English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I love my brother

I love my brother Çeviri Türkçe

246 parallel translation
No problem. My brother's coming over. I love my brother.
Sorun yok, sadece kardeşim geliyor.Kardeşimi severim ben.
I love my brother like I love you.
Ben seni sevdiğim kadar kardeşimi de severim.
I love my brother.
Kardeşimi severim.
I love my brother.
Kardeşimi seviyorum.
I love him as though he were my brother.
Onu kardeşim gibi seviyorum.
- You don't love my brother, I hear.
- Duydum ki ağabeyimi sevmiyormuşsun.
You're my brother, Jesse, my kid brother, and I reckon I love you.
Sen benim küçük kardeşimsin ve seni seviyorum.
Little Dog is my brother and I love him.
Küçük Köpek benim kardeşim ve ben onu seviyorum.
I have ill repaid your love, my brother.
Sana olan sevgimi yeniden kazandım, kardeşim.
Steve, I love the way you stood up to my brother.
Steve, abimin karşısında durabilmen çok cesurcaydı.
... you and your brother are all I got in the world to give my love to.
Gerçek bir prenses olduğunu.
I love you like my own brother.
Seni öz kardeşim gibi seviyorum.
You're my older brother, and I love you.
Ağabeyimsin ve seni seviyorum.
Junior, you're my brother... and I guess I love you.
Junior, sen benim kardeşimsin. Galiba seni seviyorum.
But when people love a house the way my brother and I love this one...
Ama insanlar bir evi ağabeyim ve benim bu evi sevdiğimiz gibi severse...
Neither my brother nor I is sufficiently in love with love... to seek new experiences.
Ne kardeşim ne de ben birbirimize aşığız... yeni deneyimler aramak için.
- I love him like my brother.
- Onu kardeşim gibi severim.
You're my brother, adrian, i love you.
Sen benim kardeşimsin, Adrian, seni seviyorum.
I saw my brother Geno, sadly sifting through my toys and clothes... and finding the love letter I'd written to Mary Ellen.
Ağabeyim Geno'yu gördüm, üzüntü içinde oyuncaklarıma ve kıyafetlerime bakıyordu. Mary Ellen'a yazdığım aşk mektubunu bulmuştu.
BUT HE'S MY BROTHER, AND I LOVE HIM.
Ama o benim kardeşim ve onu seviyorum.
He's not as weird as I thought he was, and I love you and Nick like my own brother and sister.
Sandığım kadar tuhaf değil, seni ve Nicki tıpkı kendi abim ve ablam gibi severim.
But I say, my brother, there's nothing like love.
Fakat kardeşlerim, ben derim ki ; sevgi gibisi yoktur.
You're my brother-in-law and I love you, but that don't get back the couple of grand we lost tonight.
Kayınbiraderimsin, seni severim. Ama bu bize, bu gece kaybettiğimiz dolarları geri getirmez.
You're like my brother, you know, and I... I love you and I... I don't wanna go through this, man.
Bana bir kardes gibisin ve ben seni seviyorum ve bunu yasamak istemiyorum.
I am he. Signior, you are very near my brother in his love.
Siz kardeşime çok yakın birisiniz, sizi çok sever.
I'm here to tell you that these allegations of genetic mutations are completely false, and to prove it, my brother Bud here who I love like a brother has graciously volunteered to be sprayed directly in the kisser with this stuff.
Burada, genetik mutasyon iddialarının tamamen yalan olduğunu söylemek için bulunuyorum. Bunu kanıtlamak için, erkek kardeşim Bud kardeşim gibi sevdiğim insan, nazikçe bu aletin ağzından doğrudan bu maddeyle spreylenmeye gönüllü oldu.
You're my brother-in-law, I love you, man.
- Sağ ol kayınço.
You know, my brother's got a farm, you know. I love animals.
Kardeşimin bir çiftliği var ben hayvanları çok severim.
I love you, brother, but please don't ever doubt my sincerity.
Seni severim kardeşim, lüfen içtenliğimden asla şüphe etme.
If you are indeed my brother, then I will pray to God that you find the wisdom to work through your hatreds, to find strength in his love.
Eğer kardeşimsen, nefretini yenmen ve Tanrı'nın sevgisinde sevgiyi bulman için Tanrı'ya dua edeceğim.
My brother, I love him dearly, but he tends to jump the gun.
Kardeşim, onu çok severim ama her zaman sonuca çabuk varır.
You're like my brother... and I love you and all.
Ve seni seviyorum, hepinizi. Fakat kahrolası kaltak ne yaptı, onu öldürmeliydim.
He's my brother and I love him very much... but his story is not completely true. And I should know.
O benim kardeşim, ve onu çok seviyorum ama anlattıkları pek doğru sayılmaz.
Marcus Andronicus... so I do rely on thy uprightness and integrity, and so I love and honor thee and thine - thy noble brother Titus and his sons and her to whom my thoughts are humbled all, gracious Lavinia, Rome's rich ornament -
- Marcus Andronicus. Dürüstlüğünüze güvenirim. Doğrusunuz.
Obélix, I love you a lot, as to a great brother. Like to a friend, My great teddy Obélix.
Oburiks, ben seni çok seviyorum ama ağabeyim, dostum gibi.
You know, I'd love it if you could stay. I've got to go pick up my brother for squash.
Kalmanı isterdim Cassandra ama squash maçı için kardeşimi almaya gitmeliyim.
I love my new brother!
Yeni kardeşimi seviyorum!
You're my brother and I love you. But you must get off.
Sen kardeşimsin seni seviyorum ama hemen bu arabadan inmelisin.
I love my wee brother.
Küçük kardeşimi severim.
I love my brother very much.
Ben kardeşimi çok seviyorum.
I love you like a brother, my brother, but that is just wack.
Seni erkek kardeşim gibi seviyorum kardeşim, ama bu ahmakça.
I love you too, my brother.
Ben de seni seviyorum, kardeşim.
I love you, my brother.
Seni seviyorum, kardeşim.
You're my brother, and I love you.
Sen kardeşimsin ve seni seviyorum.
Oh. Well, he ´ s my brother and I love him and everything.
O benim ebim ve ben onu seviyorum.
Love to take you up on that. But I think I'll save that pleasure for my brother.
Bu sözünü yerine getirmek isterdim ama sanırım bu zevki kardeşime bırakacağım.
I tell you something else. You two are my best friends in the whole world, I love him like a brother, but he fucking deserves it.
İkiniz dünyadaki en iyi dostumsunuz ve onu kardeşim gibi seviyorum ama bunu hak etti.
Ayane, I know of your love for my brother.
Ayane! Ağabeyime olan aşkını biliyorum.
I can't believe my little brother's getting married. I got to run. I love you.
Kardeşimin evlendiğine inanamıyorum.
I'd love it if you'd come by Quikee Burger which is my restaurant that I own with my brother, Walt.
Hızlı Burger'a uğrarsan çok sevinirim. Bizim restoran. Kardeşim Walt'la ortak açtık.
Well, everybody needs someone to love, right, and I got one question for you, my brother.
Herkesin sevecek birine ihtiyacı vardır değil mi? Sana bir sorum var kardeşim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]