Şarkı söylediğin, mırıldandığın adam bu.
One hum.
Bir dikişte.
Don't hum, dear.
Sessiz ol tatlım.
Surprising? Uh-hum.
Şaşırtıcı mı?
Whistle it, hum it, sing it.
Islıkla çal, mırıldan, şarkıyla söyle.
I whistle and hum but I hum to whom?
Islık çalıp mırıldanıyorum, ama kime mırıldanıyorum?
To whom do I hum, to whom?
Kimin için mırıldanıyorum, kimin için?
I got a hum in my blood, and I feel as if I'd swallowed a bee.
Kanımda bir arı yutmuşum gibi bir vızıldama var.
- Hum, he's always like that.
Bay Taguchi'nin işleri hep böyledir.
Hum, he is a high-ranking overseas Chinese who can create miracles
O mucizeler yaratabilen üst düzey bir denizaşırı Çinli!
Hum, bring him here and talk with him face to face
Onu buraya getir ve yüz yüze konuşalım.
Hum, there's no way out
Evet, başka yol yok.
Hum. Some people appear
Bazı insanlar geliyor.
Hum, you want to give me a back thrust later and choke me to death
Daha sonra arkamdan beni bıçaklayıp öldürmen için mi?
I'll never hum again.
- Bir daha asla şarkı mırıldanamam.
- Hi, Hum.
- Selam Hum.
Hum, you're so charmingly Old World but then, that's what I adore about you.
Hum, sen gerçekten geri kafalı bir Avrupalısın... ama senin bayıldığım yanın da bu.
But sometimes, Hum, I wonder shouldn't life be for the living?
Ama bazen Hum, merak ediyorum... hayat yaşamak için değil mi?
Not anymore, Hum, not anymore.
Artık yapamam Hum, artık yapamam.
Really, Hum.
Aman Hum.
Frankly, Hum, I do.
Ben öyle düşünüyorum Hum.
Hum?
Hum?
Hum, baby.
Hum, tatlım.
Hum, what do you do in there so long?
Hum, içeride o kadar uzun zaman ne yapıyorsun?
Hum, baby, you know, I love the way you smell.
Hum, tatlım, senin kokunu seviyorum.
Hum, you just touch me and I go as limp as a noodle.
Hum, bana dokunduğunda eriyorum.
Hum, I really wish that you would not send her candy without consulting me.
Hum, keşke bana sormadan ona şeker göndermeseydin.
Hum... It's hard to imagine.
Hayal etmesi güç.
Hum, maybe.
Haklısınız belki de.
Hum... also the stature, but not so like when look carefully.
- Fiziği de, ama dikkatlice bakınca o kadar benzemiyordu.
You've climbed it? Um hum.
Tırmandınız mı?
Um-hum, what about it?
Evet, ne olmuş?
[sings arpeggio ] [ sings bass notes ] [ all hum in harmony]
Dum du dum-dum
hummingbird 17
humph 47
human resources 22
human sacrifice 18
human nature 24
humor me 112
human trafficking 29
humans and aliens 26
humans like me 35
human blood 20
humph 47
human resources 22
human sacrifice 18
human nature 24
humor me 112
human trafficking 29
humans and aliens 26
humans like me 35
human blood 20
human beings 56
humbert 39
humiliation 38
humility 34
humiliated 68
hummel 19
hummus 20
humbly 18
humbug 38
humiliating 35
humbert 39
humiliation 38
humility 34
humiliated 68
hummel 19
hummus 20
humbly 18
humbug 38
humiliating 35