I never saw it Çeviri Türkçe
484 parallel translation
- I never saw it before.
- Onu daha önce hiç görmedim.
A new magazine. I never saw it before.
Yeni bir dergi! Daha önce hiç görmedim.
- I never saw it before in my life.
- Daha önce hiç görmedim.
Of course, I never saw it blonde, Mrs. Kingsby.
Tabi sarışın halini hiç görmedim bayan Kingsby.
- I never saw it coming. - Still, you hit the mark.
Görmemiş olabilirsiniz ama kesmenize gerek yoktu.
I never saw it as more than room and board.
Benim için kalacak bir yerden öte bir şey değil.
- Then how come I never saw it?
- Neden hiç görmedim peki?
I never saw it because I never got through that door.
Onu göremedim, çünkü kapıyı açamadım.
The last time you borrowed something, I never saw it again.
Son kez bir şey ödünç aldığında bir daha hiç görmedim.
I never saw it.
O parayı hiç görmedim.
I never saw it again.
Onu tekrar hiç görmedim.
I never saw it.
Hiç görmedim.
I never saw it before.
Daha önce hiç görmedim.
I never saw it before but it happened tonight, right under my very nose.
Daha önce görmemiştim ama bu akşam gözümün önünde yaşandı.
I never saw it done.
Öyle bir şey yapıldığını görmedim.
- Oh, I never saw it.
- Hiç görmedim.
- I thought you said you never saw it.
İzlemediğini söylemiştin.
But it's impossible for me to read the mind of a woman I never saw nor heard of.
Ne gördüğüm ne de duyduğum bir kadının aklını okuyabilmem imkansız bir şey.
I know it was a fool thing to come here, but... I never knew how much I did want to see you until I saw you.
Buraya gelmek çok aptalcaydı, biliyorum, ama, seni görene kadar, ne kadar özlediğimi bilmiyordum.
For me, your beauty will always be as I first saw it - never changing.
Benim için güzelliğin ilk gördüğüm günkü gibi... asla değişmez.
- I never saw anything like it.
Onun gibisini asla görmedim.
I never saw anyone hold it as well.
Bence de dayanabilirsin.
It sounds silly, but I still think she was the most beautiful woman... I ever saw, and I've never forgotten her.
Aptalca gelebilir, ama onun hala gördüğüm en güzel kadın olduğunu... düşünüyorum ve onu hiç unutmadım.
I often saw her write in her diary, but I have never read it.
Günlüğüne yazdığını sıklıkla duyuyordum, ama hiç okumamıştım.
- I don't know. Never saw it before.
- Hiç görmedim.
I never saw anything like it in my life.
Hayatımda böyle bir şey görmedim ben.
I never saw any use of it.
Bu zaman kadar bir faydasını görmedim.
It wasn't a nightmare, and I'm not making it up, I saw them! Tommy, the Kellerson are nice people, they never bother anybody
Tommy...
I never saw anyone who was suffering so. He'll get over it.
- Böylesine acı çeken birini hiç görmemiştim.
- I never saw anything like it.
- Hiç böyle bir şey görmemiştim.
I tell you, I ain't never saw the likes of it.
Hiç böyle bir şey görmemiştim.
I never really knew what it meant until I saw his body and hers, hurt and broken.
Ne anlama geldiğini onun paramparça, cesedini görene dek anlamamıştım.
I never knew the man who owned it. I never saw him.
Onun sahibi adamla hiç tanışmadım onu hiç görmedim.
I've never saw it before in my life.
Hayatımda görmedim.
I never saw it.
Hayır, görmedim.
Oh. I never saw you wear it.
Hiç giydiğini görmedim.
I never saw anything like it.
Böyle bir şey hiç görmemiştim.
I never did it and you never saw him.
Ben yapmadım, sen de onu görmedin.
I looked at it everyday and never saw it.
Hergün baktım ama asla göremedim.
I TELL YOU, IT WAS A SIGHT TO BEHOLD. YOU NEVER SAW NOTHING LIKE IT.
Böyle bir şey görmemiştim!
I never seen what people saw in that guy, but he's had it.
İnsanlar bu adamda ne buldu hiç anlamadım ama cezasını buldu işte.
I saw it myself. Half never left the trenches.
Kendim gördüm Yarısı siperlerden bile çıkmadı.
He never told me what it was, but I knew from the moment I saw him, that something was wrong.
Ne olduğunu bana hiç anlatmadı, fakat onu gördüğüm anda bir şeylerin yanlış gittiğini fark ettim.
I never saw anything like it.
Hiç böyle bir şey görmedim.
I never saw a supply train without guards on it before.
Daha önce hiç muhafızı olmayan bir malzeme treni görmemiştim.
Well, I never saw anything like it in my life.
Hayatımda bunun gibi birşey hiç görmedim.
I love this room, but Charles never really saw it - only the things in it.
Bu odayı seviyorum, Charles bunu hiç göremedi, - içindeki eşyalardan başka.
I didn't know that. It's precisely because... of the painful memories of those years... that I never saw fit to join the brotherhood. Yes.
Bunu bilmiyordum.
I never saw him make it.
Yaparken hiç görmemiştim.
- I never saw anything like it.
- Hiç böylesini görmedim.
I don't want to see you, I never saw you, got it?
Seni görmek istemiyorum, seni asla görmedim, anladın mı?
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never doubted you 28
i never stopped loving you 42
i never meant to hurt you 82
i never left 34
i never did 142
i never said that 415
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never doubted you 28
i never stopped loving you 42
i never meant to hurt you 82
i never left 34
i never did 142
i never said that 415