English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I called

I called Çeviri Türkçe

31,255 parallel translation
I called her back, and then she just showed up at my house, said she wanted to go out.
Onu geri çağırdım. Sonra evime geldi. Dışarı çıkmak istediğini söyledi.
I called him five years ago.
5 yıl önce aradım onu.
I called the cops.
Polisleri ben aradım.
You did, with your credit card, and then I called and returned it and canceled the order.
Sen, kredi kartınla aldın ve sonra ben arayıp siparişi iptal ettirip iade ettim.
So, I called Steve Harvey.
O yüzden, Steve Harvey'i aradım.
I called my mom and dad even though it was 2 : 00 a.m.
Saat gece 2.00 olmasına rağmen annemi ve babamı aradım.
And I called my mom and said, " Hey, Mom.
Annemi arayıp dedim ki. " Selam anne.
So at one o'clock at night, I called my partner, Rajesh.
Gecenin birinde ortağım Rajesh'i aradım.
I called my mom, first thing.
Annemi aradım ilk. Ağlıyordum.
I called Lelluccio. I called him because he knows, in first person, what it means to trust Savastano again.
Lelluccio'yu getirdim çünkü, kendisi tekrar Savastano'ya güvenmemin ne demek olduğunu birinci elden bize anlatabilecek bir durumda.
I called it.
İlk ben dedim.
You know, I called the flight attendant a "stewardess."
Uçuş görevlisini "kabin memuru" olarak çağırdım.
So anyway, I called the Alameda County D.A. ´ s office.
Alameda County Savcılığını aradım.
I called you a ton of times. Shit.
Seni defalarca aradım.
I just called these guys.
Adamları aradım bile.
I should have called.
Haber vermeliydim.
I've got allegations that she stalked him and called 911, and then he called 911, and in the middle of this, they can't keep their hands off of each other.
Ona taciz ettiğini iddia ettim. Ve 911, Ve sonra 911'i aradı.
You knew you'd go to jail if she called 911.
Hapishaneye gideceğini biliyordun 911'i aramış olsaydı.
I had a big family called One Network, and each of you were hugging me, and were very happy.
One Network adında büyük bir ailem vardı. Her biriniz beni kucaklıyordunuz ve çok mutluydunuz.
If I had this dream only for me, then this business would just be called "One."
Bunu sadece kendim için hayal etseydim o zaman bu işletmeye "One" denirdi.
I'm a kid called Pak Jang Gun.
Ben, Pak Jang Gun denen piçim.
It called to me, and I answered.
Beni çağırdı ve ben cevap verdim.
I should've called first.
Önceden aramalıydım.
I thought my girlfriend called the cops on me.
Sevgilim beni polise ihbar etti sandım.
You called, and here I am.
Çağırdınız, ben de geldim.
You know, Dr. Avery's being called in as an expert, I think.
Dr. Avery uzman görüşüne başvurulmak için çağrıldı sanırım.
He called the human Lydia "Rapunzel," ergo, vis a vis, I forward a theory!
İnsan Lydia'ya "Rapunzel" dedi, dolayısıyla, bu yüzden, bir teorim var.
I've called everyone.
Herkesi aradım.
dog.. i have not called to sell credit card.
Kredi kartı dağıtmak için aramadım...
Friend has called.. may be hes in some kind ofitrouble, I came to help you
Burada bir tür sorun var diye sana yardım etmeye geldim.
The day we found out we got the two stars, I think they called her at her house.
İki yıldız aldığımızı öğrendiğimiz gün, sanırım onu evden aramışlar.
And a few days later, he called me up and he said, "I got it!"
Birkaç gün sonra beni arayıp "Oldu!" dedi.
So, I played dead and called the police and told them it was Kieran.
Ben de ölü numarası yaptım ve polisi aradım. Onlara Kieran'ın yaptığını söyledim. Ne?
Because you called it that already. No, I didn't.
- Çünkü bunu daha önce söyledin.
I heard you called in sick yesterday.
Dün hasta olduğunu duymuştum.
I would have called someone, Owen, but my phone is dead.
Arayabilsem arardım Owen ama telefonum kapalı.
And they called to tell me I'd gotten the job.
İşi aldığımı söylemek için beni aldılar.
Because Michael called me Eleanor Shellstrop, so he knows I'm me.
Çünkü Michael bana Eleanor Shellstrop diye seslendi, ben olduğumu biliyor.
Yes, I spent 18 years working on my manuscript called " Who We Are and Who We Are Not... colon...
Evet, "Kimiz, Kim değiliz" adlı yazıma tam 18 yılımı verdim.
School called, and your mother wasn't here, so I had to answer it.
Okul aradı ve annen burada değildi, o yüzden ben açmak zorunda kaldım.
I was called in to speak with an Agent Forbes.
Ajan Forbes ile görüşmek için çağırılmıştım.
I am a member of an organization called Cadmus.
Cadmus isimli bir organizasyonun bir üyesiyim.
So, ok... ok, back when I'm learning English, I would read in your language and my religious mother, well, she hears about this book about this place called Narnia...
Tamam, o zaman tamam, ben İngilizce öğrenirken, dilinizi okuyor olmalıydım ve dindar annem Narnia adında bir kitap duymuş...
But there's this one girl called Susan, and all the time I'm reading these books I'm thinking,
Ama Susan adında bir kız var ve bu kitabı her okuduğumda düşünüyorum ki...
I discovered that there are some native nations and some cultures that have a demon called a skinwalker.
- Bazı yerli ırkların ve kültürlerin - Skinwalker adı verdikleri - Bir tür şeytandan bahsettiklerini keşfettim.
I've already called my lawyer.
Çoktan avukatımı aradım.
Listen, um, I had what's called an acute stress reaction.
Dinle bak, ben sadece ve sadece psikolojik bir şok geçirdim.
Do you remember, back then, a kids'show on TV called "Candle Cove?" I just...
Şey...
I called Dale.
Dale'ı aradım.
I... called a friend in Hawaii who's running for senator and gave you a glowing recommendation.
Senatörlüğe adaylığını koyan Hawaii'deki bir arkadaşımı arayıp ısrarla seni tavsiye ettim.
Well, I'm glad you called.
Aradığına sevindim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]