I guess not Çeviri Türkçe
4,621 parallel translation
I guess not.
Sanırım hayır.
- I guess not.
- Sanırım hayır.
I guess not.
Yok herhâlde.
I guess not.
Yok sanırım.
I guess not.
Tahminimce değil.
I-I wasn't sure if you knew, but I guess not.
Emin değilim ama sanırım bilmiyorsunuz.
- I guess not.
- Sanırım hayır...
I guess not everyone's gonna fall for it.
Herkesin bunu yutacağını sanmam.
So I guess the note was meant to throw us off.
- Sanırım not bizi atlatmak içindi.
I guess he's not available.
Sanırım müsait değil.
So I guess she's not going to the C.M.A. Awards.
Sanırım Country Müzik Ödülleri'ne gitmeyecek.
I guess he's not.
Sanırım o değilmiş.
And then I guess it was me, but not on purpose.
- Sonra da ben. Ama kasten yapmadım.
Um, I guess no reason not to.
Gelmemek için de sebep yok sanırım.
I guess I'm not used to this.
Galiba buna pek alışık değilim.
Guess I should be grateful I'm not Peter Grasso.
- Heralde bende.. Peter Grasso olmadığım için şükretmeliyim.
All right. So I guess you're not gonna tell me what you were doing in that apartment, huh?
Sanırım bana o dairede ne yaptığını söylemeyeceksin, değil mi?
Well, then I guess I'm glad I'm not normal either.
O zaman sanırım ben de normal olmadığım için mutluyum.
Well, I guess he's not giving us his blessing.
- Herhalde rıza göstermeyecek.
Yeah, I'm not sure how long it keeps Arc in the forefront, but I guess in your world we only have to be first, not the best.
Evet, Ark'ı ön saflarda ne kadar süre tutabilirim bilmiyorum ama, sanırım senin dünyanda sadece ilk olmalıyız, en iyisi değil.
Guess I'm not so stressed anymore.
Sanırım stresli değilim artık.
Not much going on at home, I guess.
Çok, evde oluyor değil Sanırım.
Yeah, I was going to wear this when I married Ted. I guess that's not going to happen.
Bunu Ted'le evlendiğimde takacaktım ama artık mümkün değil.
So, I guess we're not making that bus?
Yani, sanırım bu otobüsü konuşmuyoruz?
Well, I guess you're not leaving yet, huh?
Sanırım henüz gitmiyorsun?
I guess whatever you're looking for is not here.
- Galiba aradığınız şey burada değil.
I'm not going to say. Guess.
Soylemiyecegim, Dene.
I guess we're not gonna be going to the cocktail party.
Sanırım partiye gidemeyeceğiz.
And he's not carrying your jewelry box, so I guess he stashed it.
Mücevher kutunu taşımıyor. Demek ki onu zulaladı.
Well, I guess since it was A crazy fury lmd that told me not to go, I'm sure the actual fury wants
Şey, çılgın "LMD" Fury benim gitmememi söylediğinden, eminim ki gerçek Fury, Muhteşem Örümcek Adam'ınının görevde olmasını ister.
I guess I'm not your type.
Benimle değil, henüz. Tipiniz değilim galiba.
I guess sometimes payback's not a bitch.
Sanırım bazen geri ödemeler o kadar kötü değilmiş.
Man on TV : I guess now we know what not to do when you find a chimp in your car.
Sanırım artık arabamızda şempanze bulduğumuzda ne yapmamamız gerektiğini öğrendik.
I guess I'm not surprised you couldn't let this go either.
Bu olayların olmasını durduramamana da şaşırdığımı söyleyemeyeceğim.
I guess... it's not like you ever come out of your apartment anyways.
Görünüşe göre dairenden hiç çıkmıyor değilmişsin.
But I guess, at a certain point, it's more dangerous to not move forward with your life.
Ama sanırım belli bir noktadan sonra hayatına devam etmemek daha tehlikeli.
I just hope to God that I can always have the sensation, and I guess when I'm not, I'll be talking and dreaming about it all the time.
Tanrıdan bu heyecanımı hep saklamasını diliyorum, ve sanırım ne zaman yapamasam, hayal etmeye ve hakkında konuşmaya devam edeceğim.
Um, well, um... I'm not sucking dick for money yet, so I guess I'm doing all right.
Daha para için sik yalamıyorum, yani doğru olanı yapıyorum.
Um, I guess Esther's not used to sleeping on the floor.
Sanırım Esther yerde uyumaya alışkın değil.
Not a terrific husband, I guess, but lots of natural charm.
Mükemmel bir koca olmadığını tahmin edebiliyorum ama adamda şeytan tüyü var.
Guess what I'm not wearing.
Bil bakalım üzerimde ne yok.
I guess I forgot she was a witness and not a professional, and that...
Sanırım onun bir tanık olduğunu, profesyonel olmadığını unutmuştum.
I guess you're not used to having people around.
Galiba etrafta insanların olmasına alışık değilsin.
Not alphabetical, I guess.
Alfabetik olarak değil herhalde.
I guess they're not wrong about that. Am I so scary that they need to restrain me this much?
Bence de bu konuda yanılmıyorlar ama beni zincirlemeleri gerekecek kadar korkunç muyum?
[Sighs] Well, then I guess I'm not going to either.
O zaman ben de yapmayacağım.
I guess I was holding out hope that you'd come back to it, although I imagine it's not quite as comfortable as those beds at the palace royale.
Bir gün geri geleceğini umut ediyordum diyelim. Kaldığınız oteldeki yataklardaki yastıklar ne kadar odanınkilerden daha rahat olsa da, durum böyleydi.
But I guess it's not surprising.
Çok da şaşırtıcı değil ama sanırım.
Well, I guess it's not even a secret.
Sanırım bu bir sır değil.
Guess you're not as lucky as I am, pal?
Sanırım sen benim kadar şanslı değilmişsin dostum.
I guess... I'm not really mad at you.
Galiba kızgın olduğum sen değilsin.
i guess 8481
i guess we'll never know 42
i guess that's it 76
i guess so 1336
i guess i don't 28
i guess it's okay 20
i guess i do 96
i guess it is 117
i guess what i'm saying is 33
i guess i'm 27
i guess we'll never know 42
i guess that's it 76
i guess so 1336
i guess i don't 28
i guess it's okay 20
i guess i do 96
i guess it is 117
i guess what i'm saying is 33
i guess i'm 27