English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I'll just be

I'll just be Çeviri Türkçe

4,702 parallel translation
Just give me my flask I'll be quite as a wisp.
Sadece şişemi geri ver ve sessiz kalayım.
Just tuck that in somewhere, I'll be able to hear you and I'll get GPS as well.
Bunu yanına al, ben de seni hem dinlerim, hem de GPS'ten yerini bulurum.
Just tell him I'll be a little late for the meeting.
- Ona toplantıya geç kalacağımı söyle.
I'll just be a minute.
Hemen çıkarım.
Nah, I... I know, and we'll be back. It's just that...
Evet, Biliyorum, ve biz geri gelicez Bu sadece- -
- I'll just be back in a minute.
- Bir dakika içinde dönmüş olurum.
I'll just tell her, but if it doesn't, I'll just leave it be.
Ama açılmazsa, olduğu gibi bırakacağım.
I'll just be away for a few days.
Her neyse. Bir kaç günlüğüne ayrılacağım. Effie ve sen burada kalırsınız.
Just don't be coming home with your belly all blown up, or I'll kick your butt out.
Ama sakın karnın şişmiş bir halde eve geleyim deme yoksa seni kovarım.
You know, I'll bet that your ma just wants you married off so that she could be free of you, Val.
Biliyor musun, bence annen senden kurtulmak için evlenmeni istiyor, Val.
I'll just be a sec.
Hemen gelirim.
Okay, yeah, cool. Guys, just hang tight. I'll be right back.
Peki, tamam.Çocuklar keyfinize bakın, birazdan geri döneceğim.
We were just 25. I mean, we weren't, but you know. It'll be fun.
Tabii şu an değiliz ama ne bileyim işte, eğlenceli olacak derim.
I'll just be over here.
Şurada olacağım.
I'll be happy to give you a tour anytime, just phone first, and then we can do this kind of crazy business any other day that I'm not here.
Başka bir zaman sizi gezdirmekten mutluluk duyarım... önce arayın ama, böylece burada olmadığım başka bir gün böyle manyakça işler yapabiliriz.
So, I just got off the phone with Laurel, and she said she'll be here in about a half hour.
Az önce Laurel'la görüştüm, yarım saate kadar burada olacağını söyledi.
I'll be right back. I'm sorry we had to meet like this, but she's going to be just fine.
Bu şekilde tanıştığımız için üzgünüm ama o iyi olacaktır.
So I'll just be handsome for you on Saturday?
O zaman cumartesi sadece senin için yakişikli olacagim?
I'm betting she'll be back to normal in just a couple of months.
Birkaç ay içerisinde normale döneceğine eminim.
I'm just grateful that we'll be able to look back on this in 25 years.
25 yıl sonra bu anı görebileceğim için çok memnunum.
- Just stay there. I'll be right back.
Tamam.
Yeah, I'll just be a few minutes, love.
Hemen geliyorum, tatlım.
Look, man, if we give up now, I'll be just fine, you know?
Şu anda vaz geçersek bana bir şey olmaz.
No, I'm just... I'll be back home at 8 : 30. Yeah?
Hayır ben sadece... 8 buçukta evde olurum.
I think it best we just go back to the village. We'll take the girl with us. Come with us, you're going to be fine.
- Bence en iyisi köye geri gidelim, kızı da yanımıza alırız.
So go on. I'll be down in just a couple minutes.
Sen git, ben de birkaç dakikaya geliyorum.
Do you mind? I'll just be a sec.
Sakıncası yoksa bir saniye izin verir misin?
I have to go to the bathroom, I'll be back in just a...
Lavaboya gitmem lazım. Hemen dönerim.
So I'll be home and just, um, forward me anything that's urgent.
O yüzden evde olmam lazım, acil bir şey olursa beni bilgilendir.
- Hey, look, he'll be administering pain medication to me just like every other day, but on this day, I'll be complaining of severe pain.
- Bakın... Bana diğer her günkü gibi ağrı kesici verecek. Ama bugün acı çekmekten şikayetçi olacağım.
And just know that I'll always be there.
Her zaman yanında olacağımı bilmeni isterim.
I'll get him, it'll be just a minute.
Bekle getireyim çocuğu.
All right, I'll just sit here and be silent.
Tamam, Burada oturup sessiz olacağım.
Just bear with us for a few weeks. I promise you'll be pleased.
Birkaç hafta bizi çek ya, yemin ederim memnun kalacaksın.
You'll look after your business and I'll go find a school that sees my son as a human being and not just as another problem to be gotten rid of
Siz işinize bakın. Ben başka bir okul bulurum. Oğlumu insan olarak gören, başlarından savmalık problem olarak görmeyen bir okul.
I'll be just watching him drinking the tea.
Çay içerken onu izleyeceğim.
'Hey, I'll just be an actor, because that's what actors do, pretend.'
"Ben oyuncu olacağım..." "... çünkü oyuncular bunu yapar, rol keserler. "
Just that I'll be taking advantage of my press tour and come and say "Hi" to her.
Basın turumun keyfini çıkardığımı ve ona selam vermeye uğrayacağımı söyledim.
You just watch the shop and I'll be back soon.
Siz dükkana göz kulak olun, hemen dönerim.
I-I will be fine. Just promise me you'll talk to her.
Onunla konuşacağına söz ver.
Yes, I understand, sir, but it shouldn't be too much longer, so you'll just have to wait here, okay?
Anlıyorum efendim ama fazla uzun sürmeyecek. Sadece biraz daha beklemeniz gerekiyor.
I'LL JUST GONNA STAND HERE AND BE A GIRL. OKAY, DAD. DAD.
Burada durup, kız gibi davranacağım.
Just need a few more of these in me, I'll be right as rain.
Bunlardan birkaç tane daha yudumladım mı, yağmur gibi duru olacağım.
I'll be back in just a couple hours.
Birkaç saate dönerim.
I suppose if it wasn't me, it'll just be someone else.
Sanırım ben olmasam, başkası olacaktı.
Well, I'll just be downstairs, manning the desk, if you need anything.
Bir şeye ihtiyacın olursa ben aşağıda masamdayım..
I'll just be a second. - Okay.
Hemen geliyorum.
All right, if you need me, I'll just be in the other room.
- Bana ihtiyacın olursa diğer odada olacağım.
You just tell that little fucking redhead I'll... I'm gonna be there, okay?
O küçük kızıl göte geliyor olduğumu söyle, tamam mı?
Just a minute, I'll be back in a minute.
Tamam mı? - Bir dakika, bir dakikaya dönerim.
If there's any trouble, just go, I'll be fine.
Sorun çıkarsa sen git ; ben hallederim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]