English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I love you more

I love you more Çeviri Türkçe

1,693 parallel translation
I love you more, and you're the one I'm meant to be with.
Keela da yeniden hayatımda...
"More. " Right.I mean, I love you more than ever.
Yani her zamankinden daha çok seviyorum.
I love you more than anythingin this world, jack.
Bu dünyada seni herşeyden çok seviyorum, jack.
I love you more than ever.
Seni her zamankinden daha çok seviyorum.
I love you more than anything in the world and Mert's moving in isn't going to change that one iota.
Seni dünyadaki herseyden çok seviyorum Mert'in buraya tasinmasi hiçbirseyi degistirmeyecek.
But I love you more than any place.
Ama seni tüm dünyaya tercih ederim.
And I love you more than anything.
Seni her şeyden çok seviyorum.
I love you more than anything in the world.
Herşeyden daha fazla hem de.
And I'm sitting here and I'm listening to you and I swear that I love you more than anything in the world.
Burada oturup seni dinliyorum ve seni dünyada her şeyden çok sevdiğime yemin ederim.
I love you more than anything in the whole wide world.
Sizi dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
I love you more and more every day.
Seni her geçen gün daha da çok seviyorum.
Well you should, because I love you more than ever.
Bilsen iyi olur çünkü seni her zamankinden daha çok seviyorum.
I love you more.
Ben seni daha çok seviyorum.
Isabella, I love you more today than I loved you when... I loved...
Isabella, seni şimdi tanıştığımız günden daha çok sev seviyor...
I love you more than all the earth and all the sea.
Seni bütün karalardan ve denizlerden daha fazla seviyorum.
I love you more than anyone I've ever loved in my entire life.
Seni seviyorum. Tüm hayatımda sevdiklerimden daha fazla.
- I love you more.
- Ben daha çok seviyorum.
I love you more than I've ever loved anyone.
Bugüne dek kimseyi sevmediğim kadar çok seviyorum seni.
Mom, you know, I love you more than anything in this world.
Anne. Seni bu dünyadaki her şeyden daha fazla seviyorum.
How much do you love me? How much? I love you more than all the words in all the books...
Bütün dünyanın bütün kitaplarındaki bütün kelimelerden çok.
And you know that I love you more than...
Ben de seni seviyorum hem de ne kadar olduğunu bile bilmiyorum.
Lyla, I love you more than life itself.
Lyla, seni hayatın kendisinden dahi çok seviyorum.
- I'd love to talk to you about it more.
- Bunu daha çok konuşmak isterim.
When I realized you killed my wife... I, uh, felt like I had to stay with you... but it was more fear than love.
Karımı öldürdüğünü öğrendiğimde ben, kendimi senin yanında kalmak zorunda hissettim ama bunun sebebi aşktan çok korkuydu.
I don't love you any more.
Seni sevmiyorum artık.
But I'm not in love with you any more.
Ama artık sana aşık değilim.
I LOVE YOU MORE THAN ANYTHING ELSE IN THE WORLD. AND, BRENDA, WILL YOU MARRY ME, PLEASE?
Sensiz bir hayat yaşayamayacağımı anladım ve izninle şunu diyeceğim...
I love my job... but I love you even more.
İşimi seviyorum ama seni daha da çok seviyorum.
Shawn, I love nothing more than to tell you I'm right, but I have no idea what I'm right about.
Shawn, haklı olduğumu söylemeyi çok severim ama neden haklı olduğumu bilmiyorum.
I love that. You should tell more jokes in my apartment upstairs.
Yukaridaki dairemde daha çok espri yapabilirsiniz.
But if you want to talk some more, I'd--i really would love to help.
Ama eğer konuşmak isterseniz, yardım etmekten mutluluk duyarım.
Honey, I know you love me, but the prospect of you whirling around here trying to fix this is actually more frightening than getting shot.
Tatlım, beni sevdiğini biliyorum ama etrafta gezinip buraları toplamaya çalışacak olman vurulmaktan da korkunç.
I love them! You love them more than you love your Uncle P?
Yüzyılın ortasına geldiğimizde, her şeyi gördüğümü sanıyordum.
You know I loved, and still love and adore, Mummy more than anyone in the world.
Biliyorsun annemi dünyada herkesten çok sevdim ve hala da seviyorum.
The further away I get from that and the more I talk to you, you know I'm not so sure that was real love either.
Bu konudan uzaklaşınca ve seninle konuştukça bunun gerçek bir aşk olduğuna emin değilim.
Say "I promise I will not love the baby more than I love you, Early."
"Bebeği senden çok sevmeyeceğime söz veririm, Earlie." de.
I promise I will not love the baby more than I love you, Early.
Bebeği senden çok sevmeyeceğime söz veririm, Earlie.
that I could really... that I could really come up with was... that, uh, love is... it's more special when you... when you do find it.
Aklıma tek gelen fikir... fikir aşkı bulmanın... daha özel bir şey olduğu.
I love you... More than any of...
Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum.
I love you even more than Pim now. but still, you only want Pim.
Seni her zaman Pim'den daha çok sevdim ama sen hâlâ Pim diyorsun.
I can't understand whether you love your yarn more or me.
Ben anlayamıyorum beni mi... yoksa ipliklerimi daha çok seviyorsun.
It's hard, I think, to find people in the world you love more than your family.
Sanırım dünyada ailenden daha çok seveceğin birini bulmak zor.
In that case, I am more in love with you than you are with me.
O halde ben seni daha çok seviyorum.
I love you and Mom more than anything.
Seni ve anneni herşeyden çok sevdim.
You know, sometimes I think love is just a trick nature plays on us, just a way of bringing more screaming babies into the world.
Bazen düşünüyorum da, aşk doğanın bize oynadığı bir oyun sırf dünyaya daha fazla ağlayan bebek getirmek için.
Even if you cry and scream the rest of your life, - - I'll still love you more than anything else.
Tüm hayatın boyunca ağlayıp zırlasanda seni her şeyden daha çok sevmeye devam edeceğim.
- I'm sure I love it more than you do.
- Ben senden daha çok seviyorum.
Look, I would love to be of more assistance to you.
Bakın, yardımcı olabilmeyi çok isterdim.
I'd love to... just talk to you a bit more.
Bir fincan çay veya başka bir içmek ister miydin?
More than anything, I love you.
Seni her şeyden çok seviyorum.
I will kill you if you tell anyone this, but... There's nothing that I love more... than slow dancing... with some big, strong arms around me.
Bundan, başka birine bahsedersen seni öldürürüm, ama beni kavrayan kocaman kollarla birlikte yavaşça dans etmek kadar hoşuma giden bir şey yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]